Tanrıya İnanmak yada İnanmamak



Derya SOYER

Şüphesiz ki insanı diğer canlılardan ayıran en üstün özelliği düşünebilmesidir. Düşünmek beraberinde sorgulamayı getirir, sorgulamak ve yüzleşmek özgürlüktür ve insanlar kendi içlerinde özgürdürler. Fakat din içinde sorgulama özgürlüğünü barındırmaz. Sorgulamadan inanmayı gerektirir. Çünkü tüm ilahi dinler, gerçekliğin fizik ötesi ve özü itibariyle bilinmez bir varlık yada varlıklar aleminden kaynaklanır. Tamamen metafiziksel bir temele dayanmaktadır. Din sadece vicdan özgürlüğü olmakla beraber, her dinin kendine göre mutlak doğruları vardır. İşte bu yüzden sorgulama kabul edemez. Tüm ilahi dinler tek bir Tanrı anlayışına sahiptirler. Onlar için Tanrı evreni yaratan öncesiz ve sonrasız tek varlıktır. Tanrı’nın buyruklarına koşulsuz inanırlar.

Dinlerin yanı sıra, Tanrı’nın varlığına ilişkin, birçok yaklaşımlar oluşmuştur. Bunlar iki kısımda Tanrı’nın varlığını kabul eden ve etmeyen yaklaşımlardır.

Tanrı’nın varlığını kabul eden üç görüş vardır. Teizm, Deizm ve Panteizm. Kısaca açıklamak gerekirse

TEİZM; insanı ve evreni yaratan, öncesiz ve sonrasız bir tanrının varlığını kabul eder, Tanrı’nın evren ile sürekli ilişki içinde olduğunu savunur. Teizm, aynı zamanda tanrıyla evreni bir gören Panteizmin ve Tanrı’yı inkâr eden Ateizmin karşısındadır.

DEİZM; Tanrı’nın evreni kendi yasalarına göre işleyen bir düzenle yarattığını kabul eder ve Tanrı’nın evreni kendi başına bıraktığını savunmaktadır. Belli bir dini benimsemez ve karşı çıkar. Ateizmden tek farkı Tanrı’nın varlığına inanmasıdır, fakat Tanrı evreni yarattıktan sonra hiçbir inanç sistemi indirmemiştir. Deizim, dini inançların tamamını reddetmesi ve tanrıya inanması, fakat tapmaması bakımından, Teizmden farklıdır.

PANTEİZM ise; Tanrı ve evreni bir gören, özdeş olduğuna inanan görüştür. Tanrı evrenden ayrı düşünülemez. Panteizme göre Tanrı her şeydedir; yani her şey tanrıdır. Bunun sonucunda ise panteizmde yaratan- yaratılan yada tanrı-alem ikilemi bulunmamaktadır. Evrenden ayrı bir tanrı düşünülemeyeceği için, herhangi bir yaratmada söz konusu olamaz.

Tanrı’nın varlığını kabul etmeyen görüş ise, Ateizmdir. Ateizm Tanrı tanımazlıktır. Tanrı’yı ve onun dinlerini reddeder. Ateistler genelde materyalist insanlardır. Evreni evrene dayanarak açıklamaya çalışırlar. Tanrıya inanmamalarının sebepleri vardır, kendilerine göre.” Mutlak iyiliğin simgesi olan tanrının yarattığı dünyada kötülüklerde vardır. O zaman Tanrı mutlak iyiyse tanrı yoktur.” Ben bu düşünceye bir yorumda bulunmak istiyorum Tanrı evreni yaratırken her şeyi zıttıyla yaratmıştır. Her şey zıttıyla var sayılmıştır. İyilik de zıttıyla varolacağından kötülük olamadan iyiliğin var olması mümkün değildir. Diğer bir düşünce biçimleri” Tanrı toplumda düzeni sağlamak için sonradan ortaya çıkmış bir kavramdır.” Bana göre bu düşünce yanlış; çünkü toplum düzenini sağlamak amacıyla zaten devletler kurulmuştur. Sırf buna dayanarak tanrıyı insanlar yaratmıştır aslında diyemeyiz. Bir başka düşünce ise; “inanlar yaşamlarındaki zorluklar sonucunda bağlanacak bir güç olarak kendilerine tanrıyı yaratma ihtiyacı duymuşlardır”. Buda psikolojik kanıt olarak sundukları bir savunma biçimi. Ateizm; tanrıyı reddettiği gibi ölümden sonraki yaşamı da, kesinlikle reddeder. Ateizme göre bir şeyin ölmesi, o şeyin tüm yaşam fonksiyonları kaybetmesi demek. Ölen bir şey yaşamsal tüm fonksiyonlarını kaybettiği için evrende varolmadan önceki hali gibi olacaktır. Öldükten sonra yaşanacak tek şey hiçliktir. Ayrıca Tanrı’ya inanmanın acizlik olduğunu savunmaktadır…

Bir de Tanrı’nın varlığının yada yokluğunun şu an için bilinemeyeceğini savunan bir akım vardır. Bu Agnostisizmdir. Diğer bir tanımı ise bilinmezciliktir. Tüm dinleri ve tanrılarını kesinlikle reddeder. Agnostisizm göre, bilgi duyuların sonucu elde edilir. Duyuların dışında bilgi elde edilemez ve herkes için tek bir bilgi olamaz. Dinlerin ve tanrılarının ayrıca Ateizmin karşısındadır. İlahi dinlerinin tanrılarını reddetmesi gibi, birde bu tanrıların dışında herhangi bir Tanrı’nın olup olmadığını bilmek şuan için mümkün değildir görüşündedir. Ateizme karşı olmasının sebebi ise Tanrıyı kesinlikle reddetmesidir. Zaman zaman Ateizme bağlı bir görüş olduğu düşünülse de aslında Ateizmden çok farkları bulunmaktadır. Agnostisizmin ben çelişkili olabileceğini düşünüyorum. Şuan için tanrının varlığı bilinemiyorsa ilahi dinleri ve onların tanrılarını da reddetmesi, tamamıyla yanlış geliyor bana. Sonuçta, onlarda tamamen ilahi bir varlığa inanıyorlar…

Sonuç olarak bakıldığında, ilahi dinlerin ve tanrılarının ortaya çıkışı, birçok görüşü ve akımı beraberinde getirmiştir. İnsanlar evrendeki birçok soruya cevap bulabilmek adına bu birçok görüşü araç olarak kullanmaktadır. Benim düşüncem; herhangi bir görüşte olan bir insan genelde toplum ve aile yapısının etkisinde kalarak o görüşe sahip olmasıdır. Örneğin Müslüman bir toplumun çoğunluğunun hayatını Müslüman olarak sürdürmesi gibi… İstisnalar haricinde çoğunlukla bu böyledir, fakat dinlerin etkisi git gide azalmaktadır. Kanaatimce eskisi gibi ilahi dinler insanların üzerinde çok fazla etki kuramamaktadır. Farklı akımlar ve onların düşünce biçimleri, bu etkinin azalmasında büyük rol oynamıştır. İnsan beyniyle sorguladıkça kendine en yakın olan görüşü bulduğunu sanabilir. Söyle söyleyebilirim ki, bazen insan beyninin yetmeyeceği yerlerde olabiliyor. Örneğin; Tanrı’nın var olup olmadığını sorgulamak gibi,,,

9 Yorumlar

Adsız
31 Ağustos 2008 00:11  

cok tuhafdir ki son bir haftadir dini kendimce gene yorumlamisdim.kesinlikle ben deizm e inaniyorum.doganin dengesini saglayan büyük bir enerji vardir.tanriyi görmek icinse dogaya bakmak yeterlidir.tüm ibadetler gecersizdir.bu tamamen toplu yasamin getirisi olmusdur.tamamen issiz bir adada yasayan bir insan icin günah-sevap,seytan-melek kisacasi iyi-kötü kavramlari biter.bu yüzdende tm ibadet bicimleri korku ve birarada yasama gerekliliginden ortaya cikmisdir.

Adsız
14 Mayıs 2010 00:45  

Evet, belki yıllardır okuyorum,düşünüyorum. sorguluyorum kendimi. vardığım sonuç şu ki, mutlaka evrenin bir yaratıcısı var...
ancak bu yaratıcıyla ilgili olarak, dini öğretiler,kitaplar,camiler kiliseler vs. yüzyıllar önceside ortaya çıktığı savunulan düşünceler sadece toplumsal düzeni kurmak amacıyla oluşturulan öğretiler bütünü olarak görüyorum... neden şimdi mucizeler yaşanmıyor. ya da 100 yıl sonra bu dönemlerde yaşanan olaylara mucize denmeyeceği ne malum.. bugün A dediğimiz şeylere yarın b diyebiliyorsak, ben 12 yy önce ortaya çıkmış öğretilere nasıl inanayım...

Adsız
18 Ağustos 2011 16:58  

en guzel inanc bence agnostizmdir.melik gaz i-s.urfa

Adsız
19 Ağustos 2011 15:01  

Kesinlikle akla ve mantığa uygun olanı Agnostizm..

Adsız
25 Ekim 2011 12:28  

Agnostizimi arkadaş tam anlatamamış. Agnostizim, test edilemeyen ve kanıtlanamayan düşüncelerden şimdilik uzak durmak. :)

Adsız
26 Haziran 2012 17:22  

@AdsızBenim dört yıllık felsefe okumalarımdan çıkardığım sonuç şu oldu ki:İnsan doğası itibariyle ister ruhsal doğası olsun ister psikolojik ister maddi doğası olsun acizdir.Yani insan varlığı hem psikolojik gereksinmeleri hemde ruhsal gereksinmelerini karşılamakta acizdir.İnsanlık tarihini incelemeye tabi tutarsanız tam bir kaosun çıkmazların hakim olduğuna şahit olursunuz.İşte Tanrı'nın bize merhamet edip bizim bütün bu maddi ve manevi gereksinmelerimizin karşılanıp daha huzurlu ve müreffeh bir hayat prensiplerini bize sunmasının hiçbir yadırganacak tarafı olmaması gerek.Ayrıca şunu da belirtmek gerekir ki mucizeler sadece peygamberler eliyle olmuyor.Günümüz dünyasında da mucizeler olmuyor değil.Belki evrensel yasalara çok aykırı olmuyor ama yinede olağanüstü hadiselere şahit oluyoruz.Ancak bu olayların akıl çerçevesi içinde bir açıklaması olduğu için mucize olarak addetmiyoruz

16 Eylül 2012 14:25  

@Adsız şu yaklaşım çok saçmadır ki tanrı bizi dünyaya gönderir ve bunun bir amacı olmadığına inanmak saçmalıktır.verdiğin örnekte de cahiliyetin ortaya çıkıyor. tek başına olan ve toplumsuz yaşayan biri namazını kılar,orucunu tutar,ama toplumu gerektiren ibadetlerden mukelleftir.(kendi isteği dışında toplumsul yaşadığı düşünülürse)şeytan kavramı da halen devam eder,şeytan ona tanrıyı reddetmesini ve ibadetleri bırakmasını yanlızken anlamı olmadığını kabul ettirmeye çalışır. ama ibadetler bize ALLAHı hatırlatır ve özümüzü bozmamamızı sağlar. bazı gerizekalıların düşündüğü gibi ilimde ilerleyemezsiniz demez...!

Adsız
7 Nisan 2017 10:17  

Kuran-ı kerime göre bizim bir ilahımız var ve biz dünyaya ona ibadet etmeye gönderildik.Dünya bizim cennete layık olabilmemiz için nefsimizi terbiye etme yeri

20 Nisan 2017 21:01  

Bence tanrı bizi değil biz tanrıyı yarattık. Ölüm insanın hiç hoşuna gitmiyor, kaybettiğimiz yakınlarımızı bir daha görememek ne kadar da acı ama cenneti ve cehennemi yaratıp ölünce çürüyen bedenlerimizden çıkan görünmeyen ruhlarımızın cennete hatta cehenneme bile gideceğini düşünmek insanın yüreğine su seriyor. Oysa ölünce çürüyen ve toprağa karışan bedenlerimizi nasıl da görmezden geliyoruz.

  • Gizlilik Politikası ve Şartlar
  •   © 2007

    Back to TOP