ZERDÜŞTÎLİK’DE KOZMOGONİ VE YARATILIŞ - 1
|
Huzeyfe SAYIM
Özet
Zerdüştîlik Eski İran dinleri arasında önemli bir yere sahiptir. Bu din ilk bakışta düalist bir görünüm arz etse de aslında monoteist bir din olduğunu söyleyebiliriz. Her dinde olduğu gibi Zerdüştîlik’te de bir zaman, kozmogoni ve yaratılış anlayışı vardır.
Var oluş, toplamı on iki bin yıl olan üçer bin yıllık dört dönemden meydana gelmiştir. Birinci dönemde Ahura Mazda varlıkları ruhî bir halde yarattı. İkinci devirde Ahura Mazda varlıkların bedenlerini de yarattı. Kötülüğün sembolü olan Angra Mainyu da kendi yardımcılarını bu devirde yarattı. Üçüncü dönemde ise Angra Mainyu kötülükleri ve zararlı varlıkları yer yüzünde yaydı. Dördüncü devirin ilk bin yılında Zerdüşt temiz bir bakireden yeniden doğarak dünyadan kötülükleri kaldıracak. Bu dönemin ikinci bin yılında yeniden kötülüklerle mücadele etmek için Zerdüşt’ün neslinden bir peygamber gelecek ve son bin yılda ise insanlığın umumî kurtarıcısı Saoshyant gelecek, yeryüzünü bütün kötülüklerden temizledikten sonra hakimiyeti Ahura Mazda’ya teslim edecektir.
Zerdüşt diğer peygamberlerin yaptığı gibi tek tanrı inancını yaymaya çalışmıştır. O hiçbir zaman kötülüğün sembolü olan Angra Mainyu’ya ibadet edilmesini istememiştir.
Giriş
Zerdüştîlik, eski İran dinlerinin Zerdüşt tarafından reforma tabi tutulmuş hali olup çok tanrıcılıktan tek tanrıcılığa doğru yol almış bir dindir. Bu dine adını veren Zerdüşt, Dinler Tarihçilerince ve Batılı bilim adamlarınca bir reformist ve hatta bir peygamber olarak anılır.
Eski İran’ın çevresindeki dinî kültürlere etkisi bilinmektedir. Sami dinler dışında döngüsel zaman kavramı yerine doğrusal zaman kavramı ve ayrıca pek çok dinî fikir İran’da ortaya çıktı, yeniden değerlendirildi ve sistemleştirildi. Pek çok düalist sistemin açıklanması (kozmoloji ile ilgili düalizm, ahlâkî düalizm, dinî düalizm); kurtarıcı (Mesih, Mehdi); iyimser bir eskatoloji (ahiret anlayışı) geliştirilmesi; iyiliğin ve evrensel selâmetin kesin zaferinin ilân edilmesi; vücudun yeniden dirileceği doktrini ve gnostik mitler Zerdüştîlik içinde yerini aldı. Aslında Zerdüşt tamamıyla yeni bir mesaj getirmemiş, öğretisini eski Arî geleneği üzerine inşa etmiştir. O bunu zamanın ihtiyaçlarına göre değiştirerek yapmıştır. Batı’da Zoroaster ya da Zarathustra adlarıyla bilinen Zerdüşt’ün sisteminde iyiliğin kötülüğe galip gelmesi ve dünyanın yenilenmesi söz konusudur. Dünyanın yenilenmesi motifi Yakın Doğu’da, Hint-İran halkları ve diğer halklar tarafından da bilinmektedir. Ancak Zerdüşt’ün anlayışındaki yenilenme, kozmik bir ayin olan mevsimlere bağlı bir yıllık yenilenme olmayıp, Ahura Mazda’nın iradesiyle her varlığın yargılanacağı, iyilerin ödüllendirilip kötülerin cezalandırılacağı bir yenilenmedir.
Bütün dinlerin kendilerine has evreni ve onun bir parçası olan dünyayı algılama biçimleri vardır. Bu algılayışta zaman kavramı da önemli bir yer tutar. Bu bağlamda Zerdüştiliğin zaman anlayışı Sami dinler dediğimiz Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâmiyet’in zaman anlayışı ile benzerlik oluşturmaktadır. Bu dinlere göre zaman doğrusal bir çizgi gibi sonsuzluktan başlayıp sonsuzluğa doğru gider. Yaratılış ise belli bir noktada başlar, devam eder ve sonunda kıyamet dediğimiz bir sonla tamamlanır. Kıyametten sonra ise zaman sonsuz olarak devam edecektir. Doğrusal zaman anlayışı dışında Hint dinlerinde olduğu gibi bir de döngüsel zaman anlayışı vardır. Döngüsel zaman anlayışında yaratılış bir noktada başlar belli devirlerden sonra sona erer. Bir sükunet döneminden sonra yaratılış yeniden başlar ve böylece tekrarlanarak devam eder.
1- Zerdüştîlik’te Kozmogoni ve Yaratılış
Zerdüştîliğin kozmogonisine göre arzın merkezinde Hara Dağı ve yerin bütünüyle etrafında Harburz Dağları vardır. İnsanlar yeryüzünün yedi bölümünün sadece birisinde, Khavaniratha’da otururlar. Onun güneyinde Hara’dan akan sular Vuruksha denizini teşkil eder. Bu denizin ortasında göksel cevher (kristal)den meydana gelmiş bir dağ vardır; onun üzerinde de bütün ağaçların ilk örnekleri ve aynı şekilde Ölümsüzlük Ağacı veya Beyaz Haoma vardır. Vurukasha nehrinden ayrılan iki nehir, Khwaniratha’ya batıda ve doğuda sınır çizerler. Diğer dinlerde de bulunan dünyanın merkezi kavramı ve kutsal dağ motifi Zerdüştîlik’te de bulunmaktadır. Arilerin yaşadıkları yer, yer yüzünün merkezidir ve onun tam ortasında Hara-bareza (Elburz) dağı vardır.
Zerdüştîliğe göre evren kristal gökten insanlara varıncaya kadar altı safhada yaratılmıştır. Ancak, Zerdüştîlikte yaratılış ortaya çift kutuplu bir görünüm koyar. Birincisi ışıktan ve hakikatten ibaret olan Ahura Mazda’nın; ikincisi ise karanlık ve yalandan ibaret olan Angra Mainyu’nun yaratışıdır. Onlar zıtlarıyla daha iyi tanımlanabilirler: Şeytanın zıddı olarak Tanrı, Tanrının zıddı olarak da Şeytan. Tanrı hayatı yarattı, diğeri ise ölümü. Gerçek dünya onların mücadelesinin bir sonucudur. Her şey bu ikisi arasındaki çatışmadan ibarettir. Ahura Mazda, kendisinde hiçbir kötülüğün bulunmadığı bir dünya olan Airyana Vaeja’yı yarattı. Bunun üzerine tamamen ölüm olan Angra Mainyu geldi ve daevaların işi olan nehirdeki yılanı ve kışı yarattı. On ay kış, sadece iki ay yaz oluyordu. Ahura Mazda’nın yarattığı ikinci iyi topraklar Soğdluların ikamet ettikleri ovaydı. Buna karşı Angra Mainyu sığırlara ve bitkilere ölümü getiren çekirgeyi yarattı. Kısaca ifade edecek olursak Ahura Mazda’nın yarattığı her bir iyi ülke ve memleket karşılığında Angra Mainyu inkârı, göz yaşını, kibirlenmeyi, hastalıkları, büyüyü ve her türlü olumsuz şeyleri yarattı ve artık yeryüzünde kötülüğün bulunmadığı bir yer kalmadı.
Zerdüştilikte yaratılış dört devirden oluşan on iki bin yıllık bir zamanı kaplar: Bu devirlerden birincisi manevî yaratılış dönemidir. Bu ilk üç bin yıllık dönemde Ahura Mazda melekleri, iyi ruhları ve Fravaşileri, yani canlıların ezelî ruhî suretlerini yarattı. Bu dönemde yaratıklar manevî bir şekilde kaldılar. Böylece onlar görünmez bedenleriyle düşünemez ve hareket edemez durumdaydılar. Ahura Mazda, Angra Mainyu’nun geleceğini önceden biliyordu ve zamanı gelince Angra Mainyu karanlıktan zuhur etti. Ahura Mazda, Angra Mainyu’ya aralarında barış olmasını teklif etti, fakat bu gerçekleşmedi. O zaman Angra Mainyu diğer dokuz bin yılı kaplayacak, fakat sonunda “Işığın zaferi” ile tamamlanacak bir savaş ilân etti. Zaferin kutsal silahı Zerdüştîliğin temel duası olan Ahuna Vairya formülü idi. Bu formül aynı zamanda Zerdüştîlikteki Mesih inancının bir delili olarak kabul edilir.
İkinci üç bin yıllık devre varlıkların bedensel olarak yaratıldıkları dönemdir. Bu devrede Tanrı iyi varlıkları, Angra Mainyu ise kötü ve zararlı varlıkları yaratmıştır. Bu dönemde Ahura Mazda, İyi Düşünce (Vohuman)’yi, aynı zamanda diğer beş meleği de yarattı. Ehrimen buna mukabil olarak zıt altı kuvvet yarattı. Ahura Mazda dünya yaratıklarından olarak ilk önce gökyüzünü ve dünyanın ışığını yarattı; ikinci olarak suyu; üçüncü olarak yeri; dördüncü olarak bitkileri; beşinci olarak hayvanları; altıncı olarak da insanlığı yarattı.
Üçüncü devre ise Angra Mainyu’nun, Ahura Mazda’nın güzel yaratıklarına müdahale etmesiyle başlar; Kötü Ruh hastalık, yıkım ve zararlı varlıkları yayar. O, suları, yeryüzünü, bitkileri ve ateşi, bunlara ilâveten ilk insanı ve ilk boğayı öldürür. Bu devir, ilk insandan Zerdüşt'e kadar, insan ırkındaki değişmeleri de kapsar.
Dördüncü devre, ölülerin dirilişi ve son yargılama ile bitecek olan dönemdir. Bu dönemde İran Messianizmi (Mehdilik) söz konusudur. Bu dönemin ilk bin yılın başlangıcında temiz bir bakireden Zerdüşt doğacak, onun tebliğinin tesiri on asır sürecektir. Daha sonra zamanın ilerlemesiyle dünyanın umumî ahlâkî durumu kötüleşecektir. Nihayet Zerdüşt’ten sonra ikinci bin yılda, yine Zerdüşt'ün zürriyetinden bir peygamber gelecek ve bu durum üçüncü bin yılda da tekrar edecektir. Ancak üçüncü bin yılda gelen tebliğcinin ismi Saoshyant olacak ve o dünyaya hakim olarak yeryüzünü şer kuvvetlerden temizleyecek, Zerdüşt'ün tebliğini yenileyecek, dünya Zerdüşt’e inananlarla dolacaktır. Bin yılın sonunda ise o, hakimiyeti Ahura Mazda'ya teslim edecek ve bu suretle dünya son bulacaktır.
Görüldüğü üzere on iki bin yıllık uzun yaratılış dönemi dört büyük devire bölünmüştür. Bu süre hem başlangıç, hem de sonuç itibarıyla sonsuzluk ile sınırlanmıştır. Bundahishn’de zaman hakkında şunlar söylenmiştir:
Zerdüştîlik'in temelini iyilik ve kötülük zıtlığı üzerine kurulmuş olan düalizm oluşturur. Ahura Mazda'nın yarattığı iyiliklerden her birine Angra Mainyu'nun bir kötülüğü mukabelede bulunur. Bu asırlarca böyle olmuş, bundan sonra da böyle olacaktır. Ahura Mazda güçlüdür, fakat onun gücü sonsuz değildir. Angra Mainyu ve binlerce kötülük cinlerine karşı ona iyilik cinleri ve büyük melekler olarak bilinen Ameshas Spentalar yardım eder. Onlardan birisi olan Sraosha ruhların öbür dünyaya seyahatlerinde yargıçtır. İnsanlığın işlemiş olduğu kötülükler Angra Mainyu’ya yardım olduğu gibi, insanlar faziletli bütün davranışları, kurbanları ve duaları vasıtasıyla Ahura Mazda'ya yardımcı güçler oluşturur. Bu düalizmin sonucu sadece uygulamada ayinlerin tamlığı ve temizliğine dayanmakta; aynı zamanda, insanın en büyük iyiliği aktif fazilete, doğruluğa, cesarete, hayır severliğe bağlıdır. Bir tarla açmak, bir kanal kazmak, bir köprü yapmak, karınca ve kurbağa gibi zararlı hayvanları yok etmek İyi Tanrı’nın yararına hizmet etmek demektir.
Özet
Zerdüştîlik Eski İran dinleri arasında önemli bir yere sahiptir. Bu din ilk bakışta düalist bir görünüm arz etse de aslında monoteist bir din olduğunu söyleyebiliriz. Her dinde olduğu gibi Zerdüştîlik’te de bir zaman, kozmogoni ve yaratılış anlayışı vardır.
Var oluş, toplamı on iki bin yıl olan üçer bin yıllık dört dönemden meydana gelmiştir. Birinci dönemde Ahura Mazda varlıkları ruhî bir halde yarattı. İkinci devirde Ahura Mazda varlıkların bedenlerini de yarattı. Kötülüğün sembolü olan Angra Mainyu da kendi yardımcılarını bu devirde yarattı. Üçüncü dönemde ise Angra Mainyu kötülükleri ve zararlı varlıkları yer yüzünde yaydı. Dördüncü devirin ilk bin yılında Zerdüşt temiz bir bakireden yeniden doğarak dünyadan kötülükleri kaldıracak. Bu dönemin ikinci bin yılında yeniden kötülüklerle mücadele etmek için Zerdüşt’ün neslinden bir peygamber gelecek ve son bin yılda ise insanlığın umumî kurtarıcısı Saoshyant gelecek, yeryüzünü bütün kötülüklerden temizledikten sonra hakimiyeti Ahura Mazda’ya teslim edecektir.
Zerdüşt diğer peygamberlerin yaptığı gibi tek tanrı inancını yaymaya çalışmıştır. O hiçbir zaman kötülüğün sembolü olan Angra Mainyu’ya ibadet edilmesini istememiştir.
Giriş
Zerdüştîlik, eski İran dinlerinin Zerdüşt tarafından reforma tabi tutulmuş hali olup çok tanrıcılıktan tek tanrıcılığa doğru yol almış bir dindir. Bu dine adını veren Zerdüşt, Dinler Tarihçilerince ve Batılı bilim adamlarınca bir reformist ve hatta bir peygamber olarak anılır.
Eski İran’ın çevresindeki dinî kültürlere etkisi bilinmektedir. Sami dinler dışında döngüsel zaman kavramı yerine doğrusal zaman kavramı ve ayrıca pek çok dinî fikir İran’da ortaya çıktı, yeniden değerlendirildi ve sistemleştirildi. Pek çok düalist sistemin açıklanması (kozmoloji ile ilgili düalizm, ahlâkî düalizm, dinî düalizm); kurtarıcı (Mesih, Mehdi); iyimser bir eskatoloji (ahiret anlayışı) geliştirilmesi; iyiliğin ve evrensel selâmetin kesin zaferinin ilân edilmesi; vücudun yeniden dirileceği doktrini ve gnostik mitler Zerdüştîlik içinde yerini aldı. Aslında Zerdüşt tamamıyla yeni bir mesaj getirmemiş, öğretisini eski Arî geleneği üzerine inşa etmiştir. O bunu zamanın ihtiyaçlarına göre değiştirerek yapmıştır. Batı’da Zoroaster ya da Zarathustra adlarıyla bilinen Zerdüşt’ün sisteminde iyiliğin kötülüğe galip gelmesi ve dünyanın yenilenmesi söz konusudur. Dünyanın yenilenmesi motifi Yakın Doğu’da, Hint-İran halkları ve diğer halklar tarafından da bilinmektedir. Ancak Zerdüşt’ün anlayışındaki yenilenme, kozmik bir ayin olan mevsimlere bağlı bir yıllık yenilenme olmayıp, Ahura Mazda’nın iradesiyle her varlığın yargılanacağı, iyilerin ödüllendirilip kötülerin cezalandırılacağı bir yenilenmedir.
Bütün dinlerin kendilerine has evreni ve onun bir parçası olan dünyayı algılama biçimleri vardır. Bu algılayışta zaman kavramı da önemli bir yer tutar. Bu bağlamda Zerdüştiliğin zaman anlayışı Sami dinler dediğimiz Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslâmiyet’in zaman anlayışı ile benzerlik oluşturmaktadır. Bu dinlere göre zaman doğrusal bir çizgi gibi sonsuzluktan başlayıp sonsuzluğa doğru gider. Yaratılış ise belli bir noktada başlar, devam eder ve sonunda kıyamet dediğimiz bir sonla tamamlanır. Kıyametten sonra ise zaman sonsuz olarak devam edecektir. Doğrusal zaman anlayışı dışında Hint dinlerinde olduğu gibi bir de döngüsel zaman anlayışı vardır. Döngüsel zaman anlayışında yaratılış bir noktada başlar belli devirlerden sonra sona erer. Bir sükunet döneminden sonra yaratılış yeniden başlar ve böylece tekrarlanarak devam eder.
1- Zerdüştîlik’te Kozmogoni ve Yaratılış
Zerdüştîliğin kozmogonisine göre arzın merkezinde Hara Dağı ve yerin bütünüyle etrafında Harburz Dağları vardır. İnsanlar yeryüzünün yedi bölümünün sadece birisinde, Khavaniratha’da otururlar. Onun güneyinde Hara’dan akan sular Vuruksha denizini teşkil eder. Bu denizin ortasında göksel cevher (kristal)den meydana gelmiş bir dağ vardır; onun üzerinde de bütün ağaçların ilk örnekleri ve aynı şekilde Ölümsüzlük Ağacı veya Beyaz Haoma vardır. Vurukasha nehrinden ayrılan iki nehir, Khwaniratha’ya batıda ve doğuda sınır çizerler. Diğer dinlerde de bulunan dünyanın merkezi kavramı ve kutsal dağ motifi Zerdüştîlik’te de bulunmaktadır. Arilerin yaşadıkları yer, yer yüzünün merkezidir ve onun tam ortasında Hara-bareza (Elburz) dağı vardır.
Zerdüştîliğe göre evren kristal gökten insanlara varıncaya kadar altı safhada yaratılmıştır. Ancak, Zerdüştîlikte yaratılış ortaya çift kutuplu bir görünüm koyar. Birincisi ışıktan ve hakikatten ibaret olan Ahura Mazda’nın; ikincisi ise karanlık ve yalandan ibaret olan Angra Mainyu’nun yaratışıdır. Onlar zıtlarıyla daha iyi tanımlanabilirler: Şeytanın zıddı olarak Tanrı, Tanrının zıddı olarak da Şeytan. Tanrı hayatı yarattı, diğeri ise ölümü. Gerçek dünya onların mücadelesinin bir sonucudur. Her şey bu ikisi arasındaki çatışmadan ibarettir. Ahura Mazda, kendisinde hiçbir kötülüğün bulunmadığı bir dünya olan Airyana Vaeja’yı yarattı. Bunun üzerine tamamen ölüm olan Angra Mainyu geldi ve daevaların işi olan nehirdeki yılanı ve kışı yarattı. On ay kış, sadece iki ay yaz oluyordu. Ahura Mazda’nın yarattığı ikinci iyi topraklar Soğdluların ikamet ettikleri ovaydı. Buna karşı Angra Mainyu sığırlara ve bitkilere ölümü getiren çekirgeyi yarattı. Kısaca ifade edecek olursak Ahura Mazda’nın yarattığı her bir iyi ülke ve memleket karşılığında Angra Mainyu inkârı, göz yaşını, kibirlenmeyi, hastalıkları, büyüyü ve her türlü olumsuz şeyleri yarattı ve artık yeryüzünde kötülüğün bulunmadığı bir yer kalmadı.
Zerdüştilikte yaratılış dört devirden oluşan on iki bin yıllık bir zamanı kaplar: Bu devirlerden birincisi manevî yaratılış dönemidir. Bu ilk üç bin yıllık dönemde Ahura Mazda melekleri, iyi ruhları ve Fravaşileri, yani canlıların ezelî ruhî suretlerini yarattı. Bu dönemde yaratıklar manevî bir şekilde kaldılar. Böylece onlar görünmez bedenleriyle düşünemez ve hareket edemez durumdaydılar. Ahura Mazda, Angra Mainyu’nun geleceğini önceden biliyordu ve zamanı gelince Angra Mainyu karanlıktan zuhur etti. Ahura Mazda, Angra Mainyu’ya aralarında barış olmasını teklif etti, fakat bu gerçekleşmedi. O zaman Angra Mainyu diğer dokuz bin yılı kaplayacak, fakat sonunda “Işığın zaferi” ile tamamlanacak bir savaş ilân etti. Zaferin kutsal silahı Zerdüştîliğin temel duası olan Ahuna Vairya formülü idi. Bu formül aynı zamanda Zerdüştîlikteki Mesih inancının bir delili olarak kabul edilir.
İkinci üç bin yıllık devre varlıkların bedensel olarak yaratıldıkları dönemdir. Bu devrede Tanrı iyi varlıkları, Angra Mainyu ise kötü ve zararlı varlıkları yaratmıştır. Bu dönemde Ahura Mazda, İyi Düşünce (Vohuman)’yi, aynı zamanda diğer beş meleği de yarattı. Ehrimen buna mukabil olarak zıt altı kuvvet yarattı. Ahura Mazda dünya yaratıklarından olarak ilk önce gökyüzünü ve dünyanın ışığını yarattı; ikinci olarak suyu; üçüncü olarak yeri; dördüncü olarak bitkileri; beşinci olarak hayvanları; altıncı olarak da insanlığı yarattı.
Üçüncü devre ise Angra Mainyu’nun, Ahura Mazda’nın güzel yaratıklarına müdahale etmesiyle başlar; Kötü Ruh hastalık, yıkım ve zararlı varlıkları yayar. O, suları, yeryüzünü, bitkileri ve ateşi, bunlara ilâveten ilk insanı ve ilk boğayı öldürür. Bu devir, ilk insandan Zerdüşt'e kadar, insan ırkındaki değişmeleri de kapsar.
Dördüncü devre, ölülerin dirilişi ve son yargılama ile bitecek olan dönemdir. Bu dönemde İran Messianizmi (Mehdilik) söz konusudur. Bu dönemin ilk bin yılın başlangıcında temiz bir bakireden Zerdüşt doğacak, onun tebliğinin tesiri on asır sürecektir. Daha sonra zamanın ilerlemesiyle dünyanın umumî ahlâkî durumu kötüleşecektir. Nihayet Zerdüşt’ten sonra ikinci bin yılda, yine Zerdüşt'ün zürriyetinden bir peygamber gelecek ve bu durum üçüncü bin yılda da tekrar edecektir. Ancak üçüncü bin yılda gelen tebliğcinin ismi Saoshyant olacak ve o dünyaya hakim olarak yeryüzünü şer kuvvetlerden temizleyecek, Zerdüşt'ün tebliğini yenileyecek, dünya Zerdüşt’e inananlarla dolacaktır. Bin yılın sonunda ise o, hakimiyeti Ahura Mazda'ya teslim edecek ve bu suretle dünya son bulacaktır.
Görüldüğü üzere on iki bin yıllık uzun yaratılış dönemi dört büyük devire bölünmüştür. Bu süre hem başlangıç, hem de sonuç itibarıyla sonsuzluk ile sınırlanmıştır. Bundahishn’de zaman hakkında şunlar söylenmiştir:
"Yaratılışın sınırı yoktur, ancak yaratılmışın sonu sınırlıdır, yani Kötü Ruh sonunda güçsüz kalacaktır. Bundan sonra zaman ebedi olarak sonsuzluğa kadar yeniden başlayacaktır.”
Zerdüştîlik'in temelini iyilik ve kötülük zıtlığı üzerine kurulmuş olan düalizm oluşturur. Ahura Mazda'nın yarattığı iyiliklerden her birine Angra Mainyu'nun bir kötülüğü mukabelede bulunur. Bu asırlarca böyle olmuş, bundan sonra da böyle olacaktır. Ahura Mazda güçlüdür, fakat onun gücü sonsuz değildir. Angra Mainyu ve binlerce kötülük cinlerine karşı ona iyilik cinleri ve büyük melekler olarak bilinen Ameshas Spentalar yardım eder. Onlardan birisi olan Sraosha ruhların öbür dünyaya seyahatlerinde yargıçtır. İnsanlığın işlemiş olduğu kötülükler Angra Mainyu’ya yardım olduğu gibi, insanlar faziletli bütün davranışları, kurbanları ve duaları vasıtasıyla Ahura Mazda'ya yardımcı güçler oluşturur. Bu düalizmin sonucu sadece uygulamada ayinlerin tamlığı ve temizliğine dayanmakta; aynı zamanda, insanın en büyük iyiliği aktif fazilete, doğruluğa, cesarete, hayır severliğe bağlıdır. Bir tarla açmak, bir kanal kazmak, bir köprü yapmak, karınca ve kurbağa gibi zararlı hayvanları yok etmek İyi Tanrı’nın yararına hizmet etmek demektir.