Soru 37 : ibni Rüşd'ün önemi nereden gelir?
|
Batı düşüncesi üzerinde en fazla etki göstermiş olan islâm filozoflarından biri, belki de birincisi İbni Rüşd'dür (1126-1198). Bu ünlü filozof, meşşaî felsefesinin temsilcilerinden biridir ve genel olarak Aristoteles'in görüşlerini benimsemiştir. İbni Rüşd'ün, dinde açıklanmış olan her şeyin akıl yoluyla ispatlanabileceğim ileri sürmesi; kutsal kitaptaki (Kur'andaki) sözlerin dış anlamının altında bir iç anlam da bulunduğunu ve buna varmak gerektiğini söylemesi, batı düşüncesi üzerinde büyük etki yapmıştır. Bununla birlikte, aynı düşüncelerin, islâm felsefesi içinde, İbni Rüşd'den daha önce ve çok ayrıntılı şekilde ileri sürülmüş olduğunu gördük.
Filozofun İspanya'da yetişmiş olması ve batı dünyası ile yakın bir ilişki halinde bulunması, etkisinin büyüklüğünü kısmen açıklayabilir. Bu etkinin sadece İbni Rüşd'den gelmesinin bir başka nedeni de, çeşitli şartlardan ötürü, batı fikir dünyasının islâm felsefesini gerektiği gibi tanıyamamış olmasıdır. Bununla birlikte, İbni Rüşd, büyük bir akılcı filozof olarak ortaya çıkmaktadır. Gazalî'nin filozofları eleştirmesine keskin bir eleştirmeyle cevap veren; maddenin ve hareketin ezelî ve ebedî olduğunu, hareket olmaksızın zamanın tasavvur edilemeyeceğini, insan ruhunun -ölümsüz olmadığını, ölümsüzlüğün herhangi bir kimsenin ruhunun kendisinden sonra ebediyen yaşamak anlamına gelmeyip ancak insanlık içinde yani gelecek nesillerde yaşamak anlamına geldiğini kesinlikle savunan İbni Rüşd dür. Filozofun islâm dinî dogmaları karşısında bu görüşleri savunması, onun felsefî düşünceye bağlılığının kesin kanıtıdır, ibni Rüşd'ün bu görüşleri, katolik kilisesi tarafından 1240'dan 1513'e kadar yasaklanmıştır.
Filozofun İspanya'da yetişmiş olması ve batı dünyası ile yakın bir ilişki halinde bulunması, etkisinin büyüklüğünü kısmen açıklayabilir. Bu etkinin sadece İbni Rüşd'den gelmesinin bir başka nedeni de, çeşitli şartlardan ötürü, batı fikir dünyasının islâm felsefesini gerektiği gibi tanıyamamış olmasıdır. Bununla birlikte, İbni Rüşd, büyük bir akılcı filozof olarak ortaya çıkmaktadır. Gazalî'nin filozofları eleştirmesine keskin bir eleştirmeyle cevap veren; maddenin ve hareketin ezelî ve ebedî olduğunu, hareket olmaksızın zamanın tasavvur edilemeyeceğini, insan ruhunun -ölümsüz olmadığını, ölümsüzlüğün herhangi bir kimsenin ruhunun kendisinden sonra ebediyen yaşamak anlamına gelmeyip ancak insanlık içinde yani gelecek nesillerde yaşamak anlamına geldiğini kesinlikle savunan İbni Rüşd dür. Filozofun islâm dinî dogmaları karşısında bu görüşleri savunması, onun felsefî düşünceye bağlılığının kesin kanıtıdır, ibni Rüşd'ün bu görüşleri, katolik kilisesi tarafından 1240'dan 1513'e kadar yasaklanmıştır.