Buddha - Dhammapada - Gerçeğin Yolu
|
Budizm konusunda yazılmış ve yayınlanmış çok kitap var; ama bu büyük inanç ve aydınlanma düzencesinin başlangıç kitabı Dhammapada, doğrudan doğruya bu sistemi kuran Gautama Buddha'nın sözleridir.
Dhammapada:Pali dilinde "Dhamma (Sanskritçe: Dharma)":Gerçek, Hakikat, Doğru, Doğruyol, Yol,Tutulan Yol, Yöntem, Öğreti, Yön, Gidilen Yön, Mezhep, bir anlamda "herşey"; + "Pada: sözcükler" ; Budacı Temel Kutsal Metinlerin en eskisi ve en ünlüsü. Başka metinlerde de buradan alıntılar yapılır. Yirmialtı bölümde toplanmış, 423 deyişten / sözden / beyitten / kıtadan oluşur. Prakrit, Sanskrit ve Çince'den başka dillerde de çok sayıda çevirileri vardır. Kitap hem Theravada (Yaşlılar Yolu)* hem de Mahayana (Büyük Taşıyıcı)* geleneğine bağlı olan bütün Budacı / Budist ülkelerde yaygındır. Yüzyıllar boyu Rahip olmak isteyen öğrencilerin ders kitabı olarak kullanılmıştır. Keşişler bu kitabı ezberlerler.
Sanskritçe "Siddharta Gautama", Pali dilinde "Siddhatta Gotama", İsa'dan Önce 563 - 483 yılları arasında, bugünkü Nepal ile Hindistan arasında bulunan, Sakya (Kosala) ğı'nın başındaki Kral Suddhodana ile Kraliçe Mahayama'nın oğludur. Doğumunun yedinci gününde annesi ölen Gautama'yı teyzesi büyüttü. Gautama onaltı yaşına gelince, yine onaltı yaşında olan kardeş çocuğu kızla evlendi; bir oğlu oldu.
Yirmidokuz yaşına gelince, sarı giysili ve başı tıraşlı bir keşişi görüp etkilendi. "Gerçeği" ve "hastalık ölüm yaşlılık gibi kaçınılmaz acılardan etkilenmeyen salt dinginliği" aramak için saray yaşantısını bırakıp ormanlara çıktı, türlü yöntemleri, türlü öğretmenleri, ustaları, üstatları, mürşitleri, yolgöstericileri ve bitmez tükenmez oruç - imsak - nefsine ezâve hakaret, bedenine ağır işkenceler gibi çileleri deneyerek, yıllarca dolaştı; aradığını bulamadı. Sonunda birlikte "yol yöntem" aradığı tüm yoldaşlarından, dervişlerden, keşişlerden, ayrılıp yalnız kaldı.
Kendi başına Bodhi ağacının altında (Asya'da yetişen bir tür incir ağacı: Budizm anlayışında bu ağaca önem verilir.), zihinsel bir durgunluk içinde otururken, Sujata'nın ( "iyi aileden, iyi soydan" ya da "uğurlu / şans getiren" anlamında Sanskritçe bir sözcük, kız ismi olarak kullanılır; Gautama Buddha'nın yaşam öyküsünde, altı yıllık aşırı katı bir herşeyi terk ve imsaktan sonra, asetizmden ayrılan Buda'ya bir kase sütlaç sunan kızın adıdır.) sunduğu son sütlacını alıp yedi. Tüm gününü korulukta geçirdi. Akşam olunca ağacın altında bağdaş kurup oturdu, içsel derinliklerine dalarak dinginliği aradı.
(Baştan Çıkarıcı) Mara'nın (Ayartıcı Güçler, binbir türlü hileleri ve parlak görünüşleriyle insanı baştan çıkaran kötücül güçler, bu güçleri temsil eden simge.) türlü türlü ayartma denemelerine direnen Gautama, kendi içinederin dalışlarıyla önceki varoluşlarının bilgisine ulaştı. "İnsanüstü görü / durugörü / sezgi" yeteneğini kazanarak tüm varlıkların ölüşlerini ve ölüp ölüp yeniden dirilişlerini fark etti; "dört soylu doğru" nun (1-Her insan bunalım (elem/keder) içindedir; 2-Bunalımın ana nedeni bencil (benmerkezci) tutkudur; 3-Bencilliğimizi yenerek bunalımdan kurtulabiliriz; 4-Bunalımdan kurtulma sekiz katlı (aşamalı) yol ile olabilir.)bilincine vardı.
Böylece, İÖ. 528 yılı - Mayıs ayının (Vesakha) dolunay gününde, sonradan Budh Gaya adı verilen yerde, "aydınlanmaya" erişti, Buda (Buddha) oldu. Pali dilindeki en eski metinlere göre Buda, insanları eğitme ve bilgilendirmedeki başarısıyla ün kazanmıştı. Herkese acımayla (Karuna) ve bilgelikle (Panna) yaklaşır, herkesin yetenek ve gereksemelerine göre neyi nasıl öğreteceğini bilirdi.
Hindistan'da köklü, eski, saygın ve egemen bir kurum olan "kast" sistemine karşı çıkmış, insanların eşitliği kavramını vurgulamıştır.Kast (sistemi): Sanskritçe "cati" ; (İng.)caste; Hindistan'da çok katı olan toplumsal sınıflar: Bunlar kabaca "Rahipler (Brahman'lar)" , "Savaşçılar" , "Çiftçiler" , "Tüccarlar" ve "Hizmetçiler (köleler, paryalar, dokunulmazlar)" dır; sınıf ayrımı doğumla ve karma ile belirlenmiştir, bir yaşam içinde bir sınıftan öbür sınıfa atlamak olanaksızdır.
Tecimsel doyumla tinsel gelişme arasındaki bağlantının farkındaydı. Ona göre suçlar, cezalarla önlenemezdi; çünkü yoksulluk (Daliddiya) ahlaksızlığın ve suçun başlıca nedeniydi.
Gautama, hem doğal hem de fiziksel "˜güzelliğe' değer verirdi. Güzel insanların cennetin bu dünyadaki görüntüsü olduğunu söylerdi.
Öğretisi temelde sevgiye dayanır. Disipline önem verirdi. Onun disiplin anlayışı, öğretenle öğrenen arasındaki karşılıklı sevgi saygı kuralı üstüne otururdu.
Mucize' ve hurafe'lere değer vermezdi. Bu tür gösterileri yasaklamıştı. Ona göre gerçek mucize, doğruyu açıklamak ve insanların doğruyu kavramalarını sağlamaktı.
Buda, insanların çektiği acılara duyarlı, duygulu ama ussal (usçu, akılcı, rasyonel) bir zihin ve bilinç dizgesi izleyerek ve "orta yol" ilkesine uyan bir yaşam biçimini sürdürerek özgürlüğü kazanmayı amaçlayan bir bilge idi.
Buda sözcüğü, "aydın, aydınlanmış, uyanmış" anlamına gelen bir sıfat, bir sandır. Budacılıkta aydınlanan her birey bir Buda'dır. Dileyen, çalışan herkes Buda olabilir. Gelecekte de, dün ve bugün olduğu gibi, sayısız Buda ortaya çıkacaktır.
Siddharta Gautama Buddha'nın dünya görüşü, daha sonraki yüzyıllarda, türlü yörelerde ortaya çıkan birçok büyük dinleri ve tasavvuf akımlarını etkilemiş, bizim için özellikle önemli olan Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Mevlana, Yunus Emre... gibi büyük mutasavvıfların esinlenmesiyle ilintisi olmuştur.
Pali dilinde yazılmış Budacı "kutlu metin" lerin en eskisi ve en ünlüsü olan "Dhammapada", 26 bölümde toplanmış 423 sözden / kıtadan / beyitten oluşur. Dhammapada, sözcük olarak "Gerçeğin Yolu" ya da "˜Doğru Yol" anlamına gelir. Prakrit, Sanskrit, Çince dillerinde ve başka dillerde çevirileri vardır. Geleneksel deyim ve deyişlerin bir araya gelmesiyle oluşmuş Budacı etik öğretilerin toplamıdır. Budizm'e inanan ve bağlanan ülkelerde yaygın ilgi gören bu kitap, yüzyıllar boyunca, Budizm'i öğrenmek ve Budist rahip olmak isteyen izdeşçilerce, baş-kitap olarak, inançla okunmuş, incelenmiş, ezberlenmiştir.
I. İkiz Dizeler
II. Farkındalık
devam edecek...
Dhammapada:Pali dilinde "Dhamma (Sanskritçe: Dharma)":Gerçek, Hakikat, Doğru, Doğruyol, Yol,Tutulan Yol, Yöntem, Öğreti, Yön, Gidilen Yön, Mezhep, bir anlamda "herşey"; + "Pada: sözcükler" ; Budacı Temel Kutsal Metinlerin en eskisi ve en ünlüsü. Başka metinlerde de buradan alıntılar yapılır. Yirmialtı bölümde toplanmış, 423 deyişten / sözden / beyitten / kıtadan oluşur. Prakrit, Sanskrit ve Çince'den başka dillerde de çok sayıda çevirileri vardır. Kitap hem Theravada (Yaşlılar Yolu)* hem de Mahayana (Büyük Taşıyıcı)* geleneğine bağlı olan bütün Budacı / Budist ülkelerde yaygındır. Yüzyıllar boyu Rahip olmak isteyen öğrencilerin ders kitabı olarak kullanılmıştır. Keşişler bu kitabı ezberlerler.
Sanskritçe "Siddharta Gautama", Pali dilinde "Siddhatta Gotama", İsa'dan Önce 563 - 483 yılları arasında, bugünkü Nepal ile Hindistan arasında bulunan, Sakya (Kosala) ğı'nın başındaki Kral Suddhodana ile Kraliçe Mahayama'nın oğludur. Doğumunun yedinci gününde annesi ölen Gautama'yı teyzesi büyüttü. Gautama onaltı yaşına gelince, yine onaltı yaşında olan kardeş çocuğu kızla evlendi; bir oğlu oldu.
Yirmidokuz yaşına gelince, sarı giysili ve başı tıraşlı bir keşişi görüp etkilendi. "Gerçeği" ve "hastalık ölüm yaşlılık gibi kaçınılmaz acılardan etkilenmeyen salt dinginliği" aramak için saray yaşantısını bırakıp ormanlara çıktı, türlü yöntemleri, türlü öğretmenleri, ustaları, üstatları, mürşitleri, yolgöstericileri ve bitmez tükenmez oruç - imsak - nefsine ezâve hakaret, bedenine ağır işkenceler gibi çileleri deneyerek, yıllarca dolaştı; aradığını bulamadı. Sonunda birlikte "yol yöntem" aradığı tüm yoldaşlarından, dervişlerden, keşişlerden, ayrılıp yalnız kaldı.
Kendi başına Bodhi ağacının altında (Asya'da yetişen bir tür incir ağacı: Budizm anlayışında bu ağaca önem verilir.), zihinsel bir durgunluk içinde otururken, Sujata'nın ( "iyi aileden, iyi soydan" ya da "uğurlu / şans getiren" anlamında Sanskritçe bir sözcük, kız ismi olarak kullanılır; Gautama Buddha'nın yaşam öyküsünde, altı yıllık aşırı katı bir herşeyi terk ve imsaktan sonra, asetizmden ayrılan Buda'ya bir kase sütlaç sunan kızın adıdır.) sunduğu son sütlacını alıp yedi. Tüm gününü korulukta geçirdi. Akşam olunca ağacın altında bağdaş kurup oturdu, içsel derinliklerine dalarak dinginliği aradı.
(Baştan Çıkarıcı) Mara'nın (Ayartıcı Güçler, binbir türlü hileleri ve parlak görünüşleriyle insanı baştan çıkaran kötücül güçler, bu güçleri temsil eden simge.) türlü türlü ayartma denemelerine direnen Gautama, kendi içinederin dalışlarıyla önceki varoluşlarının bilgisine ulaştı. "İnsanüstü görü / durugörü / sezgi" yeteneğini kazanarak tüm varlıkların ölüşlerini ve ölüp ölüp yeniden dirilişlerini fark etti; "dört soylu doğru" nun (1-Her insan bunalım (elem/keder) içindedir; 2-Bunalımın ana nedeni bencil (benmerkezci) tutkudur; 3-Bencilliğimizi yenerek bunalımdan kurtulabiliriz; 4-Bunalımdan kurtulma sekiz katlı (aşamalı) yol ile olabilir.)bilincine vardı.
Böylece, İÖ. 528 yılı - Mayıs ayının (Vesakha) dolunay gününde, sonradan Budh Gaya adı verilen yerde, "aydınlanmaya" erişti, Buda (Buddha) oldu. Pali dilindeki en eski metinlere göre Buda, insanları eğitme ve bilgilendirmedeki başarısıyla ün kazanmıştı. Herkese acımayla (Karuna) ve bilgelikle (Panna) yaklaşır, herkesin yetenek ve gereksemelerine göre neyi nasıl öğreteceğini bilirdi.
Hindistan'da köklü, eski, saygın ve egemen bir kurum olan "kast" sistemine karşı çıkmış, insanların eşitliği kavramını vurgulamıştır.Kast (sistemi): Sanskritçe "cati" ; (İng.)caste; Hindistan'da çok katı olan toplumsal sınıflar: Bunlar kabaca "Rahipler (Brahman'lar)" , "Savaşçılar" , "Çiftçiler" , "Tüccarlar" ve "Hizmetçiler (köleler, paryalar, dokunulmazlar)" dır; sınıf ayrımı doğumla ve karma ile belirlenmiştir, bir yaşam içinde bir sınıftan öbür sınıfa atlamak olanaksızdır.
Tecimsel doyumla tinsel gelişme arasındaki bağlantının farkındaydı. Ona göre suçlar, cezalarla önlenemezdi; çünkü yoksulluk (Daliddiya) ahlaksızlığın ve suçun başlıca nedeniydi.
Gautama, hem doğal hem de fiziksel "˜güzelliğe' değer verirdi. Güzel insanların cennetin bu dünyadaki görüntüsü olduğunu söylerdi.
Öğretisi temelde sevgiye dayanır. Disipline önem verirdi. Onun disiplin anlayışı, öğretenle öğrenen arasındaki karşılıklı sevgi saygı kuralı üstüne otururdu.
Mucize' ve hurafe'lere değer vermezdi. Bu tür gösterileri yasaklamıştı. Ona göre gerçek mucize, doğruyu açıklamak ve insanların doğruyu kavramalarını sağlamaktı.
Buda, insanların çektiği acılara duyarlı, duygulu ama ussal (usçu, akılcı, rasyonel) bir zihin ve bilinç dizgesi izleyerek ve "orta yol" ilkesine uyan bir yaşam biçimini sürdürerek özgürlüğü kazanmayı amaçlayan bir bilge idi.
Buda sözcüğü, "aydın, aydınlanmış, uyanmış" anlamına gelen bir sıfat, bir sandır. Budacılıkta aydınlanan her birey bir Buda'dır. Dileyen, çalışan herkes Buda olabilir. Gelecekte de, dün ve bugün olduğu gibi, sayısız Buda ortaya çıkacaktır.
Siddharta Gautama Buddha'nın dünya görüşü, daha sonraki yüzyıllarda, türlü yörelerde ortaya çıkan birçok büyük dinleri ve tasavvuf akımlarını etkilemiş, bizim için özellikle önemli olan Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Mevlana, Yunus Emre... gibi büyük mutasavvıfların esinlenmesiyle ilintisi olmuştur.
Pali dilinde yazılmış Budacı "kutlu metin" lerin en eskisi ve en ünlüsü olan "Dhammapada", 26 bölümde toplanmış 423 sözden / kıtadan / beyitten oluşur. Dhammapada, sözcük olarak "Gerçeğin Yolu" ya da "˜Doğru Yol" anlamına gelir. Prakrit, Sanskrit, Çince dillerinde ve başka dillerde çevirileri vardır. Geleneksel deyim ve deyişlerin bir araya gelmesiyle oluşmuş Budacı etik öğretilerin toplamıdır. Budizm'e inanan ve bağlanan ülkelerde yaygın ilgi gören bu kitap, yüzyıllar boyunca, Budizm'i öğrenmek ve Budist rahip olmak isteyen izdeşçilerce, baş-kitap olarak, inançla okunmuş, incelenmiş, ezberlenmiştir.
I. İkiz Dizeler
II. Farkındalık
devam edecek...
1 Yorum
cok begendim birde zerdus dini hakkinda bilgi verirseniz sevinirim