|
Ilımlılık
- RADOSLAV A.TSANOFF
Ahlaksal seçim, bir tercih muhakemesi içinde doğar ve bu seçim çeşitli gereksinimlerimizin ve çıkartanınızın bir uyumunu ifade ediyorsa akıllı ve iyi bir seçimdir. Kötülükler ve karakter bozuklukları genelde yanlış yönlenmiş tercihlere ve ben'in eksik veya parçalanmış bir uyumuna yol açarlar. Bazı atılgan itkiler veya uyumsuz tutkular başka her tür düşünceyi sert bir şekilde bertaraf ederler ve bizi, karşı güç ve alıkoyma olmadan, düzensiz şiddetlere veya terkedişlere iterler. Obur, ayyaş, sefih bu ahlaksal yıkımın genel örnekleridir: ölçüsüzlük. Ama, bu durum ruha egemen olan diğer nedenler başımızı döndürdüğü zaman da gözlemlenebilir. Kemirici kıskançlık, çekememezlik, düzensiz tutku, cimrilik, intikamsal öfke, üzüntünün perişanlığı veya kör bencillik, -tüm yanılsamalar ve tutkunun tüm ayaklanmalan dengeli muhakememizi başansızlığa sürükleyebilir ve bizi ölçüsüz ve yıkıcı aşırılıkların içine sokabilir.
Düzenli devletin her zaman taraflı kafanın düzensizliğine veya şiddetine karşı korunaklı olması gibi yaşamımızın akılcı dengesi, ancak kendinin değişmez ve kararlı bir kontrolü sayesinde sağlanabilir. Her düzensizlik başlangıcına karşı bu uyanıklık, davranışımızın dengesini ve uyumunu korumadaki bu güçlü kaygı ılımlı olma erdeminde ifadelerini bulurlar. Burada kendini kontrol, tam ve bütün ben tarafından, her tercihten ve her eylemden ben'in ifadesini oluşturacak ve davranışın bir uyumunu gerçekleştirecek şekilde, özel her tutku veya çıkar üzerine uygulanan kontrolü belirtir. Bu, her şey yerinde ve zamanında yapılmış olarak yaşamın düzenlenmesindeki kargaşasız, belirli bir uyumu varsayar. Roma ılımlılığının anlamı da böyle imiş gibi görünüyor. Eski Yunan'da ılımlılık kavramı, tüm isteklerin ve duygulann zekanın yönetimine tabi olması amacıyla tutkuların akılcı bir kontrolünü ifade ediyordu. Sağlıklı bir düşüncede hiçbir duygunun veya geçici görüşün muhakemeyi gerekliğinden fazla etkilemesinin kabul görmemesi gibi, davranışta, sağlığımız ve zihin bütünlüğümüz isteklerimizin ve yanlılıklarımızın aklın kuralına tabi olmasını gerektirmektedir.