FİLOZOFLARDAN KISA METİNLER

Din ve Ahlaksal Etkinlik

M. PRADINES

Din, ahlaksal tanrılardan vazgeçebilir; bu olguyu yeteri kadar göstermiştir; ahlaksız tanrılara katlanamayan ve dini, ilkelerine ister istemez teolojik bir destek vermek için tinselleşmeye zorlayan ahlaktır. Dini, içinde gizemsel yaşamın saranp solduğu veya kuruduğu uzlaşmalara zorlayan ahlaktır. Ve ahlak bu ilişkiden kurtulmayı isteyeceği zaman, din buna, tanrılara ahlaklı olmalannı bu kadar kesin bir biçimde buyurduktan sonra vesayetlerinden o kadar kolaylıkla vazgeçilemeyeceği sekinde yanıt verecektir. Ahlak, kendisine yabancı tanrılara katlanmıyordu: böylece kendisine yakın olabilecek tannlara gereksinim duydu.

Bu gereksinim, ilk kaynağını kuralların metafıziksel biçimde doğrulanmaları gereksiniminde bulması için her türlü biçimiyle, bilince çok fazla bağımlı, çok popüler ve çok tutulamazdır. Bu gereksinim ancak, kendi güçlerine indirgenmiş ahlakın güçsüzlüğü duygusundan doğabilir. Dinin dışında hiçbir şey özüyle yeteri kadar uyum içindeki ahlakın bu güçsüzlüğüne bir çare bulamaz görünmektedir. Kamusal güç yalnızca, eğilimi dayatmadan eylemi dayatan kaba bir yaptırımdan başka bir şey değildir. Bu güç, adaletten nefret edenleri adalet yolunda kullanır ve zaten bu gücün ahlaksal gereksinimlerin yalnızca dar bir bölümüyle ilgisi vardır. Kuşkusuz erdemi mahkum etmeyen kamuoyu onu fazla da desteklemez ve hatta erdemi durdurduğu da olur.

... Felsefe, sanat, bilim, çeşitli nedenlerden dolayı ahlaka sağlam destekler veremez. Ahlaka kalan sadece dindir ve ruhun tamamen farklı bir alanında oluşmuş bir disiplin için dinin şaşırtıcı bir biçimde uyum sağlamış bir desteği getirdiğini kabul etmeliyiz. Kuşkusuz bu, öncelikle en uç güçsüzlüğüne uyum sağlamış olağanüstü güçtür, ama aynı zamanda bu birbirlerine tamamen özdeş öğretilerin mucizevi uyumudur. Oysa bu, tam da ahlakın kaçınılmaz bir biçimde dış desteğe gereksinimi olduğu noktadır. Ahlak bu desteği gizemcilikte aramış ve insan üzerinde etkili olamadığından Tann'ya inandırmak görevini üstlenmiştir. Bu ilk Tanrı yalnızca güçlüydü; Tanrı'yi aralıksız kutsallaştırdı; kendine doğaüstü bir güç sağlamak için dini ahlaksal hale gelmeye zorlamıştır. Bu zorlamanın anlamı açıktır: bu zorlama, açıkça, Tann'nın yardımı ile basit özlemlerin tatmininin dayandığı bir koşulu her zaman hissedecek bir etkinliğin zayıflığını gösterir.

  • Gizlilik Politikası ve Şartlar
  •   © 2007

    Back to TOP