Soru 88 : «Kudretli olmak isteği» ve «insanüstü» teorileri nelerdir?



Schöpenhauer'in etkisi altında kalmış olan alman filozofu Friedrich Nietzsche (1844 - 1900), çağdaş düşünce üzerinde marksizm ve varoluşçuluk gibi akımların yanı sıra en büyük etkiyi tek başına göstermiş düşünürlerden biridir. Nietzsche,felsefesine çıkış noktası olarak Schöpenhauer'in «yaşamak iradesini» almış ve bu görüşü eleştirmiştir. Filozofa göre, bütün varlığın temelinde, «yaşamaya ya da varolmaya yönelmiş bir istek ve irade» değil, «daha güçlü ve kuvvetli olmaya yönelmiş bir istek, bir irade» vardır, insanoğlu sadece kendini korumak ve yaşamak istemez; insanoğlunun asıl istediği daha güçlü,daha kudretli olmaktır. Mutluluk, hazda değil kudretli olmakta ve bu kudretli olmayı yaratıcı bir şekilde uygulamaktadır.Böyle bir mutluluğa varmak ise, sert bir disiplini gerektirir; çünkü hayvanî itkilere, basit hazlara kapıldığımız sürece gerçek ve üstün kudretten yoksun kalırız, itkilerini ve eğilimlerini yücelten insan, hayvanların içinde bulunduğu durumdan sıyrılarak yükselir ve gerçek insan-varlığına ulaşır. Bu ideal insan, geçmişte de zaman zaman ortaya çıkmıştır. Nietzsche, bu tip insana «insanüstü» der ve onu insanoğlunun amacı olarak görür.

Filozofun, ahlâk felsefesi alanında ileri sürdüğü bu görüşler, aslında, Hıristiyanlığın acıma ve hemcinsini sevmeye dayanan ahlâk anlayışının köklü bir eleştirilmesidir. Nietzsche, Hıristiyanlığın ve genel olarak idealizmin ahlâk anlayışının, bir sahtekârlık ve yanıltma olduğunu söylemiştir. Acıma ve sevgi ahlâkını, güçlü insanı yolundan çeviren; onu güçsüz insanlar derekesine indiren ve küçülten bir tuzak; bir iki yüzlülük olarak görmüştür. Çünkü insan tabiatına yaraşan, güçlü, korkusuz, acımasız olmaktır; yaratıcılığa ve ileriye yönelmektir.

Filozof, bütün manevî değerlerin yeniden ele alınıp eleştirilmesi ve değiştirilerek yerine yeni değerlerin konulması gerektiğini ileri sürer, insanoğluna, iyinin ve kötünün ne olduğunu anlatacak, açıklayacak ve kabul ettirecek üstün otoriteler yoktur. Tanrı ölmüştür; insan yapayalnızdır ve hayatının anlamını; bağlanacağı değerleri yeni baştan özgürlük içinde kendisi yaratmak zorundadır. Nietzsche'nin, yalnızlık ve hayatın anlamının yaratılması problemi üzerinde yaptığı derin açıklamalar, çağdaş felsefe ve edebiyat üzerinde büyük etkiler bırakmıştır, özellikle bu açıdan, Nietzsche, varoluşçu felsefenin öncülerinden biri olarak kabul edilir (Nietzsche'nin felsefesi için Bk. I. Kuçuradi, «Nietzsche ve İnsan», Yankı Yayınları; Nietzsche, «Böyle Buyurdu Zerdüşt», T. Oflazoğlu, Eğitim Bakanlığı.)

  • Gizlilik Politikası ve Şartlar
  •   © 2007

    Back to TOP