Düşündüren Sözler - 34

1- iyiler, ne para için yönetimi üzererine alırlar, ne şeref için; yönetmelerine karşılık ücret isteseler, kendilerine ücretli uşak, görevlerinden faydalanarak gizlice para çekecek olsalar hırsız derler diye korkarlar. şeref içinde razı olmazlar bu işe çünkü düşkün degillerdir şerefe, bu yüzden yönetimi üzerlerine almak için, karşılarında bir zor, bir ceza bulunması gerekir. belkide bir kimsenin yönetim işine zorlanmadan, kendiliginden atılması bu yüzden ayıp sayılmıştır. burada cezanın da en büyüğü, kendimiz yönetime karışmayınca daha kötü birinin yönetimine girmiş olmaktır. bence en değerli insanlar bundan korktukları için yönetimi ele alırlar; yoksa bir nimete konarak rahatlarını sağlamak için değil. yönetimi verecek, kendilerinden daha değerli, hiç degilse kendilerine eşdeğerde kimseyi bulamadıkları için ister istemez ynetimi alırlar üzerlerine. ama bir toplum düşünelim ki, orada herkes değerli olsun o zaman şimdiki gibi iyi adam yönetimi almaya değil, almamaya çalışırdı. böylece de asıl yönetimin, gerçekte kendi işine geleni değil, yönetilenin işine geleni gözettigi belli olurdu. çünkü, başkasına yaralı olacagım diye uğraşmaktansa, başkasından yardım görmek akıllı adamın daha çok işine gelirdi.

( PATON )

2- ancak dürüstlük temelleri üzerine kurulu bir devlet kendiliğinden mutlu olabilir.

( ARİSTOTALES )

3- insan hayatının basit bir rastlantısından gelen soyluluk ve ünlülük ardarda dört kuşaktan geçerek son duragına varır; ailenin şanını sağlayan kişi, buna ne yoldan vardığını bilir. onun için hep aynı yolda kalmaya çalışır. bu yükselmeye az çok katılmış oğlu da aynı yolda gider ama, daha gevşek olarak, baştaki erdemler yavaş yavaş unutularak, torunda silinmeye başlar ve torun üstünlüğünün birtakım erdemlerden değil, kendinden geldiğine inanır.

( İBN HALDUN )

4- kötülüğü önceden görmek, ona çare bulmaktan daha kolaydır.

( XIV. LOUIS )

5- bana kalırsa, herhangi bir hazineyi, onu kendine maletmeye en az kimselere emanet etmelidir. büyüklerin ve halkın amaçları düşünülecek olursa görülür ki, büyükler hep başta olmak özlemindedirler. halkın özlemi ise hor görülmemektir yanlız, onun içinde özgür yaşama ülküsüne daha sıkı bağlıdır. çünkü, o iktidarı zorla ede etmeyi büyüklerden daha az umamabilir. onun için, özgürügün korunması görevi halka verilirse, akla uygun olarak halk bu görevi daha büyük bir titizlikle yerine getirecek, kendisinin elde edemiyeceği devlet gücünü başkalarının zorla almalarına göz yummayacaktır.

( MACHİAVELLİ )

6- bulunduğumuz parti içindekilerle geçinmek, karşı partidekilerle uğraşmaktan daha güçtür.

( CARDİNAL DE RETZ )

7- soyu denen kimselere, atınlar elmaslar içinde yaşayanlara yada süsten geçinenlere, bu boş keyifleri körükleyip beslemekten başka işleri olmayan bu insanlara bu kadar bol keseden varlık dağıtan bir topum haksız ve nankör bir toplum değil midir? o toplum ki kendini asıl yaşatan çiftçinin, kömürcünün, zanaatçının, arabacının, işçinin dertleriyle kaygılanmaz, hiçbirine acımaz. o toplum ki insafsız bencilligi içinde, daha fazla iş, daha fazla çıkar sağlamak için, emekçi insanların gençlik gücünü kıyasıya harcar; zavallılar yaşlandılar, hastalandılar mı, ellerinde avuçlarında birşey kalmadı mı, iş başında sabahladıkları günler, gördükleri bunca önemli işler unutulur, bütün bunlara karşı topumdan gördükleri ödül ise sadece açlıktan ölmektir.

( THOMAS MORE )

8- başarılara değer kazandıran, insanların yeniliklere olan düşkünlüğüdür.

( GARCİAN BALTHAZAR )

9- devlet işleri için bozuk ahaklı bir insan aşırı yumuşak bir insandan daha yararlıdır. çünkü, bozuk ahlaklı adam, çıkarı olmayan işlerde elde edilemez, yumuşak adamsa herkesin isteğine uyar.

( RICHELEIU )

10- her devlette yasalar o türlü korunmalıdır ki, herkes onları korkudan degil, özlediği bir duruma kavuşmak umuduyla saysın.

( SPİNOZA )

  • Gizlilik Politikası ve Şartlar
  •   © 2007

    Back to TOP