Felsefe nedir, anlamı, konuları ve özellikleri - 3
|
f. Felsefî Bilgi
Şu ana kadar açıklanan tüm bilgi türleri varlığı parçalıyor, onu belli bir açıdan ele alıyor ve bulduğu bilgileri doğru olarak kabul ediyor. Felsefî bilgi, diğer bilgi türlerinin aksine, evreni, varlığı, insanı ve toplumu parçalara veya konularına ayırmadan, bir bütün olarak anlamaya çalışır. Felsefî bilgi, merak eden ve soru soran varlık olarak insanın, evren, dünya, kendi ve toplum hakkında aklı ile ortaya koyduğu tümel düşüncelerdir.
Felsefe bilgisi, düşünen öznenin, nesneyi merak etmesi ve ona yönelerek, onu sorgulaması ve anlamasıyla ortaya çıkan tutarlı, ön yargısız, akılla temellendirilmiş düşüncelerden oluşan bilgi türüdür.
4. Felsefe Bilgisinin Özellikleri
Felsefî bilgi, araştırma ve incelemeye dayanarak eleştirel bir düşünmenin sonucunda ortaya çıkar. Çünkü felsefî tavır sahibi birisi her şeyi olduğu gibi kabul etmez; felsefî bilgi olaylar karşısında merak duyan insanın olaylara olduğundan farklı yaklaşmasını sağlar. Merak, olağan dışı olana karşıdır. Kısaca merak, olağan dışı olana ilgi duymaktır. İnsan, dünyadaki varlıkları farklı gördüğü zaman, onları bilmek ve anlamak ister.
Olayları anlamak isteyen özne, olayların bilgisini akıl temelli bir dizge veya sistem içinde yorumladığında felsefî bilgi üretmiş olur. O hâlde, felsefî bilgi, mantık ilkeleri çerçevesinde yürütülen akıl yürütmeler sonucu elde edilmiş dizgeli veya sistemli bilgilerdir. Felsefî bilgi soyut, kavramsal, ussal ve kuramsal bilgi olması nedeniyle evrenseldir. Çünkü problemlerinin genel olması nedeniyle bilgide de evrenselliği veya tümelliği aramaktadır.
Felsefî bilgi birikimsel olarak ilerleyen bilgidir. Her ne kadar felsefe karşı çıkışlarla beslense de filozoflar bir önceki filozofun düşüncelerine bir şeyler katarak veya eleştirerek daha farklı bilgilere varırlar. Filozoflar aynı problemleri farklı açıdan yanıtlarla yeniden yorumlarken, öncekilerin sonuçlarından da yararlanırlar. Fakat felsefe bilgisinin ilerlemesi, bilimsel bilgi gibi değildir. Felsefî bilgi, daha önceki bilgilerden ayrı düşünülemez. Felsefe tarihi bir bütündür ve göz ardı edilemez.
Felsefî bilgi, birleştirici ve bütünleyicidir. Filozof, tüm bilgiler üzerinde bir üst düşünme yaparak bütüncül bir açıklama yapar. Felsefî bilgi, insanı, varlığı ve yaşamı bir bütünlük içinde ele alır ve çeşitli kuramlar oluşturur.
Felsefî bilgi bilimsel bilgi gibi deneyle veya gözlemle kanıtlanamaz. Bu bakımdan doğruluğu açıkça saptanabilecek bir bilgi türü de değildir; çünkü felsefî bilgi sürekliliği ve yeni yorumları içerir. Felsefe sorularının yanıtları bitmiş ve tükenmiş değildir. Felsefî bilgi, çözülmemiş sorular üzerine yeniden düşünmektir.
Felsefî bilgi, filozofların (öznenin) kişisel düşünme yeteneklerine bağlı olmalarından dolayı özneldir. Fakat filozof kendi öznelliğinde evrensel yanıtları yakalamayı amaçlar.
5. Felsefenin Konuları
Felsefe, evreni, dünyayı, insanı ve toplumu kendisine konu yapması nedeniyle tüm var olanları sorgulayabilen tek evrensel bilgi türüdür. Bu nedenle felsefe, geniş bir alanı, çeşitli sorularla araştıran bir özelliğe sahiptir.
Felsefenin incelediği konuların başında varlık, bilgi, ahlâk, bilim, sanat, siyaset ve din gelir. İlk üç konu geleneksel felsefenin de (Platon'dan 20. yüzyılın başına kadar) temel konularıydı. Bu konular daha sonraki ünitelerde tek tek ele alınacağı için burada çok kısa tanımları yapılacaktır.
a. Varlık Felsefesi: Ontoloji olarak da adlandırılan varlık felsefesi genelde varlığı kendisine konu yaparak, var olmanın doğasını, kaynağını ve sınırlarını araştırır. Var olanın yapısının ne olduğu sorusu üzerinde durarak, var olma türlerini sorgular. Metafizikle yakın bir ilişki içinde olan varlık felsefesi uzun süre metafizik olarak anlaşılmışsa da, varlık felsefesi metafizikten yararlandığı gibi, bilgi felsefesinden de yararlanır. Değişmez ve kalıcı varlığın ne olduğunu araştırırken, varlığın ilk nedenini göstermeye çalışır.
b. Bilgi Kuramı (Epistemoloji): Bilginin doğasını, doğruluğunu ve kesinliğini inceler. Bazı noktalarda psikoloji de bilgi konusuna girse de epistemoloji bilgi objesiyle bilgi arasındaki ilişki problemini ele alır. "Bir dağ idesi ile dağm kendisi aynı mıdır?" gibi soruları kendine problem yapan bilgi felsefesi, bilginin kaynağını, sınırlarını, imkânını, doğruluğunu ve bilginin elde ediliş şekillerini araştırır. Zihinde bulunan bir şeyin idesiyle bilgi veren nesnenin kendisi aynı kapsamda mıdır? Gerçek ve aktüel dağ, birçok özelliği ile zihindeki bilgi idesinden daha fazladır. Zihindeki ide bir anlık süreçken, dağ yüz yıllardır yerinde çeşitli değişiklikleriyle durmaktadır. Nasıl olur da bilgi, nesnesini tam olarak yansıtır? Bilgi ve nesnesi arasında nasıl bir ilişki vardır? Bilgi kuramı, bilen öznenin bilinen nesne karşısındaki durumuna göre de çeşitli açılardan ele alınabilir. Böylece değişik bilgi kuramları ortaya çıkabilir.
c. Bilim Felsefesi: Bilimin doğasını tanımlamaya çalışır. Bu tanımlama çabasında bilgi kuramsal ve mantıksal sonuçların ön deyisini yapmaya çalışır. Bilim felsefesinin özelamacı, bilimlerin değişik alanlarda uygulanması sonucu doğan sonuçları ve bunların sınırlarını açıklamaktır. Böylece yeni oluşacak bilim anlayışlarına ve metafizik temellerine bir ön hazırlık yapmak suretiyle bilimlere ivme kazandırır. Bilim felsefesi özellikle bilimsel metotların değerlendirilmesi ve anlaşılmasıyla ilgilenerek, güvenilir gözlemler, sınıflamalar, genellemeler ve doğrulamalar için temel olanaklar hazırlar. Daha açıkça belirtmek gerekirse, bilim felsefesi deneyin doğasıyla, deneme-yanılma durumlarındaki olasılıkla, göreli değişmezlerle, zorunlu deneylerle ve bilimsel sonuçlarla ilgilenir
d. Ahlâk Felsefesi (Etik): İyi ve kötü olanı, ahlâklı ve ahlâksız olanı inceleyen felsefe disiplinine ahlâk felsefesi veya etik denir. Ahlâk felsefesi, insan davranışlarındaki ahlâkî değerleri araştırır. Sağduyu, dinî ve gündelik bilgi, ahlâkı emirler ile tanımlar. Tanrı şunu yap dedi, şunu ise yapma dedi gibi. Fakat hiçbir bilim ya da disiplin emretmeyi ya da öğütlemeyi içermez. Bu anlamdaki ahlâk tanımları yanlıştır. Çünkü bilim araştırır, inceler ve sorgular. Disiplin olarak etik (ya da ahlâk felsefesi) inceler ve doğru eylemin ne zaman kim tarafından belirlendiğini araştırır. "Yapmamız gereken nedir?" "Ödevimiz nedir?" "Sorumluluk nedir?" "Vicdan, adalet, mutluluk ve bilgelik nedir?" gibi soruları araştırır.
e. Sanat Felsefesi (Estetik): Genelde iki soru üzerinde durur: 1.Güzellik nedir? 2. Sanat nedir? Bu iki soru birbirine karıştırılmasına rağmen, aslında birbirinden ayrı iki sorudur. Çünkü bazı güzellikler doğanın güzelliğidir; yani sanatın değildir. Güzeli her alanda ele alıp inceleyen felsefe dalına estetik denir. Yalnızca sanatı ve sanattaki güzeli inceleyen felsefeye de sanat felsefesi denir. Bazı sanatlar da çirkindir, güzel değildir. Bir resim birine güzel, diğerine çirkin gelebilir. Güzellik nerededir? Bakanın veya izleyenin gözlerinde midir? Yoksa tuvalde midir? Ya da başka bir yerde midir? Bu soruları soran estetikçi aynı zamanda da şu sorulara da yanıt vermek zorundadır. Güzelliğin temel özellikleri nelerdir? Güzellik, müzikte, dansta, resimde, şiirde, heykelde, mimarlıkta, oyunda, geleneklerde, halk danslarında, folklorda, güneşin batımında ya da doğuşunda, kadında ve benzerlerinde bulunabilir. Tüm bunlarda ortak olan bir şey vardır. Güzel ve sanat nedir? Bunlardan başka, estetikçi sanatın zorunlu kalitesinin ne olduğunu bilmek ve anlamak ister. Sonuçta, estetikçi sanatla güzelliğe temel olan yargıları araştırır. Bu yargıların temel standartlarını bulmaya ve herkes için ortak olan sanat ve güzellik tanımlamaları yapmaya çalışır.
f. Siyaset Felsefesi: Siyasal yaşamı, devleti, yönetim biçimlerini ele alan ve sorgulayan felsefedir. Başlıca soruları şunlardır: "İktidar, gücünü nereden alır?", "Yasallığın veya meşruluğun özü nedir?", "Devlet-birey ilişkisi neye dayanmalıdır veya nasıl olmalıdır?", "Bireyin temel hakları nedir?", "Düzen nedir?", "Devlet tipleri nedir?" vb. gibi.
g. Din Felsefesi: Felsefenin bir dalı olarak dini inceler. Din felsefesi, bir din değildir, dini anlamaya çalışan bir disiplindir. Burada filozof din sorularıyla meşgul olur ve onları açıklamaya ve anlamaya çalışır. Birçok dinden bahsetmek olanaklıdır: İslâmiyet, Yahudilik, Hristiyanlık, Budizm, Konfüçyüsizm, Taoizm, Shintoizm. Eğer tüm bunlar birer din ise acaba aralarında ortak olan bir şey var mıdır? Dinin özü bunlarda bulunabilir mi? Dinin özü nedir? İyi yaşam nedir? Buna benzer sorularla dinler anlaşılmaya çalışılır."
KAYNAK: Bilgi felsefesi - A.Kadir Çüçen
Şu ana kadar açıklanan tüm bilgi türleri varlığı parçalıyor, onu belli bir açıdan ele alıyor ve bulduğu bilgileri doğru olarak kabul ediyor. Felsefî bilgi, diğer bilgi türlerinin aksine, evreni, varlığı, insanı ve toplumu parçalara veya konularına ayırmadan, bir bütün olarak anlamaya çalışır. Felsefî bilgi, merak eden ve soru soran varlık olarak insanın, evren, dünya, kendi ve toplum hakkında aklı ile ortaya koyduğu tümel düşüncelerdir.
Felsefe bilgisi, düşünen öznenin, nesneyi merak etmesi ve ona yönelerek, onu sorgulaması ve anlamasıyla ortaya çıkan tutarlı, ön yargısız, akılla temellendirilmiş düşüncelerden oluşan bilgi türüdür.
4. Felsefe Bilgisinin Özellikleri
Felsefî bilgi, araştırma ve incelemeye dayanarak eleştirel bir düşünmenin sonucunda ortaya çıkar. Çünkü felsefî tavır sahibi birisi her şeyi olduğu gibi kabul etmez; felsefî bilgi olaylar karşısında merak duyan insanın olaylara olduğundan farklı yaklaşmasını sağlar. Merak, olağan dışı olana karşıdır. Kısaca merak, olağan dışı olana ilgi duymaktır. İnsan, dünyadaki varlıkları farklı gördüğü zaman, onları bilmek ve anlamak ister.
Olayları anlamak isteyen özne, olayların bilgisini akıl temelli bir dizge veya sistem içinde yorumladığında felsefî bilgi üretmiş olur. O hâlde, felsefî bilgi, mantık ilkeleri çerçevesinde yürütülen akıl yürütmeler sonucu elde edilmiş dizgeli veya sistemli bilgilerdir. Felsefî bilgi soyut, kavramsal, ussal ve kuramsal bilgi olması nedeniyle evrenseldir. Çünkü problemlerinin genel olması nedeniyle bilgide de evrenselliği veya tümelliği aramaktadır.
Felsefî bilgi birikimsel olarak ilerleyen bilgidir. Her ne kadar felsefe karşı çıkışlarla beslense de filozoflar bir önceki filozofun düşüncelerine bir şeyler katarak veya eleştirerek daha farklı bilgilere varırlar. Filozoflar aynı problemleri farklı açıdan yanıtlarla yeniden yorumlarken, öncekilerin sonuçlarından da yararlanırlar. Fakat felsefe bilgisinin ilerlemesi, bilimsel bilgi gibi değildir. Felsefî bilgi, daha önceki bilgilerden ayrı düşünülemez. Felsefe tarihi bir bütündür ve göz ardı edilemez.
Felsefî bilgi, birleştirici ve bütünleyicidir. Filozof, tüm bilgiler üzerinde bir üst düşünme yaparak bütüncül bir açıklama yapar. Felsefî bilgi, insanı, varlığı ve yaşamı bir bütünlük içinde ele alır ve çeşitli kuramlar oluşturur.
Felsefî bilgi bilimsel bilgi gibi deneyle veya gözlemle kanıtlanamaz. Bu bakımdan doğruluğu açıkça saptanabilecek bir bilgi türü de değildir; çünkü felsefî bilgi sürekliliği ve yeni yorumları içerir. Felsefe sorularının yanıtları bitmiş ve tükenmiş değildir. Felsefî bilgi, çözülmemiş sorular üzerine yeniden düşünmektir.
Felsefî bilgi, filozofların (öznenin) kişisel düşünme yeteneklerine bağlı olmalarından dolayı özneldir. Fakat filozof kendi öznelliğinde evrensel yanıtları yakalamayı amaçlar.
5. Felsefenin Konuları
Felsefe, evreni, dünyayı, insanı ve toplumu kendisine konu yapması nedeniyle tüm var olanları sorgulayabilen tek evrensel bilgi türüdür. Bu nedenle felsefe, geniş bir alanı, çeşitli sorularla araştıran bir özelliğe sahiptir.
Felsefenin incelediği konuların başında varlık, bilgi, ahlâk, bilim, sanat, siyaset ve din gelir. İlk üç konu geleneksel felsefenin de (Platon'dan 20. yüzyılın başına kadar) temel konularıydı. Bu konular daha sonraki ünitelerde tek tek ele alınacağı için burada çok kısa tanımları yapılacaktır.
a. Varlık Felsefesi: Ontoloji olarak da adlandırılan varlık felsefesi genelde varlığı kendisine konu yaparak, var olmanın doğasını, kaynağını ve sınırlarını araştırır. Var olanın yapısının ne olduğu sorusu üzerinde durarak, var olma türlerini sorgular. Metafizikle yakın bir ilişki içinde olan varlık felsefesi uzun süre metafizik olarak anlaşılmışsa da, varlık felsefesi metafizikten yararlandığı gibi, bilgi felsefesinden de yararlanır. Değişmez ve kalıcı varlığın ne olduğunu araştırırken, varlığın ilk nedenini göstermeye çalışır.
b. Bilgi Kuramı (Epistemoloji): Bilginin doğasını, doğruluğunu ve kesinliğini inceler. Bazı noktalarda psikoloji de bilgi konusuna girse de epistemoloji bilgi objesiyle bilgi arasındaki ilişki problemini ele alır. "Bir dağ idesi ile dağm kendisi aynı mıdır?" gibi soruları kendine problem yapan bilgi felsefesi, bilginin kaynağını, sınırlarını, imkânını, doğruluğunu ve bilginin elde ediliş şekillerini araştırır. Zihinde bulunan bir şeyin idesiyle bilgi veren nesnenin kendisi aynı kapsamda mıdır? Gerçek ve aktüel dağ, birçok özelliği ile zihindeki bilgi idesinden daha fazladır. Zihindeki ide bir anlık süreçken, dağ yüz yıllardır yerinde çeşitli değişiklikleriyle durmaktadır. Nasıl olur da bilgi, nesnesini tam olarak yansıtır? Bilgi ve nesnesi arasında nasıl bir ilişki vardır? Bilgi kuramı, bilen öznenin bilinen nesne karşısındaki durumuna göre de çeşitli açılardan ele alınabilir. Böylece değişik bilgi kuramları ortaya çıkabilir.
c. Bilim Felsefesi: Bilimin doğasını tanımlamaya çalışır. Bu tanımlama çabasında bilgi kuramsal ve mantıksal sonuçların ön deyisini yapmaya çalışır. Bilim felsefesinin özelamacı, bilimlerin değişik alanlarda uygulanması sonucu doğan sonuçları ve bunların sınırlarını açıklamaktır. Böylece yeni oluşacak bilim anlayışlarına ve metafizik temellerine bir ön hazırlık yapmak suretiyle bilimlere ivme kazandırır. Bilim felsefesi özellikle bilimsel metotların değerlendirilmesi ve anlaşılmasıyla ilgilenerek, güvenilir gözlemler, sınıflamalar, genellemeler ve doğrulamalar için temel olanaklar hazırlar. Daha açıkça belirtmek gerekirse, bilim felsefesi deneyin doğasıyla, deneme-yanılma durumlarındaki olasılıkla, göreli değişmezlerle, zorunlu deneylerle ve bilimsel sonuçlarla ilgilenir
d. Ahlâk Felsefesi (Etik): İyi ve kötü olanı, ahlâklı ve ahlâksız olanı inceleyen felsefe disiplinine ahlâk felsefesi veya etik denir. Ahlâk felsefesi, insan davranışlarındaki ahlâkî değerleri araştırır. Sağduyu, dinî ve gündelik bilgi, ahlâkı emirler ile tanımlar. Tanrı şunu yap dedi, şunu ise yapma dedi gibi. Fakat hiçbir bilim ya da disiplin emretmeyi ya da öğütlemeyi içermez. Bu anlamdaki ahlâk tanımları yanlıştır. Çünkü bilim araştırır, inceler ve sorgular. Disiplin olarak etik (ya da ahlâk felsefesi) inceler ve doğru eylemin ne zaman kim tarafından belirlendiğini araştırır. "Yapmamız gereken nedir?" "Ödevimiz nedir?" "Sorumluluk nedir?" "Vicdan, adalet, mutluluk ve bilgelik nedir?" gibi soruları araştırır.
e. Sanat Felsefesi (Estetik): Genelde iki soru üzerinde durur: 1.Güzellik nedir? 2. Sanat nedir? Bu iki soru birbirine karıştırılmasına rağmen, aslında birbirinden ayrı iki sorudur. Çünkü bazı güzellikler doğanın güzelliğidir; yani sanatın değildir. Güzeli her alanda ele alıp inceleyen felsefe dalına estetik denir. Yalnızca sanatı ve sanattaki güzeli inceleyen felsefeye de sanat felsefesi denir. Bazı sanatlar da çirkindir, güzel değildir. Bir resim birine güzel, diğerine çirkin gelebilir. Güzellik nerededir? Bakanın veya izleyenin gözlerinde midir? Yoksa tuvalde midir? Ya da başka bir yerde midir? Bu soruları soran estetikçi aynı zamanda da şu sorulara da yanıt vermek zorundadır. Güzelliğin temel özellikleri nelerdir? Güzellik, müzikte, dansta, resimde, şiirde, heykelde, mimarlıkta, oyunda, geleneklerde, halk danslarında, folklorda, güneşin batımında ya da doğuşunda, kadında ve benzerlerinde bulunabilir. Tüm bunlarda ortak olan bir şey vardır. Güzel ve sanat nedir? Bunlardan başka, estetikçi sanatın zorunlu kalitesinin ne olduğunu bilmek ve anlamak ister. Sonuçta, estetikçi sanatla güzelliğe temel olan yargıları araştırır. Bu yargıların temel standartlarını bulmaya ve herkes için ortak olan sanat ve güzellik tanımlamaları yapmaya çalışır.
f. Siyaset Felsefesi: Siyasal yaşamı, devleti, yönetim biçimlerini ele alan ve sorgulayan felsefedir. Başlıca soruları şunlardır: "İktidar, gücünü nereden alır?", "Yasallığın veya meşruluğun özü nedir?", "Devlet-birey ilişkisi neye dayanmalıdır veya nasıl olmalıdır?", "Bireyin temel hakları nedir?", "Düzen nedir?", "Devlet tipleri nedir?" vb. gibi.
g. Din Felsefesi: Felsefenin bir dalı olarak dini inceler. Din felsefesi, bir din değildir, dini anlamaya çalışan bir disiplindir. Burada filozof din sorularıyla meşgul olur ve onları açıklamaya ve anlamaya çalışır. Birçok dinden bahsetmek olanaklıdır: İslâmiyet, Yahudilik, Hristiyanlık, Budizm, Konfüçyüsizm, Taoizm, Shintoizm. Eğer tüm bunlar birer din ise acaba aralarında ortak olan bir şey var mıdır? Dinin özü bunlarda bulunabilir mi? Dinin özü nedir? İyi yaşam nedir? Buna benzer sorularla dinler anlaşılmaya çalışılır."
KAYNAK: Bilgi felsefesi - A.Kadir Çüçen