Soru 61 : Kant ortaya çıktığı zaman felsefenin genel durumu neydi?
|
Descartes'tan sonra, batı felsefesinin iki ayrı yönde geliştiğini söylemiştik. Bu yönlerden biri, düşünceye ve bilince önem veren; maddî gerçeğe karşı düşüncenin üstünlüğünü savunan idealist ya da spiritüalist görüştü. Gerçekçi ya da maddeci görüş ise, duyular dünyasının ve maddenin önceliğini ve üstünlüğünü savunuyordu. Bu iki yönlü gelişme, en aşırı uçlara kadar geliştirilmiş bulunuyordu.
Gerçekçilik, varlığın yalnız bir yanını gözönüne alarak maddeyi mutlak ve biricik varolan haline getirmişti, idealizm ise, aynı tek taraflı görüşle, düşünceyi ve bilinci mutlak bir gerçek olarak ileri sürmüştü. Bu iki akım, düşünce ile varlık ve ruh ile madde arasındaki bu bölüntüyü birleştirecek ve yeni bir sentez ortaya koyacak yerde, sadece kendi ilkeleri üzerinde ısrar etmekle yetiniyorlardı. Önemli olan nokta, bu iki karşıt görüşün taşıdığı hakikat payını yeni bir sentez içinde eriterek, kapsayıcı ve toparlayıcı bir felsefe ortaya koymaktı. Alman filozofu İmmanuel Kant (1724-1804), felsefe tarihinde bu sentezi gerçekleştirmiş düşünür olarak tanınır.
Gerçekçilik, varlığın yalnız bir yanını gözönüne alarak maddeyi mutlak ve biricik varolan haline getirmişti, idealizm ise, aynı tek taraflı görüşle, düşünceyi ve bilinci mutlak bir gerçek olarak ileri sürmüştü. Bu iki akım, düşünce ile varlık ve ruh ile madde arasındaki bu bölüntüyü birleştirecek ve yeni bir sentez ortaya koyacak yerde, sadece kendi ilkeleri üzerinde ısrar etmekle yetiniyorlardı. Önemli olan nokta, bu iki karşıt görüşün taşıdığı hakikat payını yeni bir sentez içinde eriterek, kapsayıcı ve toparlayıcı bir felsefe ortaya koymaktı. Alman filozofu İmmanuel Kant (1724-1804), felsefe tarihinde bu sentezi gerçekleştirmiş düşünür olarak tanınır.