Soru 91 : Sartre'ın felsefesinde «kendinde - varlık», «kendisi - için varlık» ve «hiçlik» kavramları ne gibi anlamlar taşır?
|
insanın, önceden belirlenmesine yol açan bir özü ya da tabiatı olmadığını gördük. Oysa, herhangi bir taş parçası, ne ise odur; onun varlığı kendi içine kapanık, dopdolu ve kendisinden başka şey olmayan bir varlıktır. Bu «kendinde - varlıktır»; taş, som ve dopdolu bir varlığa sahip olduğu için taşın «içinden» söz edemeyiz. Taşın, şöyle ya da böyle olmak «imkânı» da yoktur; ne ise daima odur. Oysa insan, varolduğunun bilincindedir; insan sadece «kendinde» mevcut değildir, aynı zamanda «kendisi - için» de mevcuttur; varlığı, bilincinde kendine dönmekte; kendi kendini görmekte ve bilmektedir, «insan, varlığının bilincindedir» derken bunu kastediyoruz.
Bundan ötürü, insana önceden verilmiş ve değişmeyen bir öz (mahiyet, tabiat) yüklemek mümkün değildir. Sıkıntılı olduğumun farkına varmam, bu durumun bilincine ulaşmam, kendim ile sıkıntım arasına bir uzaklık koymak; onu bir nesne olarak görmek demektir. Bundan ötürü, «sıkıntılıyım» diyen ben ile sadece sıkıntılı olan «ben» arasında fark vardır. Oysa, bilinçten başka varlıkların temel özelliği, sadece, «ne ise o olması»dır. Buna karşılık Sartre, insanı, «ne değilse odur, ne ise o değildir» diye tanımlar. «Kendisi -için varlıksın temel özelliğini burada görür. Bilinç, bizi her zaman bir başkaya, bir öteye doğru götürür. Bilincimizin hiç bir zaman kendi kendisiyle çakışma halinde bulunmaması; «ne» isek olduğumuz «o» şeyden her zaman ayrılmamız ve kaymamız, «hiçlik»tir. özgürlüğümüzün temeli de, kendisi-için varlığın bu özelliğidir, özgürlük ve yönelişten başka şey olmayan bilinç, bir hiçlemedir. «Hiçleme, bilincin kendinde-varlığı düşünerek kendini bu kendinde-varlıktan sıyırmasıdır, kurtarmasıdır... Kendisi - için varlık, kendinde-varlığın hiçlenmesi olarak ortaya çıkar.»
Bundan ötürü, insana önceden verilmiş ve değişmeyen bir öz (mahiyet, tabiat) yüklemek mümkün değildir. Sıkıntılı olduğumun farkına varmam, bu durumun bilincine ulaşmam, kendim ile sıkıntım arasına bir uzaklık koymak; onu bir nesne olarak görmek demektir. Bundan ötürü, «sıkıntılıyım» diyen ben ile sadece sıkıntılı olan «ben» arasında fark vardır. Oysa, bilinçten başka varlıkların temel özelliği, sadece, «ne ise o olması»dır. Buna karşılık Sartre, insanı, «ne değilse odur, ne ise o değildir» diye tanımlar. «Kendisi -için varlıksın temel özelliğini burada görür. Bilinç, bizi her zaman bir başkaya, bir öteye doğru götürür. Bilincimizin hiç bir zaman kendi kendisiyle çakışma halinde bulunmaması; «ne» isek olduğumuz «o» şeyden her zaman ayrılmamız ve kaymamız, «hiçlik»tir. özgürlüğümüzün temeli de, kendisi-için varlığın bu özelliğidir, özgürlük ve yönelişten başka şey olmayan bilinç, bir hiçlemedir. «Hiçleme, bilincin kendinde-varlığı düşünerek kendini bu kendinde-varlıktan sıyırmasıdır, kurtarmasıdır... Kendisi - için varlık, kendinde-varlığın hiçlenmesi olarak ortaya çıkar.»
1 Yorum
sağolun.