Mevlana

Mevlana H. 604 / M. 1207 yılında Belh şehrinde dünyaya geldi. Babası Bahaeddin, Moğol saldırısından kaçanlar arasında Batı'ya doğru göç etti. Hicaz ve Şam yoluyla Konya'ya geldi. Babası Bahaeddin öldüğü zaman Mevlana halka vaazlar verecek kadar yetişmişti. Mevlana, Konya'da Şemseddin Muhammed Tebrizi ile tanıştıktan sonra tamamen mistik bir havaya büründü. Gerçek Allah sevgisini Şems'de buldu. Ona manevi aşkla bağlandı. Bunun üzerine öğrencileri, ihmal edildikleri gerekçesiyle yakınmağa başladılar. Bu yakınmalardan rahatsız olan Şems, Şam'a gitti. Şems gidince Mevlana'nın manevi derdi büsbütün arttı. Oğlu Sultan Veled'i, Şam'a gönderdi. Sultan Veled'in ısrarı üzerine Şems, Konya'ya döndü ise de bir gün ansızın ortadan kayboldu.

Mevlana daha sonra ilahi aşkı Salahaddin Zerkub'da, o ölünce de öğrencisi Hüsamettin'de aramıştır. H. 672 / M. 1273 yılında Mevlana ölmüş ve bu tarihten on yıl kadar sonra oğlu Sultan Veled, Mevlevîliği yönetmeğe başlamıştır. Mevlana, altı ciltlik Mesnevisinde islam felsefesini mistik bir açıdan yorumlar. Bu yapıtda insan kişiliğine, ilahi aşka, hoşgörüye ve erdeme önem verilmiştir. Mevlana'nın Divan-ı Kebir, Fihi Ma Fih ve Mecalis-i Seb'a gibi yapıtları vardır. Mektubat da onun kimi görüşlerini içermektedir. Mevleviliğin düzenlenmesinde, tapınma kurallarının saptanmasında Sultan Veled'in büyük emeği geçmiştir. Türk asıllı olan Mevlana hangi din, hangi mezhep ve hangi ırktan olursa olsun bütün insanlara kucağını açmış, sevgi ve erdem yolunu göstermiştir.


  • Gizlilik Politikası ve Şartlar
  •   © 2007

    Back to TOP