CUMHURİYET DÖNEMİNDE FELSEFE YAYINLARI - 4

III.SözIükler

Tercüme ve telif yaymlanyla ilgili tasımlan burada bitirirken şimdi kısaca bir felsefi yayın çeşidi olan, sözlüklere de değinmek istiyoruz.

1- Rıza Tevfık, Kamus-u Felsefe, 1914/1915 (1330);
2- İsmail Fenni, Lugatçe-i Felsefe, 1928;
3- M.Narmk Çankı, Büyük Felsefe Lügati, I-II, 1954;
4- Hatemi Senih, Küçük Felsefe Tarihi Sözlüğü, 1958;
5- Teo Grünberg-A.Onart, Mantık Terimleri Sözlüğü, 1989;
6- M.Rosenthal-P.Yuden, Materyalist Felsefe Sözlüğü (çev.E.Aytekin-A.Çalışlar),1980;
7- C.Sena, Filozoflar Ansiklopedisi (4cilt), 1976;
8- A.Tokatlı, Ansiklopedik Felsefe Sözlüğü, 1973;
9- B.Akarsu, Felsefe Terimleri Sözlüğü, 1979;
10- H.Z.Ülken, Sosyoloji Sözlüğü, 1969;
11- S.H.Bolay, Felsefi Doktrinler ve Terimler Sözlüğü, (7. Baskı), 1997;
12- Voltaire, Felsefe Sözlüp 1-ÏÏ, (4.Baskı, çev.Lütfi Ay), 1977;
13- Ahmet Cevizci, Felsefe Sözlüğü, 1996;
14- M.Buhr-A.Köning, Marxçi, Leninci Felsefe Sözlüğü (çev.?), 1979.

IV- Dergiler

Çeviri ve teliflere göre dergiler, felsefi ve bilimsel faaliyetlerin sürekliliği açısından daha fazla bir öneme sahiptirler. Çünkü dergiler, ele aldıkları konulan, kendi yayın özellikleri doğrultusunda sürekli ilerlemeci bir anlayışla derinlemesine incelerler. Bugün bilim ve felsefede ileri ülkelerin en belirleyici özelliklerinin başında yer alan ölçütlerden birisi de, o ülkelerin bilim ve felsefede sahip oldukları periyodikler ve bunların nitelikli içerikleridir.

Türkiye'de, felsefi nitelik ve içerikli ilk dergi, "Ulum-u İktisadiye ve İçtimaiye Mecmuası" dır. Bu dergi, II. Meşrutiyet döneminde felsefi bir hareketlenme meydana getirmiştir. Yine aynı dönemde Baha Tevfık'in neşrettiği "Felsefe Mecmuası" ile Zekeriya SertePin yayınladığı "Yeni Felsefe Mecmuası" felsefi dergi yayıncılığı açısından önemli ilk yayınlardır.

Özellikle 19.yüzyıîın ikinci yarısından sonra başlayan yeni sosyal, siyasal ve bilimsel gelişmeler, Cumhuriyetle birlikte daha da hızlanmıştır. Bu hızlanmaya en güzel örneklerden birisi de dergi yayınlarıdır. Cumhuriyetin ilanından sonra pekçok dergi yayın hayatına başlamıştır. Bunların önemli bir bölümü ise, felsefi makalelere ağırlık veren dergilerdir. Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren felsefi yazılara yer veren dergilerin bir kısmı genel özellikleriyle birlikte şunlardır:

a) "Hayat Mecmuası" Ankara'da 1927' de Mehmet Emin Erişirgil'in başkanlığında yayın hayatına girdi. Ankara'da felsefi çevrelerin faaliyetlerine tercüman olan, Bu derginin Cumhuriyetin ilk yıllarında felsefi geleneğin oluşmasında önemli hizmetleri olmuştur.

b) "İş ve Düşünce " dergisi de, felsefe ve sosyoloji içerikli yazılara ağırlık veren bir dergidir. Z.F.Fındıkoğîu, bu dergiyi 1934-1972 tarihleri arasında sürekli çıkarmıştır. Yani Fmdıkoğlu ölünceye dek bu derginin yayınlanmasını sağlamıştır.

c)"Yeni Adam" dergisi ise İ.H.Baltacıoğlu'nun öncülüğünde felsefi ve ilmi yazılara yer veren önemli bir dergi olarak 1934-1979 yılları arasında yayınlanmıştır. Baltacıoğlu, bu derginin yayınını ölüm tarihi olan 1979'a kadar sürdürmüştür.

d) Nurettin Topçu tarafından 1939'dan sonra çıkanlan "Hareket" adlı dergi de felsefi yazılara yer vermesi açısından önemli bir konuma sahiptir. Ayrıca H.Z.Ülken'in 1939'da yayınlamaya başladığı "İnsan" adlı dergisi ve 1935'den sonra çıkarmaya başladığı "İnsan Medd-ü Ceziri" adı altındaki felsefi romanlar serisinin de, bu alanda önemli yeri vardır.

Bu dergilerin yanında 1921-23'de Mustafa Sekip'in öncülüğünde çıkan "Dergah Mecmuası" ile 1921-25 yılları arasında çıkan "Aydınlık" dergisi ve 1924-1931 yıllarında yayınlanan "Resimli Ay" dergisi felsefi yazılara yer veren devirlerinin önemli periyodiklerindendir.

Cumhuriyetin ilk yıllarında felsefi ve bilimsel yazılara yer veren "Yeni Fikir Mecmuası" ise, kendilerini "Konya Enerjetivn Okulu" olarak adlandıran bir grup tarafından çıkartılmaktaydı. Amaçlarını "bilimsel ve felsefi bir çığır açmak" olarak belirleyen bu topluluk, söz konusu dergilerinde yer alan makalelerinin bir çoğunda, pek çok filozofa atıfta bulunmaktadır.

Ayrıca H.Ziya, Orhan Saadettin ve M.Şekip gibi fikir adamlarının çabalarıyla 1927 yılında İstanbul'da "Felsefe Cemiyeti" kurulmuştur. Cemiyetin kurucuları ilk sayısı aynı tarihte yayınlanan "Felsefe ve İçtimaiyat" adlı bir dergi çıkarmışlardır. Yukarıda adından bahsettiğimiz "Hayat Mecmuası " gibi, bu dergi de, İstanbul'daki felsefi faaliyetlere, yayınlarında yer vermesi açısından oldukça önemlidir.

Cumhuriyetin kuruluşunu müteakip, zikredilen bu dergilerin dışında, H.Ziya, kendi gayretiyle 1931-1932 yıllarım içeren "Felsefe Yıllığı" nı çıkardı. İlk sayısından sonra 1935 yılında ise, 1934-1935 yıllarını kapsayan ikinci sayısını çıkardı. Bu dönemin felsefi çalışmalarını yansıtan yayın organları bunlardan ibaret değildi. Bunların dışında başka özel dergiler de felsefi konulara yer vermekteydiler. Konya'da çıkarılan "Yeni Fikir" mecmuası bunlardan birisidir.

Yine Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren özellikle Darufünun (üniversite)'un Edebiyat ve İlahiyat Fakültelerinin dergileri de yayınlanmaya başladıkları 1925'den itibaren sürekli felsefi yazılara yer vermekteydiler. Bu dergilerde yayınlanan felsefi içerikli yazılar, dönemin felsefe etkinliklerinin önemli bir başka tarafını oluşturmaktaydılar.

Cumhuriyet devrinin bu ilk dönemim takip eden yıllarda, yani 1940'lı yıllardan sonra İst. Üniv.Edb.Fakültesi tarafından yayınlanmaya başlayan "Felsefe Arkivi" dergisiyle Ankara Üniversitesi D.T.C.F. Felsefe bölümünün "Araştırma" dergisi Türkiye'deki akademik felsefe hayatı açısından en önemli periyodikler olarak yayınlarını halen sürdürmektedirler. Ancak, burada şunu belirtmeliyiz ki, "Araştırma" dergisi yayınlanmaya başlamadan önce D.T.CF.'nin fakülte dergisinde felsefe makalelerinin yer aldığı görülmektedir. Bunların yanı sıra, "Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi" de Felsefi periyodikler açısından muhtevası itibarıyla oldukça önemli bir konuma sahiptir.

Bu dergilerden "Felsefe Arkivi" 1945'den, "Araştırma" dergisi 1963'den, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi ise, 1952'den beri yayınlarını kesintisiz sürdürmektedirler. Burada zikredilen her üç derginin de ülkemizdeki felsefe geleneğinin oluşmasına önemli katkıları olmuştur ve olmaya devam etmektedir.

Felsefe yayınları bu dönemde adı geçen degilerle sınırlı değildir. Bunların yanında devlet, Maarif Vekaleti kanalıyla aldığı kararlarla da felsefe yayınlarını bizzat desteklemeye başlamıştır. Devletin yanında zayıf hamlelerle de olsa özel yayınevleri de çeşitli felsefi çeviri ve telif eserlerini yayınlamaya başlamışlardır. Bunlar arasında Varlık ve Remzi Kitabevi yayınlarını sayabiliriz.

Periyodik felsefe yayınları açısından İ.Hakkı Baltacıoğlu'nun kırkbeş yıl çıkardığı "Yeni Adam" Dergisi ile yine bir dönem çıkan "İslam Düşüncesi" dergisi gibi periyodikler de burada zikredilmeye değer yayınlardır. Ayrıca 1980'li yılların bir döneminde Selahattin Hilav'ın öncülüğünde yayınlanan "Yazko Felsefe Yazıları" adlı dergiyle, yine aynı yıllarda yayınlanan "Felsefe Dergisi" adlı dergi de felsefi periyodiklere örnek olarak gösterilebilir. Ne yazık ki, burada sözünü ettiğimiz dergiler bugün yayın hayatında değildirler.

Burada bugün felsefi periyodikler açısından önemle işaret edilmesi gereken bir özel felsefe dergisine de yer vermek istiyoruz. Bu dergi, "Felsefe Dünyası" dergisidir. Türk Felsefe Derneği Başkanı değerli düşünce adamı Prof. Dr. Necati ÖNER'in fedakarlıkları ve öncülüğünde yayın hayatını 1989'dan beri on senedir büyük bir basarı ile sürdürmektedir. Ayrıca Vehbi Hacıkadiroğlu'nun öncülüğünde çıkan "Felsefe Tartışmaları" dergisi de yayınını sürdürmektedir. Bu dergi, bugün 22. sayıya (kitaba) ulaşmıştır.

Bunların dışında günümüzde üniversitelerin bazı felsefe bölümlerinin çıkardığı dergilerle, yine bazı ilahiyat fakültelerinin çıkardığı dergiler de felsefe yayınlarına yer vererek Türk düşünce hayatına hizmete devam etmektedirler. Bu dergilerin yanında Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünün bir dönem yayınladığı "Seminer" dergisi de felsefe periyodikleri arasında yer alan bir dergidir. Ayrıca Yapı Kredi Bankası'nın çıkardığı "Cogito" dergisi ile "Divan", "İslami Araştırmalar", "Doğu-Batı", "Yeni Türkiye", "Türkiye Günlüğü", "Türk Yurdu" gibi dergiler felsefi yazılara yer vermektedirler.

Bu çalışmada biz birkaç çeviri ve telifin dışında genelde doğu, özelde İslam düşüncesi ile ilgili çalışmalara pek yer vermedik. Ayrıca, özellikle 1980 sonrası felsefe yayınlarına da genelde değinmedik. Zira bu dönemde yayın faaliyetinde bulunan resmi ve özel birçok kurum ve kuruluş felsefe yayınları yapmaya hız vermişlerdir. Ancak hemen burada bir hususu da belirtmek istiyoruz. O da, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyelerinden Doğan Özlem'in "1980'den Sonra Felsefe Çalışmaları" adlı makalesi oldukça eksik ve yanlış değerlendirmelere yer vermektedir. Çünkü yazar, Türkiye'de 1980'den sonraki felsefe çalışmalarında bir grub felsefeciye yer verirken, oldukça kalabalık bir başka felsefeci grubun çalışmalarına yer vermemiştir. Biz, bu eksikliğin bilerek değil de, aceleye getirilmiş ve böylece unutulmuş bir durumdan kaynaklandığını düşünmek istiyoruz. Aksi halde bilim ve düşünce bir takım ideolojik kaygılara maruz kalmış olur ki, bu anlayışların tarihin hiçbir döneminde tasvib edilmediği herkesin malumudur.

Cumhuriyet dönemi Felsefe yayınlan ile ilgili genel bir perspektif çizdiğimiz bu çalışmanın ileride daha kapsamlı çalışmalarla desteklenmesi gerektiğini düşünüyor ve özellikle, 1980 sonrası felsefe faaliyetlerini de kapsayacak şekilde ele alacağımızı belirtmek istiyoruz.

1 | 2 | 3 | 4

  • Gizlilik Politikası ve Şartlar
  •   © 2007

    Back to TOP