FİLOZOFLARDAN KISA METİNLER
|
Erdem
- ARİSTO
Öncelikle, güç ve sağlık konusunda gördüğümüz gibi hata ve aşırılık sonucu yokolma bu şeylerin doğasında olduğunu gözönüne almalıyız. Eksersiz eksikliği gibi aşırı fiziksel egzersizler gücü yokederler; aynı şekilde çok fazla veya çok az miktarda alınan içki ve gıda sağlığı bozarlar, buna karşın ölçülü miktarda alındığında sağlığı gerçekleştirirler; arttırırlar ve korurlar. Tüm tehlikelerden kaçan ve korkan, hiç çekinmeden bu tehlikelere direnemeyen kişi alçak hale gelir. Diğer taraftan hiçbir şeyden korkmayan ve tüm tehlikelerin karşısına çıkan kişi yürekli hale gelir. Benzer biçimde tüm zevkleri tadan ve hiçbirinden korunamayan ahlaksızlığın içine düşer, ve bu zevklerin hepsinden kaçınan, hödüklerin yaptığı gibi içindeki tüm duyarlılığı körletir. Böylece, eksiklik gibi aşırılık, ılımlılığı ve yürekliliği yokeder; buna karşın ölçülülük bunları korur....
[Bu, hangi tür alışkanlığın erdem olduğunu belirlemeye yarar.] Sürekli ve bölünebilir herşeyin içinden, ister şeyin kendisine göre olsun, ister bize göre olsun, daha büyük, daha küçük veya eşit parçalar alınabilir, bu aşırılığın ve eksikliğin ortasıdır. Örneğin bir şeyin ortasının, iki uçtan eşit bir biçimde uzakta olan şey olduğunu ve bu orta noktanın bir ve herkes için aynı olduğunu söylüyorum; ama, bize göre, ne aşırılıkla, ne de eksiklikle ele geçirilemeyen şeydir; ve bu orta nokta ne birdir, ne de herkes için aynıdır. Bu şekilde eğitimli her insan bir sanatın içinde aşırılığı ve eksikliği yokeder, tam orta noktayı arar ve seçimini oraya sabitler, bu tam orta noktayı, şeyin kendisine göre bize göre olarak anlıyorum.... Oysa erdem her sanattan daha kesin ve daha istenirdir ve doğanın kendisi gibi tam ortayı hedefler. Ahlaksal erdemden sözediyorum: aslında tutkularımızla ve eylemlerimizle ilgilidir, oysa bunların içinde bir aşırılık, bir eksiklik ve bunların ortası vardır....
O halde erdem, kesin bir seçimi içeren, akıl tarafından belirlenmiş ve duyarlı bir insanın belirleyebileceği bir şekilde olan, bize göre tam ortada bulunan bir varolma biçimidir. Bu, bir tarafta aşırılıktan, diğer tarafta eksiklikten doğan iki kötülüğün ortasmdadır; ve tutkulann olması gerekenin gerisinde, eylemlerin ötesinde olabilmesi gerçeği karşısında tam ortayı bulmak ve seçimi oraya sabitlemek erdeme düşmektedir. İşte bu sebepten özü ve koşullarının tanımı ile erdemin tam orta olduğu söylenmektedir; ama eşsizliğine ve iyiliğine gelince, erdem aynı zamanda bir en fazladır.