Soru 94 : Russell'e göre felsefenin görevi nedir?
|
İlk felsefî araştırmalarında, Hegel'in etkisinde kalan ünlü İngiliz düşünürü Bertrand Russell (1872-1970), yüzyılımız ilk on yıllarında, özellikle matematik ve mantık alanındaki eleştirme ve incelemeleri ile büyük bir etki yapmıştır. Russell, her şeyden önce bir mantıkçıdır. Felsefe problemlerine, mantık açısından yanaşır ve filozofun asıl işinin, kavramları, yargıları ve bu yargıları dile getiren öne-sürüşleri (önermeleri) incelemek olduğunu söyler. Russeli'ın bu eleştirme ve inceleme metodu «analiz», ya da «mantıkî pozitivizm» diye tanınmıştır. Analiz, «bayağı» ve «bilimsel» bilginin incelenmesi; dilin insan düşüncesine kurduğu tuzakların açığa çıkarılmasıdır. Russell, duygulardan gelen ve bilimin sağladığı kavramları iyice inceleyip «temizlemek» gerektiğini söyler. Felsefe diye adlandırılacak özel bîr «bilgi» yoktur. Sadece adım adım ilerleyen, eleştiren ve analizden geçiren akılyürütmeler vardır.
Russell, klasik felsefede ve tabiat bilimlerinde kullanılan «zihin», «madde», «nedensellik», «irade» ve «zaman» gibi kavramların temizlenip aydınlatılmasını, felsefenin başlıca işi olarak görür. Russeli'ın şüpheyle işe başladığını; mantık yapılarını ve düşünceleri açıklayan dilin sentaksını eleştirdiğini ve açıkça kavranabilir kavramlar ortaya koymaya çalıştığını görüyoruz. Bu özellikler, Russeli'ın «eleştirici» bir filozof olduğunu; felsefî bir öğreti ortaya koymaktan çok, mantığın temellerini, genel olarak bilgiyi ve özellikle bilimi eleştirerek bunlara açıklık getirrneyi amaç edindiğini göstermektedir. Gerçekten de Russell'a göre, felsefe bir teori değil bir eylemdir (aksiyondur).
Russell, klasik felsefede ve tabiat bilimlerinde kullanılan «zihin», «madde», «nedensellik», «irade» ve «zaman» gibi kavramların temizlenip aydınlatılmasını, felsefenin başlıca işi olarak görür. Russeli'ın şüpheyle işe başladığını; mantık yapılarını ve düşünceleri açıklayan dilin sentaksını eleştirdiğini ve açıkça kavranabilir kavramlar ortaya koymaya çalıştığını görüyoruz. Bu özellikler, Russeli'ın «eleştirici» bir filozof olduğunu; felsefî bir öğreti ortaya koymaktan çok, mantığın temellerini, genel olarak bilgiyi ve özellikle bilimi eleştirerek bunlara açıklık getirrneyi amaç edindiğini göstermektedir. Gerçekten de Russell'a göre, felsefe bir teori değil bir eylemdir (aksiyondur).