Başkaldıran İnsan - Bölüm-3
|
1-ilkeler zayıf düştümü, insanların onları, onlarla birlikte inançlarını kurtarabilmeleri için bir tek yol kalır, bu da onlar için ölmektir.
2-büyük ilkeler temelsizse yada geçici bir egilimden başka bir şey dile getirmiyorsa, ya bozulmak yada zorla benimsetilmek için yapılmıştır. ister diktatörlük, ister bireysel yıldırıcılık olsun, ister devlet yıldırıcılıgı ,her ikiside aynı dogrulama yoksunluguyla dogrulanır, her ikiside başkaldırının köklerinden koptugu, her türden somut aktörden yoksun kaldıgı andan sonra,yirminci yolun sapacagı bir yol olarak belirir.
3-20.yy devrimcileri, biçimsel erdem ilkelerini kesinlikle yıkan silahları Hegel'den almışlardır.
4-"yenen herzaman haklıdır." 19.yy'lın en büyük ögretisinden çıkan ders budur işte.
5-insan,varlıgını ve farklılıgını kesinlemek için yoksayan yaratıktır.
6-insan usa uygun bir biçimde etkilenebilecek bir güçler düzeninden başka bir şey degildir.
7-rus yıldırıcılıgının tüm tarihi, bir avuç aydının sessiz halk önünde zorba bir yönetimle çarpışması olarak özetlenebilir.
8-gerçegi anlamış olan kimse ona karşı ayaklanmaz; ondan sevinç duyar.
9-bütün geçmişi yadsıyan kişi yanlız gelecekte bir dogrulama bulmaya boyun eger.
10-Almanya, taşra işi bir politika düşüncesiyle bir imparatorluk savaşına girişdigi için çökmüştür.
11-faşizm horgörüdür, buna karşılık horgörünün her türü politikaya girdimi faşizmi hazırlar yada kurar. faşizmin kendi kendini yadsımadıkça, başka bir şey olamayacagınıda eklemek gerekir.
12-devlet "aygıtla" yani fetih ve baskı mekanizmalarının bütünüyle özdeşleşir. yurt içine yönelen fethin adı probaganda yada baskıdır, dışarıya dogru yöneltilince orduyu yaratır. böylece bütün sorunlar birer askerlik sorunu durumuna getirilmiş, güç ve etki terimleriyle kurulmuştur. politikayıda yönetimin temel sorunlarınıda başkomutan kararlaştırır. strateji konusunda yadsınamaz olan bu ilke sivil yaşamda da genelleştirlmiştir. tek önder, tek halk, tek efendi milyonlarca köle demektir. bütün toplumlarda özgürlügün güvencesi olan ara kurumların yerlerini ya sessiz yada (aynı şey) "slogan"lar haykıran kalabalıklar üzerinde egemen olan çizmeli bir "Yehuda"ya bırakır. önder ile halk arasına bir uzlaşma yada aracılık örgütü degil,"aygıt" yani baskı aracı olan parti yerleştirilir. böylece bu düşük gizemciligin ilk ve tek ilkesi, yoksayıcılık dünyasına bir putatapıcılık ve bayagı bir kutsallık getiren "führerprenzip" dogar.
13-ufak üstün-insanlar bir kez cinayeti buyurmaya görsünler başkandan,yarbaşkana,yarbaşkandan daha ufagına derken cinayet köleye kadar iner, köle ise yanlız emir alır, kimseye emir vermez.
14-askerlik yasası emre uymamayı ölümle cezalandırır,onuruda köleliktir.
15-saltık dinamizm iyilige yönelmez, etkenlige yönelir yanlız. düşmanlar bulundugu sürece,yıldırıda olacaktır; dinamizm varoldukça düşmanlarda bulunacaktır.
16-düşmanlar sapkındır, ögüt yada probaganda yardımıyla yola getirilmeli; engizisyon yada gestapo yardımıyla yok edilmelidir. sonuçta şudur; insan partidense, füchrer!in hizmetinde bir araçtan,aygıtın bir çarkından; füchre'in düşmanıysa aygıtın bir tüketim ürününden başka bir şey degildir.
17-başkaldırıdan dogmuş olan usdışı atılım insanın bir çark olamamasını saglayan şeyi yani başkaldırının kendisini indirgemekten başka birşey düşünmez artık.
18-Alman devrimcinin romantik bireyciligi,suçsuzlugunu en sonunda nesneler dünyasında giderir.
19-usdışı yıldırı insanları birer nesne Hitler'in deyimiyle birer "gezegen basili" durumuna getirir.
20-probaganda ile işkence, dolaysız bozup çürütme yollarıdır, düzenli düşkünleştirme, umursamaz cani ve suç ortaklıgı karışımıdır.
21-öldüren yada işkence eden kişi yanlız bir gölge görür başarısında; kendini suçsuz bulamaz,öyleyse yönsüz bir dünyada genel suçlulugun artık yanlız gücün kullanılmasını yasaya uygun kılması,yanlız başarıyı kutsaması için kurbanın kendisinden de suçlulugu yaratmalıdır.suçsuzluk düşüncesi suçsuzun içindende silinince,umutsu dünya üzerinde "güç degeri" egemen olur.
22-adalet savı adaletin aktörel bir dogrulanışı üzerine kurulmadımı adaletsizlikle suçlanır.bu dogrulanış olamadımı bir gün gelir suçta görev olur.iyilik ve kötülük yeniden zaman sokuldu mu olaylara karıştı mı hiçbir şey iyi yada kötü degildir artık ya zamansızdır yada zamanını doldurmuştur.
23-sosyalist ögreti bilimsel bir temeli varsayar, bunuda ancak aydınlar verebilir ona.
24-tarih, katillere alışkındır.
25-Marks'çılıgın gerçekten bilimsel olan tek yanı söylenenleri daha baştan yadsıması, en çig çıkarları gün ışıgına çıkarmasıdır.
2-büyük ilkeler temelsizse yada geçici bir egilimden başka bir şey dile getirmiyorsa, ya bozulmak yada zorla benimsetilmek için yapılmıştır. ister diktatörlük, ister bireysel yıldırıcılık olsun, ister devlet yıldırıcılıgı ,her ikiside aynı dogrulama yoksunluguyla dogrulanır, her ikiside başkaldırının köklerinden koptugu, her türden somut aktörden yoksun kaldıgı andan sonra,yirminci yolun sapacagı bir yol olarak belirir.
3-20.yy devrimcileri, biçimsel erdem ilkelerini kesinlikle yıkan silahları Hegel'den almışlardır.
4-"yenen herzaman haklıdır." 19.yy'lın en büyük ögretisinden çıkan ders budur işte.
5-insan,varlıgını ve farklılıgını kesinlemek için yoksayan yaratıktır.
6-insan usa uygun bir biçimde etkilenebilecek bir güçler düzeninden başka bir şey degildir.
7-rus yıldırıcılıgının tüm tarihi, bir avuç aydının sessiz halk önünde zorba bir yönetimle çarpışması olarak özetlenebilir.
8-gerçegi anlamış olan kimse ona karşı ayaklanmaz; ondan sevinç duyar.
9-bütün geçmişi yadsıyan kişi yanlız gelecekte bir dogrulama bulmaya boyun eger.
10-Almanya, taşra işi bir politika düşüncesiyle bir imparatorluk savaşına girişdigi için çökmüştür.
11-faşizm horgörüdür, buna karşılık horgörünün her türü politikaya girdimi faşizmi hazırlar yada kurar. faşizmin kendi kendini yadsımadıkça, başka bir şey olamayacagınıda eklemek gerekir.
12-devlet "aygıtla" yani fetih ve baskı mekanizmalarının bütünüyle özdeşleşir. yurt içine yönelen fethin adı probaganda yada baskıdır, dışarıya dogru yöneltilince orduyu yaratır. böylece bütün sorunlar birer askerlik sorunu durumuna getirilmiş, güç ve etki terimleriyle kurulmuştur. politikayıda yönetimin temel sorunlarınıda başkomutan kararlaştırır. strateji konusunda yadsınamaz olan bu ilke sivil yaşamda da genelleştirlmiştir. tek önder, tek halk, tek efendi milyonlarca köle demektir. bütün toplumlarda özgürlügün güvencesi olan ara kurumların yerlerini ya sessiz yada (aynı şey) "slogan"lar haykıran kalabalıklar üzerinde egemen olan çizmeli bir "Yehuda"ya bırakır. önder ile halk arasına bir uzlaşma yada aracılık örgütü degil,"aygıt" yani baskı aracı olan parti yerleştirilir. böylece bu düşük gizemciligin ilk ve tek ilkesi, yoksayıcılık dünyasına bir putatapıcılık ve bayagı bir kutsallık getiren "führerprenzip" dogar.
13-ufak üstün-insanlar bir kez cinayeti buyurmaya görsünler başkandan,yarbaşkana,yarbaşkandan daha ufagına derken cinayet köleye kadar iner, köle ise yanlız emir alır, kimseye emir vermez.
14-askerlik yasası emre uymamayı ölümle cezalandırır,onuruda köleliktir.
15-saltık dinamizm iyilige yönelmez, etkenlige yönelir yanlız. düşmanlar bulundugu sürece,yıldırıda olacaktır; dinamizm varoldukça düşmanlarda bulunacaktır.
16-düşmanlar sapkındır, ögüt yada probaganda yardımıyla yola getirilmeli; engizisyon yada gestapo yardımıyla yok edilmelidir. sonuçta şudur; insan partidense, füchrer!in hizmetinde bir araçtan,aygıtın bir çarkından; füchre'in düşmanıysa aygıtın bir tüketim ürününden başka bir şey degildir.
17-başkaldırıdan dogmuş olan usdışı atılım insanın bir çark olamamasını saglayan şeyi yani başkaldırının kendisini indirgemekten başka birşey düşünmez artık.
18-Alman devrimcinin romantik bireyciligi,suçsuzlugunu en sonunda nesneler dünyasında giderir.
19-usdışı yıldırı insanları birer nesne Hitler'in deyimiyle birer "gezegen basili" durumuna getirir.
20-probaganda ile işkence, dolaysız bozup çürütme yollarıdır, düzenli düşkünleştirme, umursamaz cani ve suç ortaklıgı karışımıdır.
21-öldüren yada işkence eden kişi yanlız bir gölge görür başarısında; kendini suçsuz bulamaz,öyleyse yönsüz bir dünyada genel suçlulugun artık yanlız gücün kullanılmasını yasaya uygun kılması,yanlız başarıyı kutsaması için kurbanın kendisinden de suçlulugu yaratmalıdır.suçsuzluk düşüncesi suçsuzun içindende silinince,umutsu dünya üzerinde "güç degeri" egemen olur.
22-adalet savı adaletin aktörel bir dogrulanışı üzerine kurulmadımı adaletsizlikle suçlanır.bu dogrulanış olamadımı bir gün gelir suçta görev olur.iyilik ve kötülük yeniden zaman sokuldu mu olaylara karıştı mı hiçbir şey iyi yada kötü degildir artık ya zamansızdır yada zamanını doldurmuştur.
23-sosyalist ögreti bilimsel bir temeli varsayar, bunuda ancak aydınlar verebilir ona.
24-tarih, katillere alışkındır.
25-Marks'çılıgın gerçekten bilimsel olan tek yanı söylenenleri daha baştan yadsıması, en çig çıkarları gün ışıgına çıkarmasıdır.
3 Yorumlar
bütünden koparılmış parçalar gibi.okudum hepsini fakat pek sağlıklı olmadı..
olmayanlarla olacaklar arasındaki ilişki
yazar: yeni bir idoloji yi icad etmekten ziyade,bireysel ve toplumsal değerleri izahatla parçalayıp, hayatın gerçekliğine karşı çıplak bir bedenle yüz yüze bırakmaktır.