BEŞİNCİ MEKTUP

Platon'dan Perdikkas'a.

İyilikler,
Mektubunda dilediğin gibi, Euphraios'a işlerinle uğraşmasını ve bütün zamanını bunlara vermesini söyledim. Sözünü ettiğin konular üzerinde, hele Euphraios'dan nasıl yararlanacağın konusunda sen dostuma da kutsal denen o öğütleri vermem doğru olur. Euphraios'dan çok yararlanacaksın; çünkü daha gençsin ve bu konuda gençliğe öğüt verebilecek pek az kimse bulunur. Her devletin, her yaşayan varlık gibi, kendisine özgü bir dili vardır: demokrasi, oligarşi, monarşi (4), hep başka başka dillerde konuşurlar. Birçok kimse bunları bildiklerini söyler ama, gerçekte (birkaç kişiyi bir yana bırakalım) bu dilleri anlamaktan epey uzaktırlar. Tanrı ve insanlarla olan ilişkilerinde kendi dilini kullanan, eylemlerini de buna uyduran her devlet gelişir, yerinde kalır; başka bir dile öykünecek olursa, ortadan kalkar. Euphraios, sana, birçok şeyde olacağı gibi, her şeyden önce bu yolda yararlı olacaktır; monarşiye yakışan sözleri bulmakta, sana, yanındakilerin hepsinden daha çok yardımı dokunacağını sanıyorum. Onu bu yolda çalıştırırsan, sen kendin yararlanacağın gibi, ona da büyük hizmet etmiş olacaksın.

Sana bu sözleri söylediğimi duyan bir kimse, belki şöyle der: "Platon, demokrasiye yararlı olacak şeyleri bildiğini söylüyor, ama halk toplantısında konuşmak, en yararlı öğütleri vermek elindeyken, kalkıp da bir sözcük bile söylemedi." Ona şu yanıtı verirsin: "Platon, yurdunda çok geç dünyaya geldi; halkın, yaşlanmış atalarının etkisiyle, vereceği öğütlerle çelişen birçok şeyi yapmaya alışmış olduğunu gördü. Hiçbir başarı elde etmeden boş yere çabalayacağını düşünmemiş olsaydı, halka, tıpkı bir baba gibi öğüt vermekten son derece mutlu olacaktı."

O kimse de, bana öğüt vermeye kalksaydı benim gibi davranırdı sanıyorum. Yola gelmeyeceğimi görünce benden uzaklaşır, benim ve işlerim üzerinde öğüt vermekten sakınırdı. Başarılar.

  • Gizlilik Politikası ve Şartlar
  •   © 2007

    Back to TOP