Yaptırımların Sınıflandırılması
|
—- PAUL FAUCONNET
Çeşili sorumluluk türlerine karşılık olan çeşitli yaptmm türleri vardır.
1) Genel olarak yasal yaptrımlar ve ahlaksal yaptırımlar birbirinden ayırdedilir. Bunların özelliklerinin analizi Durkheim'in şu tanımlan yapmasını sağlamıştır: yasal yaptırımlar "ancak belirli bir organ aracılığıyla uygulanırlar, organize olmuşlardır"; ahlaksal yaptırımlar "herkes tarafından ayınmsız olarak yaygın bir biçimde dağılmışlardır", bunlar kamuoyunun yaptırımlarıdır. Yaygın yaptırımlara, ahlaksal öznenin içsel olarak kendi davranışı için dile getirdiği yaptırımlan (içsel veya öznel) bağlıyoruz.
2) Hukukçular, ceza yaptırımı ile hukuksal yaptrımı birbirinden ayırdetmişlerdir. Bu ayırımı derinleştiren Durkheim, "suçlanan eylem ister saptığı şeye zorla geri getirilmiş olsun, ister yökedilmiş yani her türlü toplumsal değerden yoksun bırakılmış olsun, bozulmuş ilişkilerin düzeltilerek normal durumlarına geri getirilmesinden, şeylere eski hallerini vermekten ibaret olan" geri verici yaptmm kavramını oluşturmuştur. Hukuksal yaptırım, ticaret hukuku, usul hukuku, anayasa hukuku ve idare hukuku, vs. tarafından oluşturulmuş cezasal olmayan tüm yaptırımları da içeren geri verici yaptırımın özel bir durumundan başka birşey değildir. Durkheim geri verici yaptınmlann karşısına "temelde özneye uygulanan bir acıdan ibaret olan" bastıncı yaptınmlan koymaktadır.
3) Aslında yaptınm, cezalandırma anlamına geldiği gibi ödünleme anlamına da gelmektedir. Bastıncı, yaygın veya düzenli yaptınmlann yanında onayan, ödüllendirici, yaygın (kamusal veya içsel onay) ve düzenli (görevli kurullar tarafından verilen ödüller, yasal madalyalar, resmi nişanlar, vs.). Bastına ve ödüllendirici olan bu iki tür yaptırım, bir taraftan şeyleri eksi hale getirme ve neden olunan zararın giderimi olan ve diğer taraftan ceza olan, bedelini ödeten yaptırımlar kümesini oluşturur. Roma Hukuku'nda tazminatlar çoğu zaman, özellikle neden olunan zarardan fazla oldukları zaman apaçık olan özel bir ceza özelliğini taşırlar. Kan davası, ondan kaynaklanan oluşum gibi aynı yapısal ikiliğe sahiptir. Her ikisi de karma yaptırımlar olarak adlandırılabilirler
Çeşili sorumluluk türlerine karşılık olan çeşitli yaptmm türleri vardır.
1) Genel olarak yasal yaptrımlar ve ahlaksal yaptırımlar birbirinden ayırdedilir. Bunların özelliklerinin analizi Durkheim'in şu tanımlan yapmasını sağlamıştır: yasal yaptırımlar "ancak belirli bir organ aracılığıyla uygulanırlar, organize olmuşlardır"; ahlaksal yaptırımlar "herkes tarafından ayınmsız olarak yaygın bir biçimde dağılmışlardır", bunlar kamuoyunun yaptırımlarıdır. Yaygın yaptırımlara, ahlaksal öznenin içsel olarak kendi davranışı için dile getirdiği yaptırımlan (içsel veya öznel) bağlıyoruz.
2) Hukukçular, ceza yaptırımı ile hukuksal yaptrımı birbirinden ayırdetmişlerdir. Bu ayırımı derinleştiren Durkheim, "suçlanan eylem ister saptığı şeye zorla geri getirilmiş olsun, ister yökedilmiş yani her türlü toplumsal değerden yoksun bırakılmış olsun, bozulmuş ilişkilerin düzeltilerek normal durumlarına geri getirilmesinden, şeylere eski hallerini vermekten ibaret olan" geri verici yaptmm kavramını oluşturmuştur. Hukuksal yaptırım, ticaret hukuku, usul hukuku, anayasa hukuku ve idare hukuku, vs. tarafından oluşturulmuş cezasal olmayan tüm yaptırımları da içeren geri verici yaptırımın özel bir durumundan başka birşey değildir. Durkheim geri verici yaptınmlann karşısına "temelde özneye uygulanan bir acıdan ibaret olan" bastıncı yaptınmlan koymaktadır.
3) Aslında yaptınm, cezalandırma anlamına geldiği gibi ödünleme anlamına da gelmektedir. Bastıncı, yaygın veya düzenli yaptınmlann yanında onayan, ödüllendirici, yaygın (kamusal veya içsel onay) ve düzenli (görevli kurullar tarafından verilen ödüller, yasal madalyalar, resmi nişanlar, vs.). Bastına ve ödüllendirici olan bu iki tür yaptırım, bir taraftan şeyleri eksi hale getirme ve neden olunan zararın giderimi olan ve diğer taraftan ceza olan, bedelini ödeten yaptırımlar kümesini oluşturur. Roma Hukuku'nda tazminatlar çoğu zaman, özellikle neden olunan zarardan fazla oldukları zaman apaçık olan özel bir ceza özelliğini taşırlar. Kan davası, ondan kaynaklanan oluşum gibi aynı yapısal ikiliğe sahiptir. Her ikisi de karma yaptırımlar olarak adlandırılabilirler