Kızılderililerin yaşam felsefelerine ait sözler - 1
|
1-İnanıyorum ki, kalplerimizi birbirimize biraz daha açarsak daha fazla kan dökülmesini, daha fazla acı çekilmesini önleyebiliriz. Kızılderilinin dünyayı nasıl gördüğünü size söyleyeceğim. Beyaz adam gördüklerini anlatmak üzere çok kelimeye sahiptir, beyaz adam çok konuşur; fakat gerçeği söylemek için çok kelime gerekmez.
2-Mitaku oyasin! Biz hepimiz akrabayız!
3-Biz Batı Yarımküresi’nin yerli halkıyız. Yeıyüzünün bu yakasında onbinlerce yıldan beri yaşıyoruz. Ne zamandan beri buralarda olduğumuzu kesin olarak bilen yoktur. Ecdâdımızdan bugüne gelen rivayete göre, bizim tarihimizin başlangıcı zamanın başlangıcına kadar gider. Zamanın başlangıcında, yaradılış vaktinde halkımız yeryüzüne geldi. Öğretmenimiz yoktu, eğitmenimiz yoktu, okulumuz yoktu. Yüzümüzü kâinata çevirip baktık. Bizler tabiat üzerine çalıştık. Tabiatı kopye ettik. Bütün medeniyetimiz tabiatın verdiği dersler üzerine inşa edilmiştir. Zamanın başlangıcında bizim öğretmenimiz tabiat olmuştur. Dinimizi de o vakit bulduk.
Böylece hayat yolumuzu tabiatın rehberliği altında çizdik. Atalarımızdan devraldığıma bu sistemi hiç değiştirmeden muhafaza ettik. Taa 1492’ye kadar... O tarihten itibaren atalarımızın hukuku değişmeye başladı.
Bizi idare eden binlerce yıllık bu hukuk mükemmeldi. Bu hukukun kanun lan yazılı değildir. Bugün ülkemizin her tarafında tarihçiler, antropologlar kazı yapıyor, Batı Yarımküresi’nin tarihini araştırıyorlar. Bir tane bile hapishâne bulamadılar. Tımarhâne bulamadılar. Birçok farklı dil konuşan, farklı kabileler halinde yaşayan bunca insan, bu çeşit kuruluşlar olmaksızın nasıl idare olundu?
Sonra, o hukuk ile sürüp gelmiş idaremiz bozuldu. Hayat bizim için 1492’den önceydi.
Batı Yanmküresi'nin yerli halkı dindardı. Bir gün bize, bu dinin doğru olmadığı, bugünkü dünyada geçerli sayılmadığı söylendi. Geçerli olan dini kabul etmeye zorlandık. Aramızdan birçok insan Hıristiyan oldu, atalarının dinini terketti.
Hâlâ tabiatı seyrediyoruz. Küçükler nasıl büyüyor görüyoruz. Hâlâ binlerce yıllık kanunlarla idare olunan ördekleri, kazları görüyoruz. Hayvanar, zamanın başlangıcında kendilerine verilen kanuna boyun eğiyorlar hâlâ. Hayatin büyük kanunu zamanın başlangıcında bütün yaşayanlara verilmişti.
Bütün kâinat o kanuna hâlâ uyuyor. Ağaçlarda, meyvelerde, hiçbir zaman başarısızlık göremezsiniz. Ağaç meyveyi vereceği mevsimi şimdiye kadar hiç şaşırmadı. Hayvanlar asla yanlış yapmadı. Nasıl yaratılmışlarsa o usûl üzre devam ediyorlar. Yaratıklar arasında insanoğluna verilen hayat kanunu nedir?
Kâinatı görüyoruz. Hayat, dairedir; başı ve sonu ölçülemeyen bir daire.
4- Tanrı Kızılderili ülkesini yarattı ve bir yorgan gibi yere serdi. Üzerine bizi yerleştirdi. Biz bu ülkede yaratıldık. Irmağın akmaya yeni başladığı zamandı o. Sonra Tanrı ırmakta balığı, dağda geyiği yarattı. Beyaz adamın gelişinden çok önceydi.
5-Bütün ateşler yanmaya başladıkları zaman aynı boydadır.
- Kızılderililerin yaşam felsefelerine ait sözler - 2
Hinmaton Yaiatktt, Nez Perce Kabilesi
2-Mitaku oyasin! Biz hepimiz akrabayız!
Atasözü; Styu Kabilesi
3-Biz Batı Yarımküresi’nin yerli halkıyız. Yeıyüzünün bu yakasında onbinlerce yıldan beri yaşıyoruz. Ne zamandan beri buralarda olduğumuzu kesin olarak bilen yoktur. Ecdâdımızdan bugüne gelen rivayete göre, bizim tarihimizin başlangıcı zamanın başlangıcına kadar gider. Zamanın başlangıcında, yaradılış vaktinde halkımız yeryüzüne geldi. Öğretmenimiz yoktu, eğitmenimiz yoktu, okulumuz yoktu. Yüzümüzü kâinata çevirip baktık. Bizler tabiat üzerine çalıştık. Tabiatı kopye ettik. Bütün medeniyetimiz tabiatın verdiği dersler üzerine inşa edilmiştir. Zamanın başlangıcında bizim öğretmenimiz tabiat olmuştur. Dinimizi de o vakit bulduk.
Böylece hayat yolumuzu tabiatın rehberliği altında çizdik. Atalarımızdan devraldığıma bu sistemi hiç değiştirmeden muhafaza ettik. Taa 1492’ye kadar... O tarihten itibaren atalarımızın hukuku değişmeye başladı.
Bizi idare eden binlerce yıllık bu hukuk mükemmeldi. Bu hukukun kanun lan yazılı değildir. Bugün ülkemizin her tarafında tarihçiler, antropologlar kazı yapıyor, Batı Yarımküresi’nin tarihini araştırıyorlar. Bir tane bile hapishâne bulamadılar. Tımarhâne bulamadılar. Birçok farklı dil konuşan, farklı kabileler halinde yaşayan bunca insan, bu çeşit kuruluşlar olmaksızın nasıl idare olundu?
Sonra, o hukuk ile sürüp gelmiş idaremiz bozuldu. Hayat bizim için 1492’den önceydi.
Batı Yanmküresi'nin yerli halkı dindardı. Bir gün bize, bu dinin doğru olmadığı, bugünkü dünyada geçerli sayılmadığı söylendi. Geçerli olan dini kabul etmeye zorlandık. Aramızdan birçok insan Hıristiyan oldu, atalarının dinini terketti.
Hâlâ tabiatı seyrediyoruz. Küçükler nasıl büyüyor görüyoruz. Hâlâ binlerce yıllık kanunlarla idare olunan ördekleri, kazları görüyoruz. Hayvanar, zamanın başlangıcında kendilerine verilen kanuna boyun eğiyorlar hâlâ. Hayatin büyük kanunu zamanın başlangıcında bütün yaşayanlara verilmişti.
Bütün kâinat o kanuna hâlâ uyuyor. Ağaçlarda, meyvelerde, hiçbir zaman başarısızlık göremezsiniz. Ağaç meyveyi vereceği mevsimi şimdiye kadar hiç şaşırmadı. Hayvanlar asla yanlış yapmadı. Nasıl yaratılmışlarsa o usûl üzre devam ediyorlar. Yaratıklar arasında insanoğluna verilen hayat kanunu nedir?
Kâinatı görüyoruz. Hayat, dairedir; başı ve sonu ölçülemeyen bir daire.
Philllp Deere, Creek Kabilesi
4- Tanrı Kızılderili ülkesini yarattı ve bir yorgan gibi yere serdi. Üzerine bizi yerleştirdi. Biz bu ülkede yaratıldık. Irmağın akmaya yeni başladığı zamandı o. Sonra Tanrı ırmakta balığı, dağda geyiği yarattı. Beyaz adamın gelişinden çok önceydi.
Menlncock, Yakıma Kabilesi
5-Bütün ateşler yanmaya başladıkları zaman aynı boydadır.
Atasözü, Seneca Kabilesi
- Kızılderililerin yaşam felsefelerine ait sözler - 2