NİETZSCHE'DEN SEÇMELER
|
1-Vicdan, iyi bir şöhret, cehennem; duruma göre polisin bizzat kendisi
2-Dünya var olduğundan bu yana, hiçbir otorite kendisinin eleştiri konusu yapılmasına istekli görünmemiştir.
3-İnançlar hakikat düşmanları olarak, yalanlardan daha tehlikelidir.
4-Pek çok yanlış ihtişamı yeryüzünden yeniden kaldırmamız gerekiyor, çünkü bu bizden hak talep eden her şeye karşı haksızlıktır! Bizi buna dünyayı olduğundan daha uyumsuz görmemek isteği mecbur ediyor!
5-Geleneğin emretmediği şeylerde ahlak yoktur; ve gelenek yaşamı ne denli az belirlerse, ahlaklılık çemberi de o denli küçülür.
6-Gelenek nedir? Bize yararlı olan şeyleri emrettiğinden dolayı değil, bize emrettiğinden dolayı itaat ettiğimiz yüksek bir otoritedir.
7-Nedenselliğin anlamı arttığı ölçüde ahlaklılığın alanının kapsamı daralır: Çünkü insan gerekli etkileri kavrayıp, bütün rastlantılardan, ve buna ilişkin sonra olacaklardan ayırarak (post hoc ) düşünmeyi öğrenince, şimdiye değin törelerin temeli olarak kabul edilen birçok fantastik nedenselliği tahrip eder.
8-Kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir ikiyüzlülüktür.
9-Yasayı öldürdüm, yasa beni, bir cesedin canlı birini korkuttuğu gibi korkutuyor:
10-O halde uygarlığı başlatan büyük önermeyi vurgulayalım: Her gelenek geleneksizlikten daha iyidir.
11-Vahşet, insanoğlunun yaptığı en eski şenliklerdeki neşe kaynaklarından biridir. Dolayısıyla tanrılara dehşet manzarası sunulunca onların da ferahladıkları ve neşelendikleri sanılır... ve böylece gönüllü acı çekmenin, insanın kendi seçtiği işkencenin iyi bir anlamı ve değeri olduğu düşüncesi yayılır dünyaya.
12-Son yeniliklerin gürültüsünden başka bir şey bulunmayan dünya tarihi denilen şeyin kendisinde, gerçekte bataklığı hareket ettirmek isteyen çok eski şehitlerin trajedilerinden daha önemli konu yoktur.
13-Hiçbir şey, şu andaki gururumuzu oluşturan insan aklının ve özgürlük duygusunun bir parçası kadar pahalıya mal olmamıştır.
14-çile çekmenin erdem, ikiyüzlülüğün erdem, intikamın erdem, vahşetin erdem, aklın inkarının erdem, buna karşın kendini iyi hissetmenin tehlike,öğrenme hırsının tehdit, barışın tehlike, acımanın tehlike, merhamet görmenin küfür, işin küfür, çılgınlığın tanrısallık, değişimin ahlaksızlık ve bozulma emaresi sayıldığı çağda! — Siz bunların hepsinin değiştiğini ve insanlığın böylece kendi karakterinde yanılmış olması gerektiğini mi sanıyorsunuz? Ah siz insan sarrafları, kendinizi daha iyi tanıyın!
15-ahlaklılık yeni ve daha iyi geleneklerin ortaya çıkmasına karşı direnir: aptallaştırır.
16-Bütün çağların insanlarının neyin iyi, neyin kötü, neyin övgüye değer ve neyin yergiye layık olduğunu bildiklerine inandıkları konusunda bilgeler doğru bir yargıda bulunmuşlardır. Ama, biz şimdi geçmişte herhangi bir zamandakinden daha iyi biliyoruz,görüşü, bilgelerin bir önyargısıdır.
17-Bir kez yürünmüş bir yola düşenlerin sayısı çoktur, hedefe ulaşan az.
18-insan ırkının eğitimini bugüne kadar sanki gardiyanlar ile cellatlar yönetmiş gibi görünüyor!
19-Sevilmiş olma isteği kendini beğenmişliklerin en büyüğüdür.
20-Bir insan yoğun ve kılı kırk yararak düşündüğü zaman, sadece yüzü değil gövdesi de çekinceli bir havaya bürünür.
-----------------------------
1-Kişinin beni anlamasının, hem de zorunlukla anlamasının koşulları, —bunları pek iyi bilirim. Benim yalnızca içtenliğime, tutkuma dayanabilmek için, düşünsel konularda katılık kertesinde dürüst olması gerekir kişinin. Dağlarda yaşamaya, alışkın olması gerekir— çağın siyasetinin ve halkların çıkarcılıklarının sefil gevezeliğini kendi altında görmeğe. Aldırmaz olmuş olması gerekir, hiç sormaması gerekir, doğruluk yararlı mıdır diye, bir kötü kader olup çıkar mı diye... Bugün kimsenin sorma yürekliliğini göstermediği sorulara sertliğin verdiği yatkınlık; yasaklanmış olana yüreklilik; labirente önceden-belirlenmişlik. Yedi yalnızlıkta edinilmiş bir deneyim. Yeni bir müzik için yeni kulaklar. En uzaklar için yeni gözler. Şimdiye dek sağır kalınmış doğrular için yeni bir vicdan. Ve yüce üslubun iktisat istemi: gücünü, heyecanlanmalarını derli-toplu tutmak... Kendi kendine saygı; kendi kendine sevgi; kendi kendisi karşısında koşulsuz bir özgürlük...
İşte! Bunlardır benim okurlarım ancak, benim sahici okurlarım, benim önceden belirlenmiş okurlarım: geri kalan neye yarar ki —geri kalan, insanlıktır yalnızca.— Kişinin, gücüyle, ruhunun yüksekliğiyle, insanlığa tepeden bakması gerekir —hor görüşüyle...
2-İyi nedir? —İnsanda güç duygusunu, güç istemini, gücün kendisini yükselten herşey.
Kötü nedir? —Zayıflıktan doğan herşey.
Mutluluk nedir? —Gücün büyüdüğü duygusu —bir engelin aşıldığı duygusu.
3-Doygunluk değil, daha çok güç; genel olarak barış değil, savaş; erdem değil, yetenek (Rönesans tarzı erdem, virtü, moralinsiz erdem).
4-Zayıflar, nasibi kıtlar yıkılıp gitmelidir: bizim insan sevgimizin baş ilkesi. Ve onlara yıkılıp gitsinler diye de yardım edilmelidir.
5-Herhangi bir günahtan daha zararlı olan nedir? —Nasibi kıtlara, zayıflara duyulan acımadan doğan eylem — Hristiyanlık.
6-ortaya koyduğum sorun, varlıklar sıralamasında insanlığın yerini ne almalıdır sorunu değildir (—insan bir sondur) : sorun, hangi tip insanın, daha yüksek değerlidir, yaşamaya daha değerdir, geleceği daha sağlamdır diye. yetiştirilmesi -gerektiği, istenmesi gerektiği sorunudur.
7-İnsanlık, bugün inanıldığı gibi, daha iyiye ya da daha güçlüye ya da daha yükseğe doğru bir gelişme göstermemektedir, «ilerleme», modern bir düşüncedir yalnızca, yani, yanlış bir düşünce. Bugünün Avrupalısı, değerlilik bakımından, Rönesans Avrupalısının fersah fersah altında kalır; ileriye doğru gelişme, herhangi bir zorunlukla, yükselme, yücelme, güçlenme değildir hiç de.
8-Bir canlıya, bir türe, bir bireye, içgüdülerini yitirmişse, kendisine zararlı olanı seçiyor, yeğliyorsa,, yozlaşmış derim.
9-Gücün içgüdüsü : güç isteminin eksik olduğu yerde, düşüş vardır. Savım, insanlığın bütün en üst değerlerinde bu istemin eksik olduğudur.
10-Kişi, acıma duyduğunda, gücünden yitirir.
11-Rahip, yaşamın bu meslekten yoksayıcısı, yalanlayıcısı, zehirleyicisi, yüksek bir insan türü sayıldığı sürece, doğru nedir sorusuna hiçbir yanıt bulunamaz. Hiçin ve olumsuzlamanın bu bilinçli avukatı, «Hakikat»in sözcüsü yerine konduğunda, doğru zaten tepesi üstüne çevrilmiştir.
12-Bir tanrıbilimcinin doğru diye duyduğu, yanlış olmak zorundadır: bu bir doğruluk ölçütü neredeyse.
13-Tanrıbilimciliğin etkilerinin yayıldığı heryerde, değer yargısı tepesi üstüne çevrilmiştir, «doğru» ve «yanlış» kavramları zorunlu olarak terstir: burada, yaşama en zararlı olana «doğru» denir; onu yükselten, yücelten, evetleyen, haklı ve üstün kılana da «yanlış»... Tanrıbilimciler hükümdarların (ya da halkların—) «vicdan»ları yoluyla güce el attıkları zaman da, temelde hep neyin olup-bittiğinden kuşkumuz olmaz: Son istemi, nihilistik istem, gücü istemektedir...
14-Kant'ın başarısı, salt bir tanrıbilimci başarısıdır: Kant, Luther gibi, Leibniz gibi, kendi başına ayakta duramayan Alman dürüstlüğünün yeni bir payandasıydı...
15-Yaşamımızın belirlemediği birşey ona zarar verir.
16-Bir halk, kendi ödevini, genel olarak ödev kavramıyla karıştırınca, batar.
17-Herşeyi, herbir şeyi yanlış kavrama içgüdüsü, doğaya aykırılığın içgüdüleşmesi, Alman décadence'inin felsefe olup çıkması — işte Kant budur! —
18-Bir - iki şüpheciyi, felsefe tarihinin dürüst tipini bir yana ayırıyorum: geri kalanların, düşünsel dürüstlüğün daha ilk gereklerinden bile haberleri yoktur. Topu, hanımcıklar gibi davranırlar, bütün bu büyük gayretkeşler ve hilkat garibeleri —«güzel duygular»ı kanıtlama sayarlar, «dolu yüreği» tanrılığın körüğü sayarlar, kanmayı da doğruluğun ölçütü.
19-Küçümsemeyelim bunu: biz bile, biz özgür tinliler bile «değerlerin yeniden değerlendirilmesi »yiz, bütün eski «doğru» - «doğru olmayan» kavramlarına karşı cisim bulmuş bir savaş ilanıyız, zafer ilanıyız.
20-Akıllandık artık. Her bakımdan daha alçakgönüllü olduk, insanı artık «tin»den, «Tanrısallık»tan türetmiyoruz. Onu, geri, hayvanların arasındaki yerine koyduk. En güçlü hayvandır o bizim için, çünkü en kurnazıdır: bunun bir sonucudur tinselliği.
2-Dünya var olduğundan bu yana, hiçbir otorite kendisinin eleştiri konusu yapılmasına istekli görünmemiştir.
3-İnançlar hakikat düşmanları olarak, yalanlardan daha tehlikelidir.
4-Pek çok yanlış ihtişamı yeryüzünden yeniden kaldırmamız gerekiyor, çünkü bu bizden hak talep eden her şeye karşı haksızlıktır! Bizi buna dünyayı olduğundan daha uyumsuz görmemek isteği mecbur ediyor!
5-Geleneğin emretmediği şeylerde ahlak yoktur; ve gelenek yaşamı ne denli az belirlerse, ahlaklılık çemberi de o denli küçülür.
6-Gelenek nedir? Bize yararlı olan şeyleri emrettiğinden dolayı değil, bize emrettiğinden dolayı itaat ettiğimiz yüksek bir otoritedir.
7-Nedenselliğin anlamı arttığı ölçüde ahlaklılığın alanının kapsamı daralır: Çünkü insan gerekli etkileri kavrayıp, bütün rastlantılardan, ve buna ilişkin sonra olacaklardan ayırarak (post hoc ) düşünmeyi öğrenince, şimdiye değin törelerin temeli olarak kabul edilen birçok fantastik nedenselliği tahrip eder.
8-Kendinden hiç söz etmemek çok soylu bir ikiyüzlülüktür.
9-Yasayı öldürdüm, yasa beni, bir cesedin canlı birini korkuttuğu gibi korkutuyor:
10-O halde uygarlığı başlatan büyük önermeyi vurgulayalım: Her gelenek geleneksizlikten daha iyidir.
11-Vahşet, insanoğlunun yaptığı en eski şenliklerdeki neşe kaynaklarından biridir. Dolayısıyla tanrılara dehşet manzarası sunulunca onların da ferahladıkları ve neşelendikleri sanılır... ve böylece gönüllü acı çekmenin, insanın kendi seçtiği işkencenin iyi bir anlamı ve değeri olduğu düşüncesi yayılır dünyaya.
12-Son yeniliklerin gürültüsünden başka bir şey bulunmayan dünya tarihi denilen şeyin kendisinde, gerçekte bataklığı hareket ettirmek isteyen çok eski şehitlerin trajedilerinden daha önemli konu yoktur.
13-Hiçbir şey, şu andaki gururumuzu oluşturan insan aklının ve özgürlük duygusunun bir parçası kadar pahalıya mal olmamıştır.
14-çile çekmenin erdem, ikiyüzlülüğün erdem, intikamın erdem, vahşetin erdem, aklın inkarının erdem, buna karşın kendini iyi hissetmenin tehlike,öğrenme hırsının tehdit, barışın tehlike, acımanın tehlike, merhamet görmenin küfür, işin küfür, çılgınlığın tanrısallık, değişimin ahlaksızlık ve bozulma emaresi sayıldığı çağda! — Siz bunların hepsinin değiştiğini ve insanlığın böylece kendi karakterinde yanılmış olması gerektiğini mi sanıyorsunuz? Ah siz insan sarrafları, kendinizi daha iyi tanıyın!
15-ahlaklılık yeni ve daha iyi geleneklerin ortaya çıkmasına karşı direnir: aptallaştırır.
16-Bütün çağların insanlarının neyin iyi, neyin kötü, neyin övgüye değer ve neyin yergiye layık olduğunu bildiklerine inandıkları konusunda bilgeler doğru bir yargıda bulunmuşlardır. Ama, biz şimdi geçmişte herhangi bir zamandakinden daha iyi biliyoruz,görüşü, bilgelerin bir önyargısıdır.
17-Bir kez yürünmüş bir yola düşenlerin sayısı çoktur, hedefe ulaşan az.
18-insan ırkının eğitimini bugüne kadar sanki gardiyanlar ile cellatlar yönetmiş gibi görünüyor!
19-Sevilmiş olma isteği kendini beğenmişliklerin en büyüğüdür.
20-Bir insan yoğun ve kılı kırk yararak düşündüğü zaman, sadece yüzü değil gövdesi de çekinceli bir havaya bürünür.
-----------------------------
1-Kişinin beni anlamasının, hem de zorunlukla anlamasının koşulları, —bunları pek iyi bilirim. Benim yalnızca içtenliğime, tutkuma dayanabilmek için, düşünsel konularda katılık kertesinde dürüst olması gerekir kişinin. Dağlarda yaşamaya, alışkın olması gerekir— çağın siyasetinin ve halkların çıkarcılıklarının sefil gevezeliğini kendi altında görmeğe. Aldırmaz olmuş olması gerekir, hiç sormaması gerekir, doğruluk yararlı mıdır diye, bir kötü kader olup çıkar mı diye... Bugün kimsenin sorma yürekliliğini göstermediği sorulara sertliğin verdiği yatkınlık; yasaklanmış olana yüreklilik; labirente önceden-belirlenmişlik. Yedi yalnızlıkta edinilmiş bir deneyim. Yeni bir müzik için yeni kulaklar. En uzaklar için yeni gözler. Şimdiye dek sağır kalınmış doğrular için yeni bir vicdan. Ve yüce üslubun iktisat istemi: gücünü, heyecanlanmalarını derli-toplu tutmak... Kendi kendine saygı; kendi kendine sevgi; kendi kendisi karşısında koşulsuz bir özgürlük...
İşte! Bunlardır benim okurlarım ancak, benim sahici okurlarım, benim önceden belirlenmiş okurlarım: geri kalan neye yarar ki —geri kalan, insanlıktır yalnızca.— Kişinin, gücüyle, ruhunun yüksekliğiyle, insanlığa tepeden bakması gerekir —hor görüşüyle...
2-İyi nedir? —İnsanda güç duygusunu, güç istemini, gücün kendisini yükselten herşey.
Kötü nedir? —Zayıflıktan doğan herşey.
Mutluluk nedir? —Gücün büyüdüğü duygusu —bir engelin aşıldığı duygusu.
3-Doygunluk değil, daha çok güç; genel olarak barış değil, savaş; erdem değil, yetenek (Rönesans tarzı erdem, virtü, moralinsiz erdem).
4-Zayıflar, nasibi kıtlar yıkılıp gitmelidir: bizim insan sevgimizin baş ilkesi. Ve onlara yıkılıp gitsinler diye de yardım edilmelidir.
5-Herhangi bir günahtan daha zararlı olan nedir? —Nasibi kıtlara, zayıflara duyulan acımadan doğan eylem — Hristiyanlık.
6-ortaya koyduğum sorun, varlıklar sıralamasında insanlığın yerini ne almalıdır sorunu değildir (—insan bir sondur) : sorun, hangi tip insanın, daha yüksek değerlidir, yaşamaya daha değerdir, geleceği daha sağlamdır diye. yetiştirilmesi -gerektiği, istenmesi gerektiği sorunudur.
7-İnsanlık, bugün inanıldığı gibi, daha iyiye ya da daha güçlüye ya da daha yükseğe doğru bir gelişme göstermemektedir, «ilerleme», modern bir düşüncedir yalnızca, yani, yanlış bir düşünce. Bugünün Avrupalısı, değerlilik bakımından, Rönesans Avrupalısının fersah fersah altında kalır; ileriye doğru gelişme, herhangi bir zorunlukla, yükselme, yücelme, güçlenme değildir hiç de.
8-Bir canlıya, bir türe, bir bireye, içgüdülerini yitirmişse, kendisine zararlı olanı seçiyor, yeğliyorsa,, yozlaşmış derim.
9-Gücün içgüdüsü : güç isteminin eksik olduğu yerde, düşüş vardır. Savım, insanlığın bütün en üst değerlerinde bu istemin eksik olduğudur.
10-Kişi, acıma duyduğunda, gücünden yitirir.
11-Rahip, yaşamın bu meslekten yoksayıcısı, yalanlayıcısı, zehirleyicisi, yüksek bir insan türü sayıldığı sürece, doğru nedir sorusuna hiçbir yanıt bulunamaz. Hiçin ve olumsuzlamanın bu bilinçli avukatı, «Hakikat»in sözcüsü yerine konduğunda, doğru zaten tepesi üstüne çevrilmiştir.
12-Bir tanrıbilimcinin doğru diye duyduğu, yanlış olmak zorundadır: bu bir doğruluk ölçütü neredeyse.
13-Tanrıbilimciliğin etkilerinin yayıldığı heryerde, değer yargısı tepesi üstüne çevrilmiştir, «doğru» ve «yanlış» kavramları zorunlu olarak terstir: burada, yaşama en zararlı olana «doğru» denir; onu yükselten, yücelten, evetleyen, haklı ve üstün kılana da «yanlış»... Tanrıbilimciler hükümdarların (ya da halkların—) «vicdan»ları yoluyla güce el attıkları zaman da, temelde hep neyin olup-bittiğinden kuşkumuz olmaz: Son istemi, nihilistik istem, gücü istemektedir...
14-Kant'ın başarısı, salt bir tanrıbilimci başarısıdır: Kant, Luther gibi, Leibniz gibi, kendi başına ayakta duramayan Alman dürüstlüğünün yeni bir payandasıydı...
15-Yaşamımızın belirlemediği birşey ona zarar verir.
16-Bir halk, kendi ödevini, genel olarak ödev kavramıyla karıştırınca, batar.
17-Herşeyi, herbir şeyi yanlış kavrama içgüdüsü, doğaya aykırılığın içgüdüleşmesi, Alman décadence'inin felsefe olup çıkması — işte Kant budur! —
18-Bir - iki şüpheciyi, felsefe tarihinin dürüst tipini bir yana ayırıyorum: geri kalanların, düşünsel dürüstlüğün daha ilk gereklerinden bile haberleri yoktur. Topu, hanımcıklar gibi davranırlar, bütün bu büyük gayretkeşler ve hilkat garibeleri —«güzel duygular»ı kanıtlama sayarlar, «dolu yüreği» tanrılığın körüğü sayarlar, kanmayı da doğruluğun ölçütü.
19-Küçümsemeyelim bunu: biz bile, biz özgür tinliler bile «değerlerin yeniden değerlendirilmesi »yiz, bütün eski «doğru» - «doğru olmayan» kavramlarına karşı cisim bulmuş bir savaş ilanıyız, zafer ilanıyız.
20-Akıllandık artık. Her bakımdan daha alçakgönüllü olduk, insanı artık «tin»den, «Tanrısallık»tan türetmiyoruz. Onu, geri, hayvanların arasındaki yerine koyduk. En güçlü hayvandır o bizim için, çünkü en kurnazıdır: bunun bir sonucudur tinselliği.
31 Yorumlar
nietzsche
ÖLÜMÜN SON İYİLİĞİ BİR DAHA ÖLÜMÜN OLMAMASIDIR.
BENİ ÖLDÜRMEYEN ŞEY BENİ GÜÇLENDİRİR.
KENDİ ALEVLERİNİZDE YANMAYA HAZIR OLMALISINIZ: ÖNCE KÜL OLMADAN KENDİNİZİ NASIL YENİLEYEBİLİRSİNİZ?
ÜMİT EN SON KÖTÜLÜKTÜR, ÇÜNKÜ İŞKENCEYİ UZATIR.
İNSAN RUHU YAPTIĞI SEÇİMLERLE BELİRLENİR.
ÖZDEYİŞLER HÂLİNDE VE KANIYLA YAZAN KİMSE OKUNMAYI DEĞİL, EZBERLENMEYİ İSTER.
BİLGİ ERMİŞLERİ OLMAK ELİNİZDEN GELMİYORSA, HİÇ DEĞİLSE BİLGİ SAVAŞÇILARI OLUN.
VE CEZA, SALDIRGAN İÇİN AYNI ZAMANDA BİR HAK VE ŞEREF OLMAZSA, CEZANIZ EKSİK OLSUN!
YELE KARŞI TÜKÜRMEKTEN SAKININIZ!
PEKİ SİZ, DOSTLAR, BEĞENİ VE BEĞENME TARTIŞILMAZ MI DİYORSUNUZ? FAKAT BÜTÜN HAYAT BEĞENİ VE BEĞENME ÜSTÜNE BİR TARTIŞMADIR!
KENDİN ALABİLECEĞİN BİR HAKKI, BIRAKMAYACAKSIN SANA VERMELERİNE!
NEYSEN "O" OL!
RUH, HAYATIN BAĞRINA SAPLANAN HAYATTIR.
HER ŞEY BİRBİRİNDEN DAHA GEREKLİDİR.
ACI DER: "YIKIL!"
SENİ SEVİYORSAM SANA NE BUNDAN?
İNANÇLAR HAKİKAT DÜŞMANLARI OLARAK, YALANLARDAN DAHA TEHLİKELİDİR.
İNSANLAR EŞİT DEĞİLDİRLER.
NE DENLİ YÜKSELİRSEK, UÇMAK BİLMEYENLERE O DENLİ KÜÇÜK GÖRÜNÜRÜZ.
KADINI KADININ İÇİNDE ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞTURMALI!
UÇURUMLARI SEVENİN KANATLARI OLMALI.
EN YÜCE DAĞLARA TIRMANAN GÜLER BÜTÜN ACIKLI OYUNLARA VE ACIKLI GERÇEKLERE!
KADININ NASIL BİR NİMET OLDUĞUNU TÜM DERİNLİĞİ İLE HİSSETMEK GEREKLİDİR.
NEDEN'İ OLAN, NASIL'A KATLANIR.
BİZLER ARZU EDİLENDEN ZİYADE ARZULAMAYA AŞIĞIZ.
EY ULU YILDIZ! KENDİLERİNE IŞIK SAÇTIKLARIN OLMASAYDI, SAADETİN NERDE KALIRDI!
ZAYIFLAR BİZİ KENDİ GÜCÜMÜZDEN UTANMAYA ZORLADIKLARI İÇİN KAZANDILAR.
GERÇEKTEN DE HAYATIN ANLAMI OLMASAYDI, VE BEN ANLAMSIZI SEÇMEK ZORUNDA OLSAYDIM, BENCE DE EN SEÇİLESİ ANLAMSIZLIK OLURDU BU.
YAŞAMA KARŞI SORUMLULUĞUMUZ DAHA YÜCESİNİ YARATMAKTIR. DAHA ALÇAĞINI DEĞİL.
SİZ YÜKSELMEK İSTEYİNCE YUKARIYA BAKARSINIZ, BENSE AŞAĞIYA BAKARIM ÇÜNKÜ YÜKSELMİŞİM.
BİR UÇURUMUN İÇİNE BAKTIĞINIZDA, UÇURUMDA SİZİN İÇİNİZE BAKAR.
İNSAN KAHKAHALARLA GÜLDÜĞÜ ZAMAN, KABALIĞI İLE TÜM HAYVANLARI GERİDE BIRAKIR.
RUH ARAYANDA, HİÇ RUH YOKTUR.
ANCAK ÖBÜRGÜNDÜR BENİM OLAN. KİMİLERİ ÖLDÜKTEN SONRA DOĞAR.
İNANÇ GERÇEĞİ BİLMEK İSTEMEMEKTİR.
YÜKSEK DAĞDA BUZ İÇİNDE GÖNÜLLÜ YAŞAMAKTIR FELSEFE.
ŞÜPHE DEĞİL, KESİNLİKTİR İNSANI DELİ EDEN...
HEP ÖĞRENCİ KALAN İNSAN, ÖĞRETMENİNE BORCUNU KÖTÜ ÖDÜYOR DEMEKTİR.
BUGÜNE DEK VARLIĞA KARŞI EN BÜYÜK İTİRAZ NEYDİ? TANRI...
KENDİNİ BİLGİYE ADAYAN İÇİN YALNIZCA DÜŞMANINI SEVMEK YETMEZ; DOSTUNA DA KİN DUYABİLMELİDİR.
TEK BİR ŞEY OLABİLMEK, TEK BİR ŞEYE VARABİLMEK İÇİN, ÇOK YERDE, ÇOK ŞEY OLMAK, BU BENDEKİ SAĞDUYUDUR.
SANAT HAKİKATTEN DAHA DEĞERLİDİR.
NİHİLİZM NE DEMEKTİR?
-EN YÜKSEK DEĞERLERİN, KENDİLERİNİ DEĞERDEN DÜŞÜRMESİ.
NEREDE CANLI BULDUYSAM, ORADA GÜÇ İRADESİ BULDUM; HİZMET EDENLERİN İRADESİNDE BİLE EFENDİ OLMA İRADESİ BULDUM.
BEN, İKİ İNSANIN DAHA YÜCE HAKİKATİ BULMAK İÇİN, BİR İHTİRASI PAYLAŞTIĞI BİR AŞK DÜŞÜNÜYORUM.
UYGARLIK TARAFINDAN YOKEDİLME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA OLAN BİR UYGARLIK ÇAĞINI YAŞIYORUZ.
BÜTÜN YARGILAYANLARIN GÖZÜNDEN BİR CELLAT BAKAR.
ERDEM UYUMUŞSA DEHA ZİNDE KALKAR.
İNSANLAR IŞIĞIN ÇEVRESİNDE TOPLAŞIRLAR, DAHA İYİ GÖRMEK İÇİN DEĞİL, DAHA İYİ PARILDAMAK İÇİN.
KİŞİ, IŞIĞINI KARARTMAYI DA BİLMELİDİR, BÖCEKLERDEN VE HAYRANLARDAN KURTULMAK İÇİN.
BEKLEMEK AHLAKSIZ KILAR.
KANMIŞLIKLAR, DOĞRULUĞUN YALANLARDAN DAHA TEHLİKELİ DÜŞMANLARI
bu sözleri başka bir yerden buldum kendi derlemem değil.
=Nejdet=izmir =sayın Mahir Doğan güneş umudun, Batan güneş mutluluğun OLSUN.....
TEŞEKKÜR EDERİM BU GÜZEL TEMENNİLERİNİZ İÇİN:) AYNI ŞEKİLDE BENDE İÇTEN BİR ŞEKİLDE BU TEMENNİLERİ SİZİN İÇİN VURGULUYORUM DEĞERLİ SAYIN NEJDET..
İyi nedir? —İnsanda güç duygusunu, güç istemini, gücün kendisini yükselten herşey.
Kötü nedir? —Zayıflıktan doğan herşey.
Mutluluk nedir? —Gücün büyüdüğü duygusu —bir engelin aşıldığı duygusu.
olamaz mı olabilir...
hepsi ölümlüydü
hepsi ölümden korktu
hepsi ölümün pençesinde yazdı
hepsi öldü
asla bir ölümlüden ders almam
o da bir ölümlü
çok anlamlı ve derin sözler yaşamın anlamı felsefe.
"SİZE KÖTÜLÜK YAPANA İYİLİKLE KARŞILIK VERMEYİN, ÇÜNKÜ BU ONU UTANDIRIR.." demiş Nietche..
muhteşem ve bir o kadar da ilginç bir insan..
TANRI ÖLDÜ!
İsrailoğullarından şöyle bir söz de almıştık: Allah'tan başkasına ibadet etmeyin, anne-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara iyilik ve güzellikle davranın. İnsanlara güzeli ve güzelliği söyleyin. Namazı/duayı yerine getirin, zekâtı verin. Bütün bunlardan sonra siz, pek azınız müstesna, sırt çevirdiniz. Hâlâ da yüz çevirip duruyorsunuz. ( Bakara - 83)
Allah'a ve âhiret gününe inanırlar, iyilik ve güzelliği belirlenmiş olana özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenmiş olandan sakındırırlar. Hayır işlerde yarışırcasına koşarlar. İşte bunlar hayra ve barışa yönelik hizmet üretenlerdendir. (Ali İmran - 114)
İkiyüzlülerin erkekleri de kadınları da birbirinin aynıdır: Kötülüğe özendirirler, iyilikten alıkoyarlar, harcamamak için ellerini sıkarlar. Onlar Allah'ı unuttular, Allah da onları unuttu. İkiyüzlüler, yoldan sapmışların ta kendileridir. (Tevbe - 67)
Halkı iyilik ve barış sevenler olsaydı, Rabbin o kentleri/medeniyetleri zulümle helâk edecek değildi ya! (Hud - 117)
tanrı öldü
-nietzcsche
niçe öldü
-tanrı-
insan doğarken iyi olarak doğdu bu ona tanrı tarafından verildi fakat insan kötülük yaparak içindeki tanrıyı öldürdü
seni seviyorsam sana ne bundan?
cok dogru..
Aklı başında hiçbir zeki adam tüm insanlık tarihi boyunca dine inanamamıştır.
inançlar yalanlardan daha tehlikelidir
Bu neyin kafasi
nietzsche diyorum başka bir şey demiyorum
Bu adama dinsiz diyenler bu adamdan daha mi anlasilmaz?
Adam dinsizdi sen neyin kafasını yaşıyorsun. Kimse kalkıp felsefik yönünü ya da bilim adamlılığı tartışmıyor. Şirk içerisindeydi ve büyük ihtimal bunun üzerine öldü.
Bir başkasının emri altında yönetilmek, kendini yönetmekten daha kolaydır
Nietzsche
Niçe tanrı
-ölüm-
erdem kadar erdemsızlıkte normal karşılanmalıdır ahlakı olculer ve normlar koymak saçma ve gereksızdır
bu sözde ne anlatılmak ıstenmıs olabılır
yani insanin yasama ozgurlugu kadar intihar etme ozgurlugude olmali diyor
İyi insan her zaman çocuk kalır
Bu alıntılardan çoğu "nietzsche ağladığında" kitabından.Hatta belki hepsi
En insani davranış,bir insanın utanılacak duruma düşmesini önlemekdir nietszhe
İnsanlar kötü düşüncede bulunmakdan utanmazlar,kötü düşüncede olmalarının bilinmesinden utanırlar nietszhe
Nihilizm ne demektir?
En yüksek değerlerin,kendilerini değerden düşürmesi.
En yüksek değerlerin? (En yüksek değere sahip insanların) mı demek istiyor burada?
Nietzsche hakiki bir inanan adamdır şu sözünde şöyle der:"bizi diğer insanlardan farklı kılan tarihte doğada veya doğanın arkasında hiçbir tanrıyı tanımamamız değildir bizi farklı kılan tanrı diye hürmet edileni tanrıya benzer bulmamamızdır" başka bir sözünde ise:" eskiden para için yapılan bugün tanrı için yapılıyor" diyor benim düşünceme göre nietzsche hakikatli ve inançlı bir adamdır ama şunu unutmayalımki roger garaudy:"önemli olan bir adamın inancının ne olduğu değil o inancın o adamı ne yaptığı ne hale getirdiğidir" herkese saygılarımla.
Nietzschenin fikirleri daha çok islama yakındır kendisi hristiyanliğı şiddetle eleştirmiştir hristiyanlıkta bir vurursa öbür yanağınıda çevir der falat nietzsche kötülüğe karşı iyilikle değil kötülükle karşılık verilmeli diyor yani islamın mantığı gibi biri sol gözünüzü çıkartırsa zizde onun sol gözünü çıkartın fakat haddi aşmayın
Nietzsche:"eğer ki islam hristiyanlığı küçük ve hakir olarak görüyorsa böyle görmekte bin kezle haklıdır çünkü islam insana hakettiği değeri verir fakat onu putlaştırmaz.hristiyanlık bizi kadim dünyanın yani antik yunan ve romanın kültürünün mahsulünden mahrum bıraktı daha sonra bizi ispanyadaki islam kültürününde mahsulünden mahrum bıraktı aslında bize insan olarak bize grek kültüründende roma kültüründende esasta temel meseleler açısından daha yakın olan ispanyanın o mağribi kültürü ayaklar altına alınarak çiğnenmiş ve de yokedilmişti bunu yapan ayağın ne tür bir ayak olduğunu söylemeye dilim varmıyor ne yazık ki
İyide neden? nedeni şuydu çünkü islam kültürü asil bir kültürdü çünkü islam kültürü temelini kökenini insani iç güdülerinden alıyordu çünkü islam kültürü ispanyanın eşsiz hazinelerinin ortasında bile hayata evet diyordu hem de mağrip yaşamının ortasında ama haçlılar estırdikleri o toz bulutunun ortasında aslında önlerinde diz çökmeleri gereken ki diz çökerek karşılarında daha büyük bir iş yapmış olacakları birşeye karşı asil bir kültüre karşı savaşıyorlardı aslında bugün bizim çağdaş batı kültürümüzle bile kıyaslandığında bizim çağdaş batı kültürümüzün kendisini islam kültürü karşısında son derece yoksul ve oldukça geç kalmış bir kültür olarak göreceği böylesine asil ve de böylesine yüksek bir kültüre karşı savaşıyorlardı haçlılar ganimet peşinde koşuşturuyorlardı hiç şüphesizki çünkü doğu islam dünyası zengindi" kaynak kitap:Deccal sahte isa hristiyanlığa lanet yazar:friedrich wilhem nietzsche
Aklı başında olmayan ;dine(İslam)inanmayan hiçbir insan,tüm insanlık tarihi boyunca dine inanan aklı başında,zeki insanların frekansına erişememiştir.Kelimelerle müthiş dans etmek,ya da derin bir düşünür olmak!(arttırılabilir)O Aklın sağlıklı olduğuna kesin kanıt değildir.Müthiş bir vicdan İnançsızlığı öldürürdü
Mümkün müdür? Mümkündür.
İlkel benliğin hazlarını gizlememenin bastırmamanın , bu şekilde bir yaşam tarzının yanlış ta olmadığını ifade ediyor.