Alfred KURELLA ( 1895-1975 )
|
Bilimsel maddeci kültür kuramcısı, edebiyat ve sanat bilimcisi, yazar, gazeteci Kurella, gençlik döneminde yurtiçinde ve yurtdışında birçok siyasal etkinlikte bulunmuş, 1954'de Demokratik Alman Cumhuriyeti'ne dönerek,Leipzig Edebiyat Kurumu yöneticiliğine gelmiş, Kültür Kurulu başkanlığı (1958-63) ile Sanatlar Akademisi yardımcı başkanlığı yapmıştır.
Kurella, siyasal, bilimsel, sanatsal çalışmalarının tümünü kendi yaşamıyla bir bütünlük içinde almıştır. Toplumcu hümanizm, yabancılaşma kuramı, bilimsel kültür kuramı sorunları, edebiyat ve sanat, bütün bunlar, Kurella'nın başlıca bilimsel etkinlik alanlarıdır. Kurella, çevirmen ve yayımcı olarak, Belinski, Herzen, Çernişevski ve Dobrolyubov'un felsefi ve edebiyat bilimsel mirasını Alman okuyucusuna tanıtmış; ayrıca, anı, röportaj, roman, öykü ve şiirler de yazmıştır.
Kurella'nın felsefi etkinliği, bilimsel maddeci temel bilgileri yaygınlaştırıcılıkla ele alışıyla başlar. Özellikle de «günlük kültür» üstünde durduğu kadar, kültürel dönüşümler üstünde de durarak, toplumcu kültür dönüşümleri süreçlerini ilk kez sistemsel olarak ortaya koyduğu gibi, çok-uluslu kültür gelişimleri içinde Batı - «Doğu» kültür geleneklerini inceler. Kurella, öte yandan, Demokratik Almanya'da toplumcu emek ile teknik devrim ve kültürel gelişimler arasındaki ilişkiler, burjuva kültürle ilintiler, ve toplumcu kültürün insancıl özelliği gibi sorunlara da yönelmiş; kültürel gelişimlerle ilgili geniş sorunlara büyük bir önem vermiştir. Edebiyat ve sanat bilimine ilişkin yayınlarının kuramsal kapsamı ise toplumcu gerçekçilik ilkelerinin savunulmasına ve yaratıcı yoldan geliştirilmesine dayanır.
Kurella'nın gerek faşizme, gerekse Bloch ve Marcuse'ye karşı giriştiği tartışmalar doğrultusunda, «Ahlak Kuramı Üstüne»; dışavurumculuk tartışmalarıyla ilgili, «Bu Mirasın Sonu Geldi» ve «Sonsöz» gibi, ayrıca, «Alman Romantikleri», Alman gençlik hareketlerinin çözümlemesini yapan «Aydınlar Üstüne», ve antifaşist hümanizmin içeriği ve kapsamı üstüne çalışmaları da vardır. Bu çalışmalara, Barbusse, Rolland, Thomas Mann, Becher ve Schiller'Ie ilgili incelemeler eşlik eder. Burda amaç, belli düşünce akımlarının, antifaşist mücadeleye «katılma olanakları» açısından sınanmalarıdır. Kurella, bu yoldaki çalışmalarıyla, antifaşizmin düşünsel konumunun açığa konmasına yardımcı olmuştur.
Bu bağlamda, Kurella'nın felsefe etkinliğinin başlıca doğrultusu içinde şu gibi çalışmalar ortaya çıkmıştır: «Toplumcu Hümanizme Katkı», «Kapitalist Yabancılaşma ve Aşılısı» (1937), «Burjuva İnsan İmgesi ve Üstesinden Gelinişi» (1941), ayrıca, klasiklerin gençlik yazıları ile «Siyasal Ekonominin Eleştirilisinin Anaçizgileri»ne ilişkin yaratıcı katkısal çalışmalar. Kurella, nesneieşmeye ve emek sürecinde insani güçlerin özümlenmesine (kapitalist koşullar altında yabancılaşmış emeğe) ilişkin kurama dayanarak ,somut ve gerçek toplumcu insancıllığı sağlam tarihsel maddeci temellere oturtmuştur. Ayrıca, «genç Marx»ı varoluşçuluğun düşünce babalarından biri haline getirmek isteyen çabalara karşı, yabancılaşma olayının tarihsel «olumlu» anlamını diyalektik yönden aydınlığa çıkartmış; «insanın özü»yle ilgili anlayışı bu bağlamda ele alarak, bununla ilintili metafizik anlamlandırmalara son vermiş, insani özün sürekli oluş içindeki tarihsel-toplumsal niteliğini, bu arada, toplumcu hümanizm ile ona dayalı düzen ve ilerici eylem arasındaki bağıntıyı açığa koymuştur.
Bu önermeler, «Özgün ve Yabancı Olan»da daha da ileri götürülmüştür (1968). Buna ilişkin iç tartışmalar ise, (Lands-hut-Mayerr Thier, Popitz gibi) burjuva «yabancılaşma kurmacıları»na karşı olduğu kadar, 1963'teki Prag Kafka Kurultayı sonunda ortaya çıkan ve gerçek toplumcu düzenlerde insansal yabancılaşmanın varlığını öne süren (Fıscher ve Garaudy nibi) revizyonist güçlere karşı da sürmüştür. Kurella, Hegel'in kendine yabancılaşma anlayışından Marx'ın «yabancılaşma»ya, «nesneleşme»ye, yabancılaşmış emeğe ilişkin bulgularına uzanan düşünsel-tarihsel çizgiyi incelemiş; insansal özün gelişmesinin maddi bileşkenleri olarak, (toplumsal emeğin oluşumuna dayanan) «yapay dışdünya»nın, «genel zenginlik»in, «toplumsal güç»ün rolünü ortaya koymuş, buna dayanarak, insan türünün gelişim sürecindeki «toplumsal kalıtım» rolünü göstermiş, emeğin yabancılaşmasının özünü ve doğrultularını İnceleyerek, «yabancılaşmanın aşılması» süreci içinde toplumcu hümanizmin gelişim doğrultusunu ve insanın genel gelişimi içindeki tarihsel yerini göstermiştir. Kurella'nın bu başlıca felsefi çalışmasına, sorunun birçok ayrıntılı yönlerini ele alan daha başka yazılar eşlik eder. Kurella, yaptığı birçok konuşmalarla da felsefi, kültür-kuramsal, estetiksel, edebiyat ve sanat bilimsel araştırmalara itici bir güç kalmıştır.
YAPITLARI : Das Scöne Leben. Die Asthetih des sozialistischen Aiitags (Gür zel Yaşam. Toplumcu Günlük Yaşamın Estetiği), 1930; Kultur-revolution im rünfjahrpian (Beş Yıllık Planda Kültür Devrimi), 1930; Ost und/oder West (Doğu ve/ya da Batı),, 1947; Der Menseli als Schöpher seiner Selbest (Kendi Yaratıcı Olarak İnsan), 1958; Erfahrungen und Probleme der sozialistischen Kulturarbeit (Toplumcu Kültür Çalışması Deneyim ve Sorunlar), 1960; Zwis-ehendureh (Arada), 1934-40 arası deneme yazıları; Das Eigene und Fremde (Özgün ve Yabancı Olan), 1968; Der ganze Mensch (Tüm insan), 1969; Beitrâ'e zur Kuttur und Zeitgeschiche (Kültür ve Çağdaş Tarihe Katkı), İ975:
Kurella, siyasal, bilimsel, sanatsal çalışmalarının tümünü kendi yaşamıyla bir bütünlük içinde almıştır. Toplumcu hümanizm, yabancılaşma kuramı, bilimsel kültür kuramı sorunları, edebiyat ve sanat, bütün bunlar, Kurella'nın başlıca bilimsel etkinlik alanlarıdır. Kurella, çevirmen ve yayımcı olarak, Belinski, Herzen, Çernişevski ve Dobrolyubov'un felsefi ve edebiyat bilimsel mirasını Alman okuyucusuna tanıtmış; ayrıca, anı, röportaj, roman, öykü ve şiirler de yazmıştır.
Kurella'nın felsefi etkinliği, bilimsel maddeci temel bilgileri yaygınlaştırıcılıkla ele alışıyla başlar. Özellikle de «günlük kültür» üstünde durduğu kadar, kültürel dönüşümler üstünde de durarak, toplumcu kültür dönüşümleri süreçlerini ilk kez sistemsel olarak ortaya koyduğu gibi, çok-uluslu kültür gelişimleri içinde Batı - «Doğu» kültür geleneklerini inceler. Kurella, öte yandan, Demokratik Almanya'da toplumcu emek ile teknik devrim ve kültürel gelişimler arasındaki ilişkiler, burjuva kültürle ilintiler, ve toplumcu kültürün insancıl özelliği gibi sorunlara da yönelmiş; kültürel gelişimlerle ilgili geniş sorunlara büyük bir önem vermiştir. Edebiyat ve sanat bilimine ilişkin yayınlarının kuramsal kapsamı ise toplumcu gerçekçilik ilkelerinin savunulmasına ve yaratıcı yoldan geliştirilmesine dayanır.
Kurella'nın gerek faşizme, gerekse Bloch ve Marcuse'ye karşı giriştiği tartışmalar doğrultusunda, «Ahlak Kuramı Üstüne»; dışavurumculuk tartışmalarıyla ilgili, «Bu Mirasın Sonu Geldi» ve «Sonsöz» gibi, ayrıca, «Alman Romantikleri», Alman gençlik hareketlerinin çözümlemesini yapan «Aydınlar Üstüne», ve antifaşist hümanizmin içeriği ve kapsamı üstüne çalışmaları da vardır. Bu çalışmalara, Barbusse, Rolland, Thomas Mann, Becher ve Schiller'Ie ilgili incelemeler eşlik eder. Burda amaç, belli düşünce akımlarının, antifaşist mücadeleye «katılma olanakları» açısından sınanmalarıdır. Kurella, bu yoldaki çalışmalarıyla, antifaşizmin düşünsel konumunun açığa konmasına yardımcı olmuştur.
Bu bağlamda, Kurella'nın felsefe etkinliğinin başlıca doğrultusu içinde şu gibi çalışmalar ortaya çıkmıştır: «Toplumcu Hümanizme Katkı», «Kapitalist Yabancılaşma ve Aşılısı» (1937), «Burjuva İnsan İmgesi ve Üstesinden Gelinişi» (1941), ayrıca, klasiklerin gençlik yazıları ile «Siyasal Ekonominin Eleştirilisinin Anaçizgileri»ne ilişkin yaratıcı katkısal çalışmalar. Kurella, nesneieşmeye ve emek sürecinde insani güçlerin özümlenmesine (kapitalist koşullar altında yabancılaşmış emeğe) ilişkin kurama dayanarak ,somut ve gerçek toplumcu insancıllığı sağlam tarihsel maddeci temellere oturtmuştur. Ayrıca, «genç Marx»ı varoluşçuluğun düşünce babalarından biri haline getirmek isteyen çabalara karşı, yabancılaşma olayının tarihsel «olumlu» anlamını diyalektik yönden aydınlığa çıkartmış; «insanın özü»yle ilgili anlayışı bu bağlamda ele alarak, bununla ilintili metafizik anlamlandırmalara son vermiş, insani özün sürekli oluş içindeki tarihsel-toplumsal niteliğini, bu arada, toplumcu hümanizm ile ona dayalı düzen ve ilerici eylem arasındaki bağıntıyı açığa koymuştur.
Bu önermeler, «Özgün ve Yabancı Olan»da daha da ileri götürülmüştür (1968). Buna ilişkin iç tartışmalar ise, (Lands-hut-Mayerr Thier, Popitz gibi) burjuva «yabancılaşma kurmacıları»na karşı olduğu kadar, 1963'teki Prag Kafka Kurultayı sonunda ortaya çıkan ve gerçek toplumcu düzenlerde insansal yabancılaşmanın varlığını öne süren (Fıscher ve Garaudy nibi) revizyonist güçlere karşı da sürmüştür. Kurella, Hegel'in kendine yabancılaşma anlayışından Marx'ın «yabancılaşma»ya, «nesneleşme»ye, yabancılaşmış emeğe ilişkin bulgularına uzanan düşünsel-tarihsel çizgiyi incelemiş; insansal özün gelişmesinin maddi bileşkenleri olarak, (toplumsal emeğin oluşumuna dayanan) «yapay dışdünya»nın, «genel zenginlik»in, «toplumsal güç»ün rolünü ortaya koymuş, buna dayanarak, insan türünün gelişim sürecindeki «toplumsal kalıtım» rolünü göstermiş, emeğin yabancılaşmasının özünü ve doğrultularını İnceleyerek, «yabancılaşmanın aşılması» süreci içinde toplumcu hümanizmin gelişim doğrultusunu ve insanın genel gelişimi içindeki tarihsel yerini göstermiştir. Kurella'nın bu başlıca felsefi çalışmasına, sorunun birçok ayrıntılı yönlerini ele alan daha başka yazılar eşlik eder. Kurella, yaptığı birçok konuşmalarla da felsefi, kültür-kuramsal, estetiksel, edebiyat ve sanat bilimsel araştırmalara itici bir güç kalmıştır.
YAPITLARI : Das Scöne Leben. Die Asthetih des sozialistischen Aiitags (Gür zel Yaşam. Toplumcu Günlük Yaşamın Estetiği), 1930; Kultur-revolution im rünfjahrpian (Beş Yıllık Planda Kültür Devrimi), 1930; Ost und/oder West (Doğu ve/ya da Batı),, 1947; Der Menseli als Schöpher seiner Selbest (Kendi Yaratıcı Olarak İnsan), 1958; Erfahrungen und Probleme der sozialistischen Kulturarbeit (Toplumcu Kültür Çalışması Deneyim ve Sorunlar), 1960; Zwis-ehendureh (Arada), 1934-40 arası deneme yazıları; Das Eigene und Fremde (Özgün ve Yabancı Olan), 1968; Der ganze Mensch (Tüm insan), 1969; Beitrâ'e zur Kuttur und Zeitgeschiche (Kültür ve Çağdaş Tarihe Katkı), İ975: