Din Duygusu ve Araştırma
|
Albert Einstein
Bilimin derinlerine inerseniz, kendince bir dinselliği olmayan bir bilim kafasına zor raslarsmız. Ama bu din duygusu, basit insanınkinden apayrıdır. Böyleleri için Tanrı, iyilik beklenen ve cezasından korkulan, ne kadar saygın olursa olsun, kişisel ilişkiler kurulan bir varlıktır; çocuğun babasıyla olari ilişkisine benzer yücelmiş bir duygu.
Oysa, bilgin bütün olup bitenlerin nedensel bilincine varmıştır. Onun gözünde gelecek geçmişten ne daha az zorunludur, ne de daha belirli. Ahlâk onun için Tanrı ile değil, temamen insanla ilgili bir iştir: Onun din duygusu, tabiat yasalarının düzeni karşısında şaşkın bir hayranlıktır. Çünkü, tabiatta öylesine yüksek bir akıl kendini göstermektedir ki, insanın en ince düşünceleri ve buluşları, bu aklın yanında sönük bir bölge gibi kalır. Bu duygu, bencil isteklerinin köleliğinden kurtulabildiği ölçüde, hayatının ve çabalarının ana yolu olur.Bu duygu, bütün çağlarda yaratıcı din adamlarının içini dolduran duygunun benzeridir.
Bilimin derinlerine inerseniz, kendince bir dinselliği olmayan bir bilim kafasına zor raslarsmız. Ama bu din duygusu, basit insanınkinden apayrıdır. Böyleleri için Tanrı, iyilik beklenen ve cezasından korkulan, ne kadar saygın olursa olsun, kişisel ilişkiler kurulan bir varlıktır; çocuğun babasıyla olari ilişkisine benzer yücelmiş bir duygu.
Oysa, bilgin bütün olup bitenlerin nedensel bilincine varmıştır. Onun gözünde gelecek geçmişten ne daha az zorunludur, ne de daha belirli. Ahlâk onun için Tanrı ile değil, temamen insanla ilgili bir iştir: Onun din duygusu, tabiat yasalarının düzeni karşısında şaşkın bir hayranlıktır. Çünkü, tabiatta öylesine yüksek bir akıl kendini göstermektedir ki, insanın en ince düşünceleri ve buluşları, bu aklın yanında sönük bir bölge gibi kalır. Bu duygu, bencil isteklerinin köleliğinden kurtulabildiği ölçüde, hayatının ve çabalarının ana yolu olur.Bu duygu, bütün çağlarda yaratıcı din adamlarının içini dolduran duygunun benzeridir.