Hüseyin Cahit YALÇIN (1874-1957)
|
Balıkesir’de memur bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen H. Cahit Yalçın, 1896 yılında Mülkiye’yi derece ile bitirdikten sonra İstanbul okullarında bir süre yöneticilik görevini sürdürmüş, Servet-i Fünun topluluğuna katılmış ve şöhretini bu dergideki makaleleri yoluyla yapmıştır.[78] Cumhuriyet yıllarına kadar ateşli polemiklerin kahramanı olmuş, Servet-i Fünun çevresinin İttihat ve Terakki Cemiyeti politikalarının cesur bir savunucusu olmuştur.[79]
1908'de II. Meşrutiyet'in ilanından sonra memuriyetten ayrılan ve edebiyatı bırakan Hüseyin Cahit; gazeteciliğe ve siyasete başladı. İttihat ve Terakki yöneticilerinin isteği doğrultusunda Ağustos 1908'de Tevfik Fikret ve Hüseyin Kazım Kadri ile birlikte Tanin gazetesini kurdu. İlk sayısı 1 Ağustos 1908’de yayımlanan gazetenin başyazarlığını üstlendi. İttihat ve Terakki'nin siyasi alanda bir nevi kalemşoru oldu. Tanin, zamanla kamuoyunun gözünde İttihat ve Terakki ile özdeşleşti ve onun yayın organı olarak görüldü. Hüseyin Cahit, aynı yıl İttihat ve Terakki'den milletvekili seçildi. 1908-1912 Osmanlı Meclisi Mebusanı ile 1912 Nisan-Ağustos Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda İstanbul milletvekili olarak yer aldı. Meclisin ikinci dönem çalışmalarında meclis başkanlığını yürüttü.[80]
31 Mart Ayaklanması sırasında ayaklanmayı çıkaran güçler tarafından matbaası basılan ve öldürülmeye çalışılan Hüseyin Cahit, saklanıp kurtulurken Lazkiye milletvekili Mehmet Aslan Bey, ayaklanmacılar tarafından Hüseyin Cahit sanılarak öldürüldü. Hüseyin Cahit ise Rus elçiliğinin yardımı ile Romanya’ya kaçtı ve Mehmet Reşat’ın tahta çıkarıldığı 27 Nisan 1909’da ülkeye dönerek gazetesinin yayınını sürdürdü. Hükümete yönelik eleştirileri yüzünden 1912’de gazetesinin kapatılması üzerine Viyana’ya kaçan Hüseyin Cahit, Bâb-ı Âli Baskını’ndan sonra İstanbul’a dönebildi. 31 Ocak 1913’te yeniden çıkartmaya başladığı Tanin’de eleştirilerini artık İttihat ve Terakki’ye yöneltti.[81]
I. Dünya Savaşı sonrası İstanbul’un işgal edilip meclisi dağıtan İngilizler tarafından Malta'ya sürüldü (1919). 1922'de Malta’dan İstanbul’a döndükten sonra Tanin adıyla gazete çıkarmasına izin verilmeyince gazeteyi "Renin" adıyla çıkarmaya başladı. İsmet İnönü'nün teklifiyle tekrar politikaya dönmüştür. V. Dönem (Ara Seçim),VI. Dönem Çankırı, VII., VIII. Dönem İstanbul ve IX. Dönem Kars Milletvekilliği yapmıştı1948’den itibaren CHP’nin resmi yayın organ olma özelliği taşıyan Ulus Gazetesi'nde başyazarlık yaptı. 1957 tarihinde İstanbul’da hayatını kaybetti.[82]
Pozitivist düşünce yakınlığı daha lise Çağlarında başlamıştır. Kendisini skolastik bataklığından kurtaranın Fransızca Bilmesi ve Batı Kültürünün olduğunu söyler.[83] Mekteb-i Mülkiye-i Şahane yıllarında arkadaşı Ahmet Şuayb aracılığıyla yasaklı Jön Türk yayınlarına ulaşan ve bu yıllarda Fransız Edebiyatına ilgi duyan Hüseyin Cahit’in Fransızcası yaşamının sonuna değin yaptığı çeviri faaliyetleriyle gelişmiştir. Kendi döneminin pek çok düşünürü gibi Beşir Fuad’ın materyalist-pozitivist düşüncelerinden ve Ahmet Rıza ile Mizancı Murat’ın yazılarından derinden etkilenir. [84] Pozitivizmin edebiyat yoluyla Türkiye’de yayılmasında gayret etmiştir. Eserleri, daha çok edebiyat ağırlıklı olup, roman, hikâye, tenkit, şiir, hatıra ve makale türlerinden oluşmaktadır.[85]
1908'de II. Meşrutiyet'in ilanından sonra memuriyetten ayrılan ve edebiyatı bırakan Hüseyin Cahit; gazeteciliğe ve siyasete başladı. İttihat ve Terakki yöneticilerinin isteği doğrultusunda Ağustos 1908'de Tevfik Fikret ve Hüseyin Kazım Kadri ile birlikte Tanin gazetesini kurdu. İlk sayısı 1 Ağustos 1908’de yayımlanan gazetenin başyazarlığını üstlendi. İttihat ve Terakki'nin siyasi alanda bir nevi kalemşoru oldu. Tanin, zamanla kamuoyunun gözünde İttihat ve Terakki ile özdeşleşti ve onun yayın organı olarak görüldü. Hüseyin Cahit, aynı yıl İttihat ve Terakki'den milletvekili seçildi. 1908-1912 Osmanlı Meclisi Mebusanı ile 1912 Nisan-Ağustos Osmanlı Meclis-i Mebusanı'nda İstanbul milletvekili olarak yer aldı. Meclisin ikinci dönem çalışmalarında meclis başkanlığını yürüttü.[80]
31 Mart Ayaklanması sırasında ayaklanmayı çıkaran güçler tarafından matbaası basılan ve öldürülmeye çalışılan Hüseyin Cahit, saklanıp kurtulurken Lazkiye milletvekili Mehmet Aslan Bey, ayaklanmacılar tarafından Hüseyin Cahit sanılarak öldürüldü. Hüseyin Cahit ise Rus elçiliğinin yardımı ile Romanya’ya kaçtı ve Mehmet Reşat’ın tahta çıkarıldığı 27 Nisan 1909’da ülkeye dönerek gazetesinin yayınını sürdürdü. Hükümete yönelik eleştirileri yüzünden 1912’de gazetesinin kapatılması üzerine Viyana’ya kaçan Hüseyin Cahit, Bâb-ı Âli Baskını’ndan sonra İstanbul’a dönebildi. 31 Ocak 1913’te yeniden çıkartmaya başladığı Tanin’de eleştirilerini artık İttihat ve Terakki’ye yöneltti.[81]
I. Dünya Savaşı sonrası İstanbul’un işgal edilip meclisi dağıtan İngilizler tarafından Malta'ya sürüldü (1919). 1922'de Malta’dan İstanbul’a döndükten sonra Tanin adıyla gazete çıkarmasına izin verilmeyince gazeteyi "Renin" adıyla çıkarmaya başladı. İsmet İnönü'nün teklifiyle tekrar politikaya dönmüştür. V. Dönem (Ara Seçim),VI. Dönem Çankırı, VII., VIII. Dönem İstanbul ve IX. Dönem Kars Milletvekilliği yapmıştı1948’den itibaren CHP’nin resmi yayın organ olma özelliği taşıyan Ulus Gazetesi'nde başyazarlık yaptı. 1957 tarihinde İstanbul’da hayatını kaybetti.[82]
Pozitivist düşünce yakınlığı daha lise Çağlarında başlamıştır. Kendisini skolastik bataklığından kurtaranın Fransızca Bilmesi ve Batı Kültürünün olduğunu söyler.[83] Mekteb-i Mülkiye-i Şahane yıllarında arkadaşı Ahmet Şuayb aracılığıyla yasaklı Jön Türk yayınlarına ulaşan ve bu yıllarda Fransız Edebiyatına ilgi duyan Hüseyin Cahit’in Fransızcası yaşamının sonuna değin yaptığı çeviri faaliyetleriyle gelişmiştir. Kendi döneminin pek çok düşünürü gibi Beşir Fuad’ın materyalist-pozitivist düşüncelerinden ve Ahmet Rıza ile Mizancı Murat’ın yazılarından derinden etkilenir. [84] Pozitivizmin edebiyat yoluyla Türkiye’de yayılmasında gayret etmiştir. Eserleri, daha çok edebiyat ağırlıklı olup, roman, hikâye, tenkit, şiir, hatıra ve makale türlerinden oluşmaktadır.[85]