ZERDÜŞTÎLİK’DE KOZMOGONİ VE YARATILIŞ - 2

2- İnsanın ve Diğer Canlıların Yaratılışı

Zerdüştîlik'de varoluş ruhi hal (mende) ve fizikî hal (getit) olarak iki şekilde tasavvur olunur. Bunun teferruatı ise şöyle gerçekleşmiştir: Kötü Ruh'un karışıklığı süresince Ahura Mazda, Vohuman (İyi Düşünce)’ı ve diğer büyük beş meleği yarattı. Ehrimen buna karşılık olarak zıt altı kuvvet yarattı. Daha önce belirttiğimiz gibi Ahura Mazda dünya yaratıklarından ilk önce gökyüzünü yarattı. İkinci olarak suyu; üçüncü olarak yeri; dördüncü olarak bitkileri; beşinci olarak hayvanları; altıncı olarak da insanlığı yarattı. Başlangıçta, önce insanların ruhları ve şuurları yaratıldı. Hürmüz onlarla konuştu ve onlara zalim Ehrimen ile çarpışmak için bedenli bir şekil almayı ve sonunda tamamıyla ölümsüz ve ebediyen mükemmel olmayı isteyip istemediklerini sordu. Bunun üzerine onlar bedenli bir şekilde yaratılmaya razı oldular. Kötü Ruh'un karışması ve şeytanların yok olması dürüst insana bağlanmıştır. İkinci üç bin yılda Gayomart denilen ilk insan ile ilk boğa bir saldırıya uğramadan var olagelmişlerdir. Üçüncü üç bin yılın başlangıcından itibaren ilk insanın ve ilk boğanın organları sürekli Angra Mainyu’nun saldırılarına maruz kalmış, fakat Gayomart’a tayin edilen zaman henüz gelmemiştir. O, yıkıcı gelmeden otuz yıl daha yaşayıp hüküm sürmüştür. Angra Mainyu’nun hücumuna uğrayan boğa, sağ tarafa düşmüştür; onun bedeninden ve azalarından bitkiler, tohumundan ise hayvanlar meydana gelmiştir. Gayomart ise sol tarafa düşmüş ve onun toprak tarafından alınan tohumunun bir parçasından insan çifti olan Mashya ve Mashyoi kırk yıl bir bitki gibi büyümüş ve sonra onlar bir erkek ve bir kadın şekline dönüşmüştür.

Ahura Mazda, ilk çift olan Mashya ve Mashyoi’ye şöyle dedi: “Sizler insansınız, dünyanın efendisisiniz. Düşünce bakımından mükemmel olarak, yaratıkların ilki olarak sizleri yarattım. İyi olanı düşününüz, iyi olanı söyleyiniz, iyi olanı yapınız; asla daêvalara tapmayınız.” Onların ilk düşüncesi “Bu Tanrı’dır” oldu. “İşte bir insan varlığı” diyerek, birbirlerinden hoşlandılar. Onların ilk işleri yürümek oldu. Sonra yemek yediler ve şöyle dediler: “Suyu, yeri, toprağı, ağacı öküzü, yıldızları, ayı, güneşi ve diğer bütün iyi yaratıkları, hem meyveyi, hem de kökü yaratan Ahura Mazda’dır.” Sonra onlara şeytan tarafından gönderilmiş bir düşünce vaki oldu ve onlar şöyle dediler: “Suyu, yeri, ağaçları ve diğerlerini yaratan, Angra Mainyu’dur.” Onlar böyle konuştular ve şeytan yalandan zevk aldığı için Angra Mainyu böylece ilk zevki tattı. Başlangıçta temiz olan Mashya ve Mashyoi böylece yalanın kurbanı oldular. Kötülük Ruhu onlardan daha çok kabahatli olduğu için ilâhî güçler o ilk iki insanı korumaya devam ettiler. Böylece onlar ateşin nasıl yakılacağını, nasıl kullanılacağını ve ihtiyaçlarını nasıl karşılayacaklarını öğrendiler. Onlar, yedi çift çocuk doğurdular. Bunlardan bir çifti Siyamek ve Siyameki’dir. İnsanlığın on beş ırkının kendilerinden türediğine inanılan çiftin adları ise Fravak ve Fravakain’dir. İnsanlığa pek çok husus ilham edilmiş ve medeniyet böylece kurulmuştur. İlk kral Hosheng ve halefi Tahmuras ise Kötülük tarafından rahatsız edilmekten uzaktılar. Zira onlar şeytanları hükümleri altına almışlardı.

İnsanoğlunun türemesi konusunda Gayomart hakkındaki rivayetten başka bir de Yima efsanesi vardır. Bu efsaneye göre Yima (Hind'de Yama), aslen çift cinsiyetli bir varlık idi. Hindo-İran döneminde o insan vücutlu bir varlığa dönüştü. Yima ve Yimeh erkek ve kız kardeş olan ikizlerdi. Bunların evlenmesiyle insan nesli çoğaldı. Ayrıca bütün hayvanların boğadan türediğine inanılan mitoloji eski İran'da tek inanış biçimi değildir. Güzel ve faydalı hayvanların yaratılışı Ahura Mazda'ya, çirkin ve zararlı olanların yaratılışları ise Angra Mainyu'ya atfedilmiştir.

Ahura Mazda, her zaman inisiyatifi elinde bulundurmuş ve yarattıklarını mükemmel yaratmıştır. Ehrimen’in eserleri ise orijinallikten yoksun ve Ahura Mazda'nın eserlerini taklitten ibarettir; Ahura Mazda köpeği yarattığı zaman, hasmı kurdu yaratarak ona cevap verir. Hürmüz insanı yarattığı zaman Ehrimen maymunu yaratır.

3 -Zerdüştîlik'te Tanrı İnancı

Eski İran, Mitraizm dışında Zerdüştîlik, Mazdekîlik, Mecusilik gibi inançlara ve Zurvanizm ve Maniheizm gibi dinlere şahit olmuştur. Temelleri Vedalar"a kadar uzanan köklü bir kültürün asırlarca değişik toplumlarda yaşanması, farklı komşu kültürlerin birbirlerini etkilemesi sonucu tanrı anlayışı da zaman içinde farklılaşmalar göstermiştir. Bilindiği üzere Mitraizm döneminde tapınılan tanrı Mitra, Güneş ve Işık tanrısı olarak kabul ediliyordu. Kötülüklerle mücadele etmek için peygamberî bir misyonla geldiğini ilân eden Zerdüşt, tüm peygamberler gibi tek tanrı (Ahura Mazda) inancını ve iyiliği yaymaya çalışmış, Kötü Ruh (Angra Mainyu)’un insanlara kötülük yapmasını engellemek için, onların bedenlerinde barınmasına izin verilmemesini öğütlemiş ve Mitraizm'in kutsal içkisi Haoma'yı içmeyi yasaklamıştır.

‘Her şeyi bilen Rab’ anlamına gelen Ahura Mazda, Gatalar’da mutlak ve tek tanrı olarak geçmektedir. Zerdüşt Yasna/44'de Ahura Mazda'yı şöyle tasvir etmiştir:

“Güneşi ve yıldızları kim yörüngesine oturttu?
Ay'ı hemen kendine alıp kaybediveren kimdir?
Dünyayı onun aşağısında tutan kimdir?
Suları ve bitkileri tutan kimdir?
Rüzgârı ve bulutları koşmaya sevk eden kimdir?
Uykuyu ve uyanıklığı yaratan hangi yaratıcıdır?
Sabah, öğle ve akşam vazifedeki,
Mesuliyet şuurunu uyandıran kimdir?
Ey Hakimi-i Mutlak!
Seni ezel ve ebet olarak ruhumla buldum.”

Avesta'nın tamamında, yaratılış, bütünüyle Ahura Mazda'ya atfedilmiş olmasına rağmen, bir miktar yaratma faaliyeti de Ameşa Spentalar'a izafe edilir. Bazı araştırıcılar Altı Kutsal olarak bilinen Ameşa Spentaların kendilerine ait vücutları bulunmayan birer kavram olduğunu, gerçekte ise bunların Ahura Mazda'nın sıfatları olduğunu iddia ederler. Avesta'nın muahhar yazmalarında ise onun baş melek olduğu ifade edilir.

Zerdüştîlik'te ruhanî âlem tamamıyla iyi olmadığı gibi, maddi âlem de tamamıyla kötü değildir. Temelde maddi âlem de iyidir; çünkü onu da Ahura Mazda yaratmıştır. Bu nedenle Zerdüştîler, maddi âleme saygı duyarlar. Yeryüzündeki her şeyin insanlarca kullanılması, onların nimetlerinden kutsal hayata katkısı olacak biçimde yararlanılması gerekir.

Zerdüştîlik'te başlangıç kısmı çelişkili gözüken husus Yüce Tanrı’nın iyi olan şeyler yanında kötü ve olumsuz olarak gördüğümüz şeyleri de yaratmasıdır. Gerçekten de Yüce Rab Ahura Mazda bütün zıtlıkların yaratıcısıdır. Zira ikiz oğullar olan Spenta Mainyu (İyilik Yapan Ruh) ve Angra Mainyu (Olumsuzluğu Yapan Ruh), hakikat (asha)in ve yalan (druj)ın düzeni arasındaki seçeneklerdir. Bunlar ise düşünceler, sözler, iyi veya kötü amellerden ibarettir. Bunlar bir anlamda Ahura Mazda'yı kötülüğün yaratıcısı yapar; zira yalan (druj) Angra Mainyu'nun seçiminin önüne geçer. çünkü bu, onun oğludur. Diğer taraftan bu ahlâkî düalizm teolojik, kozmolojik ve antropolojik veçheleri de ihtiva eder.

Ancak bu düalizmin derinliğinde monoteizmin bulunduğunu da kabul etmek gerekir. Zaten İran dinlerinin en düalist olanında bile Tanrı’nın şeytan ile alâkasının ötesinde ve üstünde bir payesi vardır. Eskiden Altın Çağda o yalnız var olması gerektiği gibi, hasmını yok ettikten sonra, gelecekte de yalnız o var olacaktır.

Bazılarının bir reformcu, bazılarının ise bir peygamber olduğunu ifade ettikleri Zerdüşt, Eski İran’a Tevhit (Tek Tanrı) inancını getirmiştir. “Onun getirdiği din bir düalizm gibi gözükse de Tek Tanrı’ya dayanan bir din idi” şeklinde yorumlar getirerek Zerdüştiliğin aslında bir “Tevhit Dini” olduğunu belirtenleri haklı gösterebilecek en önemli husus, Zerdüşt’ün öğretilerinde hep, sadece Ahura Mazda’ya ibadeti telkin etmiş olmasıdır.

Zerdüştîlik şeklen bir düalizm gibi gözükse de Ahura Mazda’nın rakibi ve hasmı olan Ehrimen, kötülüğün sembolü olarak kabul edilmiş, kendisine ibadet etme istenmediği gibi onu zayıf düşürecek, Ahura Mazda’yı kuvvetlendirecek şekilde yaşamak ve ibadet etmek telkin edilmiştir.
1 | 2 | 3

  • Gizlilik Politikası ve Şartlar
  •   © 2007

    Back to TOP