KSENOPHANES (M.Ö. 570-478)
|
Elea okulunun kurucusu olarak gösterilen Ksenophanes, varlığın temel ilkesi gibi bir sorunla uğraşmayan bir filozof olmakla birlikte, bu konuda bazı görüşler de ileri sürmüştür. Evrenin oluşumu hakkında şiir tarzında eserler yazmış, etkisi altında kaldığı dine ve panteistik düşünceye bağlı kalarak ana ilkeler olan su, hava, toprak ve ateşi gerçek ilke olan Tanrıya bağlamıştır. Ksenophanes, fenomenlerin çeşitliliğinden yola çıkarak kozmosun tinsel birliğine ulaşmış, bunu da tıpkı panteizmde olduğu gibi Tanrıda içkinleştirmiştir.
Ksenophanes’e göre varlıklar toprak ve sudan yaratılmış olup yine ona döneceklerdir. Bütün bu şeylerin hepsi Tanrının tezahürüdür. Tanrı, kendisi değişmeksizin kalmasına rağmen, hem varlığa gelen hem de değişime uğrayan süreçleri yaratan evrensel, sonsuz, güçlü ve saltık bir ilkedir. Böylece Tanrı ve evren aynı olgusallıkta ve yine aynı aşkınlıkta buluşarak bir panteizm oluştururlar. Bunu göz önünde bulundurursak evrenin de Tanrı gibi sonsuz ve saltık olduğunu söyleyebiliriz. Aristoteles, bazen önemli bir filozof olarak addettiği Ksenophanes’i, bazen de madde ve formu anlamadığını ve yalnızca Tanrıyla evreni birleştirdiğini söyleyerek önemli bir filozof olmadığını öne sürmektedir.
Ksenophanes’e göre varlıklar toprak ve sudan yaratılmış olup yine ona döneceklerdir. Bütün bu şeylerin hepsi Tanrının tezahürüdür. Tanrı, kendisi değişmeksizin kalmasına rağmen, hem varlığa gelen hem de değişime uğrayan süreçleri yaratan evrensel, sonsuz, güçlü ve saltık bir ilkedir. Böylece Tanrı ve evren aynı olgusallıkta ve yine aynı aşkınlıkta buluşarak bir panteizm oluştururlar. Bunu göz önünde bulundurursak evrenin de Tanrı gibi sonsuz ve saltık olduğunu söyleyebiliriz. Aristoteles, bazen önemli bir filozof olarak addettiği Ksenophanes’i, bazen de madde ve formu anlamadığını ve yalnızca Tanrıyla evreni birleştirdiğini söyleyerek önemli bir filozof olmadığını öne sürmektedir.