Yüklemin niceliği

Yukarıdaki açıklamada görüldüğü gibi klâsik mantıkçılar önermenin niceliğinden daima önermenin konusunun niceliğini anlamışlar, yüklemin niceliğine önem vermemişlerdir. Yüklemin niceliği de Aristo'dan beri klâsik mantıkçıların dikkatini çekmişse de yüklemin niceliğinin belirtilmesinde bir fayda olmadığı sebebiyle ele alıp işlememişlerdir.islâm mantıkçıları da yüklemin niceliğinin belirtildiği önermeleri "kazaya-i münharife" kural dışı önermeler olarak telâkki etmişler" ve işlem dışı bırakmışlardır. Bunlara göre yüklem konunun bir sıfatı olmak sebebiyle, daima kavram olarak telâkki edilir, bu kavramın delâlet ettiği fertler dikkate alınmazlar. Bir kavramın fertleri dikkate alınmayınca da onun için bir nicelik düşünülemez.

Klâsik mantıkta önemsenmeyip işlenmeyen bu konu XIX. asır İngiliz mantıkcılarınca ele alındı. George Bentham'ın öncülüğü ile Hamilton yüklemin niceliği problemini işleyip geliştirmiştir.

Bütün insanlar ölümlüdür, derken burada önermenin yüklemi olan ölümlü'nün niceliği belirtilmemiştir. Hamilton'a göre bu hal dilin bir eksikliğinden ileri gelir. Aslında düşüncede yüklemin de niceliği vardır. Bütün insanlar ölümlüdür demek gerçekte, bütün insanlar bazı ölümlülerdir demektir. Çünki insanlardan başka ölümlüler de vardır. O halde mantık, düşüncede gizli olan bu durumu açıkça ifade etmelidir.

Bu açıdan önermelerin niceliğine göre bölünmesi ele alınınca, evvelce yalnız konunun niceliği dikkate alınarak yapılan ikili ayırma bu sefer dörde çıkmış olur.

1— Konusu ve yüklemi tümel olan (tuto-totale)
2— Konusu tümel, yüklemi tikel olan (toto-partielle)
3— Konusu tikel, yüklemi tümel olan (parti-total)
4— Konusu tikel, yüklemi tikel olan (parti-partielle)

Önermelerin olumlu ve olumsuzluğu da dikkate alınınca "mahsurat-ı erbaa" denen yukarıda gördüğümüz dört önerme çeşidi sekize çıkmış olur.

1—Olumlu "toto-totale": Burada konu ve yüklem bütün kaplamlarıyla alınmıştır. Misal, her üçgen her üç kenarlı poligondur.

2—Olumlu "toto-partielle": Konu tümel, yüklem tikel olarak alınmıştır. Misal, her üçgen bazı şekillerdendir.

3—Olumlu "parti-totale": Konu tikel yüklem tümel olarak alınmıştır. Misal, bazı şekiller' bbütün üçgenlerdendir.

4-Olumlu partı-parüelle": Konu ve yüklem tikel olarak alınmıştır. Misal bazı eşkenarlı şekiller bazı üçgenlerdir.

5—Olumsuz "toto-totalc": Konunun bütün kaplamı, yüklemin bütün kaplamının dışındadır. Misal, hiç bir üçgen hiç bir kare değildir.

6—Olumsuz, "toto-partielle": Konunun bütünü, yüklemin kaplamının bir kısmından çıkarılmıştır. Misal, hiç bir üçgen bazı eşkenarlı şekillerden değildir.

7—Olumsuz "parti-totale": Konunun kaplamına girenlerden bir kısmı yüklemin bütün kaplamının dışında bırakılmıştır. Misal, bazı eşkenarlı şekiller hiç bir üçgen değildir.

8— Olumsuz "parti-partielle": Konunun kaplamının bir kısmı yüklemin kaplamının bir kısmında bırakılmıştır. Misal, bazı üçgenler bazı eşkenarlı şekillerden değildir..

Yüklemin de niceliğini dikkate alarak önermelerin incelenmesi pek rağbet görmemiş, Hamilton'un bu açıklaması bazı itirazlara hedef olmuştur. Bu itirazları önermenin döndürmesi bahsinde göreceğiz.

2 — Konunun varlık sahasına göre çeşitleme:

İslâm mantıkçıları önermeleri bir de dış önermeler (kazaya-i hariciye), gerçek önermeler (kazaya-i hakikiye) ve zihinsel önermeler (kazaya-i zihniye) diye ayırırlar.

Eğer önermenin konusu olan kavramın fertlerinin dıştavarlığı varsa ve hüküm, dışta var olan bu fertler üzerine olursa buna dış önerme denir. Meselâ, her ateş sıcaktır önermesinde hüküm eğer hariçte bulunan veya bulunacak olan her ateş sıcaktır anlamı kastedilerek verilmişse bu önerme dış önerme olur.

Konunun fertlerinin dışarda varlığı olmayıp da, var olması farzedilerek hükmedilen önermelere gerçek önerme denir. Yani konuyu teşkil eden kavramın dışta fertleri yok fakat olması mümkündür. Meselâ, Anka uçucudur önermesi hakikî bir önermedir. Anka'nın dışarıda fertleri yoktur fakat varlığı farzedilerek hüküm veıilmiştir.

Eğer konuyu teşkil eden kavramın delâlet ettiği şeyler yalnız zihinde mevcut ise yani dışarda varlıkları düşünülmezse böylece zihinde varolan fertleri üzerine verilecek hükümle elde edilen önermeye de zihinsel önerme denir. Meselâ: Cins özsel bir tümeldir, önermesinde olduğu gibi. Eğer önermenin konusu olan kavramın delâlet ettiği şeyin zihinde bile mevcudiyeti mümkün olmayıp fakat zihinde varlığı farzedilerek hükrnolunursa bu önermeye de varsayımlı zihinsel önerme (kaziye-i zihniye-i faraziye) denir. Meselâ: Zıtlarm birleşmesi imkânsızdır önermesinde, zihinde varlığı farzolunan zıtlarm birleşmesinin üzerine imkânsızlıkla hükmolunmuştur.

3 — Konu ve yüklemin müsbet (positif) ve menfi (negatif) oluşlarına göre çeşitleme:

İslâm mantıkçıları, önermeyi teşkil eden konu ve yüklemin müsbet ve menfi oluşlarını dikkate alarak yüklemli önermeleri çeşitlernişlerdir.

Eğer önermeyi yapan terimler müsbet ise bu öner¬meye "muhassala" denir. İnsan canlıdır, insan at değildir önermelerinde olduğu gibi. Birinci önermedeki insan ve canlı ikinci önermedeki insan ve at terimleri müsbettir. Asıl "muhassala" olumlu olan önermeye denilip olumsuzuna "basite" denir. Yukarıdaki misalde, insan at değildir önermesi "basite"dir.

Eğer önermenin konu ve yükleminden her ikisi veya ikisinden birisi menfi ise böyle önermelere de, "madule" denir. Eğer konu ve yüklemden her ikisi' de menfi olursa buna iki taraflı madule (madulecül tarafeyn); yalnız konusu menfi olursa, konunun ma-ddesi (madülat'ül mevzu); yalnız yüklemi menfi olursa buna da yüklemin madulesi (madülafül mahmul) adı verilir. Meselâ, canlı olmayan bilgili olmayandır, önermesi iki taraflı madule, parası olmayan fakirdir, önermesi konunun madulesidir, insan dört ayaklı olmayandır önermesi ise "madulat'ül mahmurdur.

KARMAŞIK ÖNERMELER

Yüklemli önermelere Batı mantıkçılarının basit önermeler dediklerini söylemiştik. Şimdiye kadar verdiğimiz misallerde bu önermelerin bir konusu ve bir de yüklemi vardır. Bu konu ve yüklem tek terim olarak ifade edilmişlerdi. Bazan önermede konu veya yüklem veya herikisi birden karmaşık (complexe) bir durum gösterir, yani konu ve yükleme bazı tamamlayıcı fikirler eklenir. Bu tip önermeler, bileşik (Compose) önerme demek değildir. Karmaşık da olsa tek konu ve tek yüklem bahis konusudur. Yüklemli önermeler içerisinde bulunan bu önermelere Batı mantıkçıları karmaşık önermeler demişlerdir.

Karmaşık önermede, konu veya yüklemin anla-mını açıklayan küçük cümleye tali cümle veya "cümle-i muterize" (incidente) denilir. Meselâ, arkadaşları tarafından sevilen Ahmet çalışkandır. Bu karmaşık önermede karmaşıklık konu üzerindedir. Asıl önerme, "Ahmet çalışkandır" önermesidir. Burada konu olan Ahmet, "arkadaşları tarafından sevilen" cümlesi ile" bir kayda tâbi tutulmuş, belirli bir anlam kazanmıştır.

Yüklemin karmaşıklığına misal'-Çalışkanlık insanı başarıya ulaştıran meziyettir. Burada yüklem olan "meziyet" "insanı başarıya ulaştıran" cümlesi ile kayıtlanmıştır.
Hem konusu hem yüklemi karmaşık olana misal: Şımarık ve yaramaz çocuklar, onların bu davranışlarından rahatsız olanlarca sevilmezler. Bu karmaşık önermede de konu olan çocuklar, "şımarık ve yaramazlıkla, yüklem olan "sevilmez" terimi ise, "onların davranışlarından rahatsız olan kişilerce" cümlesi ile kayıtlanmıştır.

İleride ele alacağımız modal önermeler, karmaşık önermelerdendir, yalnız modal önermelerin karmaşıklığı konu veya yükleme bazı fikirler eklenmesi ile değil, ikisi arasındaki bağla ilgili tamamlayıcı bilgiden gelir. İslâm mantıkçıları modalite bahsinde bu tip önermeleri ele alıp incelemişler fakat modalite dışındaki karmaşık önermelere önem vermemişlerdir.

  • Gizlilik Politikası ve Şartlar
  •   © 2007

    Back to TOP