CEMİYET-İ İLMİYE-İ OSMANİYE VE MECMUA-İ FÜNUNUN FELSEFİ AÇIDAN TAŞIDIĞI ÖNEM - 4
|
2.4. Mehmed Said
Mehmed Said'in mecmuanın 9. sayısında "Nazari ile Ameli Biyninde Olan Cihet-i Vahdet" başlıklı yazısı felsefeyi ilgilendiren bir yazıdır. Nazari ve ameli ayrımını Yunanlılar yapmıştır. Onlar riyazi ve tabii ilimleri iki kısma ayırmışlardır. Birincisi nazaridir ki, bunun tecrübeyle ilgisi yoktur. Cisimlerin nitelik ve mahiyetleriyle ilgilenmeyip, önceden sonraya nakledilen bazı kaide ve bunun neticelerinden bahseden ilim olup bunlara âli (yüksek) ilimler denir. İkincisi amelidir ki, diğerinin tersine tecrübeyle cisimlerin özellik ve niteliklerini ke§f ve araştırmaktan ibaret olup, bunlara aşağı ilimler veya ulum-ı adiye denilir. İlimleri bu şekilde sınıflayanlara göre ulvi alemdeki (ay üstü alem) gök cisimlerinden değişme yoktur. Gök cisimlerinin hareketleri dairesel ve daimidir. Ay altı alemdeki cisimler ise değişkendir, hareketleri doğrusal olup daimi değildir. Ay üstü alemdekiier tam yaratıklar olurken, ay altı alemdeki cisimler ise değişkendir, hareketleri doğrusal olup daimi değildir. Ay üstü alemdekiier tam yaratıklar olurken, ay altı alemdekiler tam olmayan yaratıklar olarak kabul edilmişlerdir.
Bundan sonra Mehmed Said, Architas, Hipokrates, Archimedesln ilme yaptıkları katkıları sözkonusu ediyor. Bahsedilen ilim anlayışı 15. asra kadar devam etmiştir. (Galile ve Newton dönemine kadar) Bu dönemde gökte ve yerde aynı kanunların hüküm sürdüğü Galile ve Newton tarafından tesbit edilmiştir. Nazari ve ameli (Riyaziye ve tabii ilimlerde) arasında ilkçağlardaki kadar fark olmamasına rağmen az da olsa bir fark bulunması esef vericidir. Bundan sonra Mehmed Said, matematik, mühendislik, kimya, tıp, vs. gibi ilimler sahasında kaydedilen gelişmeler hakkında bilgi veriyor .
2.5. Edhem Pertev
Mecmuanın 34. sayısındaki Edhem Pertev (Paşa)"in "Milvard Eduvard'ın Jean Jacques Rousseau'ya Cevabnamesi" başlıklı yazısı'da felsefeyle ilgilidir. Bu yazıda Ahlak konusu üzerinde duruluyor. İyi ve kötüyü yapanın insan iradesi olduğu belirtiliyor. Ruh ve beden arasındaki ilişki ele alınmış, beden çeşitli unsurların bileşiminden meydana gelirken, ruhun homojen (basit, saf) olduğu belirtiliyor. Beden mürekkep olduğundan ölüme mahkum görülürken, ruh basit olduğundan ölümsüz kabul edilmektedir. Ruh ve beden vasıfları itibariyle birbirinden farklıdır. İnsan hayatının gelip geçtiği ve sonunda bittiği belirtiliyor. İnsanın arkasında bırakacağı engüzel şey iyiliktir. Hayat iyilikle değer kazanır. İşi hayatın yalnız nefise göre olacağı kanaatiyle yaşamak kötü bir şeydir dememelidir. İnsanın özüne göre hareket etmesi ve kanunlara uyması gerektiği vurgulanıyor. Örnek olarak, idama mahkum edilen Sokrates'in hapisten kaçırılması için her türlü imkan ve şart hazır olmasına rağmen kanunlara aykırı hareket etmemek için kaçmayı kabul etmediği belirtiliyor. Ama yazıda sözkonusu edilen çocuk bunun tam tersi haraket ediyor. İnsan hayatta iken iyi şeyler yapmalı ve insanlığa hizmet etmelidir. İntihara teşebbüs etmek insan için iyi değildir. Kanuna uygun hareket eden insan, hükümetine de yardımcı olmuş olur.
Yukarıdan beri verdiğimiz bütün bu bilgiler, Mecmua-ı Fünün'da ilim ve felsefeye gereken önemin yeteri derecede verildiğini göstermektedir. Münif Paşa başta olmak üzere cemiyet üyeleri tarafından, ilmi bilgiye sahip olma her şeyin üstünde tutulmuştur. Güçlü olmak için, bilgiyle donanmak onların ana prensibi olmuştur. İlmi bilgide her türlü peşin hüküm ve sübjektif değerlerden sıyrılma, bir ferdi sorumluluk ilkesi haline getirilmiştir. Ancak bu ilkeler doğrulutusunda hareket edilirse, doğru olma ihtimali yüksek olan bilgilere ulaşılması tabii bir netice olarak görülmüştür. Bilhassa Münif Paşa tarafından ilimlerin, akli ve nakli ilimler olmak üzere ikiye ayrılması her ilmin bir sının olduğunun belirtilmesi, bilmek anlamına gelen ilmin, bir kaide çerçevesinde tecrübe yoluyla elde edilen netice kabul edilmesi, o dönemin Türkiye'sinde pozitif ilim zihniyetinin bir işareti olarak görülebilir.
Münif Paşa, bu mecmuada, "Tarih-i Hükemay-ı Yunan" başlığı altında yazdığı makalesinde ilkçağın filozoflarını (Aristo'ya M.Ô. 384-322/kadar olanlarını) ele almış ve onlar hakkında bilgi vermiştir. Önce filozofların hayat hikayeleri, sonra felsefi görüşleri belirtmiştir. Onların felsefi görüşleri işlenirken, ontoloji, ilim ve ahlâk konularındaki fikirleri söz konusu edilmiştir. Özellikle ahlakla ilgili görüşler ağırlıktadır. Daha önce de belirttiğim gibi onun filozoflarla ilgili olarak verdiği bilgiler gözardı edilecek cinsten bilgiler değil. Bu bilgiler hangi kaynaklardan istifade ederek verdiğini bilemiyoruz. Çünkü o, bibliyografya sunmamıştır. Ancak onun iyi bir felsefe bilgisi bulunduğu konusunda şüphemiz yoktur.
Hayrullah Efendi ile Kadri Bey'in yazılarına gelince, birincisi tekamülcü, ikincisi de atomcu fikirlere yer vermişlerdir. Ancak her ikisi de açık bir şekilde sözkonusu fikirleri savunmuşladır diyemeyiz. Çünkü o dönemin Türkiye'sinde bu çeşit fikirlerin savunulması için muhit uygun değildir. Mehmed Said'in yazısı ilimle ve ilim anlayışıyla ilgili olurken, Edhem Pertev'in yazısı ahlakla ilgilidir.
Mecmua-ı Fünun-un I. sayısı 1277 (1860) senesinde çıkmıştır. Ancak yayınlanmaya 1279 (1862)'da başlamıştır. Dört seneyi aşkın bir süre yayın hayatına devam ettikten sonra, esas üyelerinin dağılması ve Münif Paşa'nın yoğun işleri dolayısıyla yayın faaliyeti durdurulmuştur. Aradan 21 yıl geçtikten sonra, onun durumu uygun olunca mecmuayı tekrar çıkarmaya başlar. Mecmuada soyut ilimler, edebiyat ve sanayi'den bahsedilecek, din ve siyasetten uzak kalınacaktır. Ancak bir sayı çıkabilen bu mecmua, bundan sonra kapanır. Rebiül evvel 1300 (1881) senesinde çıkan sayı son sayıdır. Buradaki yazılar Münif Paşa'ya aittir. 1860larda çıkan bu mecmuanın, felsefe başta olmak üzere, her türlü ilim sahasıyla ilgili yazıları ihtiva etmesi, onun, Türk fikir dünyasında ne kadar önemli bir yeri bulunduğunu yeteri derecede göstermektedir.
BİBLİYOGRAFYA
1- Akgün, Yrd. Doç. Dr. Mehmet: Materyalizmin Türkiye'ye Girişi ve İlk Etkileri. Başbakanlık Basrmevi, Ank. 1988
2-Akyüz, Hüseyin : "Müsbet İlim ve Eğitime Aşık Bir Osmanlı Devlet Adamı, Münif Paşa (1828-1910); Milli Eğitim ve Kültür, s. 29, Feryal Mat., Ank., 1984.
3-Burnet, John: Early Greek Philosophy. Published by Meridion Books, Newyork, 1957
4-Duran, Ass. Recep: "Mehmet Tahir Münif Paşa Hayatı, Felsefesi" „ Erdem, c.2., s.6., T.T.K. Basımevi, Ank., 1986.
5-Edhem Pertev: "Milvard Eduvard'ın Rousseau "ya Cevabnamesi" Mecmua-ı Fünun,
c.3., S.34., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat. İst., 1283.
6-Hayrullah: "İnsanın Salh-ı arza Suret-i Tekessürü ve İntişarı", Mecmua-ı Fünun, el. ,s.6., Matbaa-ı Tercüman-i Ahval, İst., 1279
7-Hayrullah: "Nev-i İnsanın Sath-ı Artza Suret-i Tekessürü ve İntişarı", Mecmua-ı Fünun, cl., S.12., Matbaa-ı Tercüman-ı Ahval, İst., 1289.
8-Kadri: "Alaim-i Semaviye", Mecmua-ı Fünun, c.2., s.24., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1280. '
9-Mehmed Said: "Nazari ile Ameli Biyninde Olan Cihet-i Vahdet", Mecmua-ı Fünun,c.l., S.9., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1279.
10-Münif: "Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Nizamnamesi"., Mecmua-ı Fünun, c.l., s.l, Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İsi., 1277.
11-Münif: "Mukayese-i İlm ve Cehl", Mecmua-« Fünun, c.l., s.l., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1277.
12-Münif: "Mukaddime-i İlm-i Jeoloji", Mecmua-ı Fünun, c.l., s.2., Matbaa-ı Tercüman-ı Ahval, İst., 1279.
13-Münif: "Mahiyet ve Aksam-ı Ulum", Mecmua Fünun, c.2, s.13., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İsi., 1280.
14-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.2., s.15., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1280.
15-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan" Mecmua-ı Fünun, c.2., s.18., Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 1280.
16-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.2., s.19., Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 1280.
17-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.2., s.22., Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 1280.
18-Münif : "Taiih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.2., s.23., Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 1280.
19-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.3., s29., Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 128Î.
20-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.3., s.3L, Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 1281.
21-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.3.,s.35., Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 1283.
22-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.3., s.36., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1283.
23-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.4., s.37., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1283.
24-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.4., s.40., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst, 1283.
25-Münif: "Tarih-i Hükemay.-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.4., s.4L, Cemiyel-i îlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1280.
26-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.4., s.42., Cemiyet-i İlmîye-i Osmaniye Mat., İsi., 1283.
27-Münif: "Tarih-î Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.4., s.44., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1283.
28-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.4., s.46., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1283.
29-Münif: "Tarih-i Hükemay-i Yunan", Mecmua-ı Fünun, I. sene, I. cüz, No: 13, Aramyan Mat., İst., 1300.
30-Münif Paşa: "İlm-i Ahlak", Mecmua-ı Fünun, I. sene, I. cüz, No: 13, Aramayan Mat., İst., 1300.
31-Tökin, F. Husrev: Osmanlı Türklerinde Fikir Hareketleri, Buket Basımevi, Ank. 1951.
Mehmed Said'in mecmuanın 9. sayısında "Nazari ile Ameli Biyninde Olan Cihet-i Vahdet" başlıklı yazısı felsefeyi ilgilendiren bir yazıdır. Nazari ve ameli ayrımını Yunanlılar yapmıştır. Onlar riyazi ve tabii ilimleri iki kısma ayırmışlardır. Birincisi nazaridir ki, bunun tecrübeyle ilgisi yoktur. Cisimlerin nitelik ve mahiyetleriyle ilgilenmeyip, önceden sonraya nakledilen bazı kaide ve bunun neticelerinden bahseden ilim olup bunlara âli (yüksek) ilimler denir. İkincisi amelidir ki, diğerinin tersine tecrübeyle cisimlerin özellik ve niteliklerini ke§f ve araştırmaktan ibaret olup, bunlara aşağı ilimler veya ulum-ı adiye denilir. İlimleri bu şekilde sınıflayanlara göre ulvi alemdeki (ay üstü alem) gök cisimlerinden değişme yoktur. Gök cisimlerinin hareketleri dairesel ve daimidir. Ay altı alemdeki cisimler ise değişkendir, hareketleri doğrusal olup daimi değildir. Ay üstü alemdekiier tam yaratıklar olurken, ay altı alemdeki cisimler ise değişkendir, hareketleri doğrusal olup daimi değildir. Ay üstü alemdekiier tam yaratıklar olurken, ay altı alemdekiler tam olmayan yaratıklar olarak kabul edilmişlerdir.
Bundan sonra Mehmed Said, Architas, Hipokrates, Archimedesln ilme yaptıkları katkıları sözkonusu ediyor. Bahsedilen ilim anlayışı 15. asra kadar devam etmiştir. (Galile ve Newton dönemine kadar) Bu dönemde gökte ve yerde aynı kanunların hüküm sürdüğü Galile ve Newton tarafından tesbit edilmiştir. Nazari ve ameli (Riyaziye ve tabii ilimlerde) arasında ilkçağlardaki kadar fark olmamasına rağmen az da olsa bir fark bulunması esef vericidir. Bundan sonra Mehmed Said, matematik, mühendislik, kimya, tıp, vs. gibi ilimler sahasında kaydedilen gelişmeler hakkında bilgi veriyor .
2.5. Edhem Pertev
Mecmuanın 34. sayısındaki Edhem Pertev (Paşa)"in "Milvard Eduvard'ın Jean Jacques Rousseau'ya Cevabnamesi" başlıklı yazısı'da felsefeyle ilgilidir. Bu yazıda Ahlak konusu üzerinde duruluyor. İyi ve kötüyü yapanın insan iradesi olduğu belirtiliyor. Ruh ve beden arasındaki ilişki ele alınmış, beden çeşitli unsurların bileşiminden meydana gelirken, ruhun homojen (basit, saf) olduğu belirtiliyor. Beden mürekkep olduğundan ölüme mahkum görülürken, ruh basit olduğundan ölümsüz kabul edilmektedir. Ruh ve beden vasıfları itibariyle birbirinden farklıdır. İnsan hayatının gelip geçtiği ve sonunda bittiği belirtiliyor. İnsanın arkasında bırakacağı engüzel şey iyiliktir. Hayat iyilikle değer kazanır. İşi hayatın yalnız nefise göre olacağı kanaatiyle yaşamak kötü bir şeydir dememelidir. İnsanın özüne göre hareket etmesi ve kanunlara uyması gerektiği vurgulanıyor. Örnek olarak, idama mahkum edilen Sokrates'in hapisten kaçırılması için her türlü imkan ve şart hazır olmasına rağmen kanunlara aykırı hareket etmemek için kaçmayı kabul etmediği belirtiliyor. Ama yazıda sözkonusu edilen çocuk bunun tam tersi haraket ediyor. İnsan hayatta iken iyi şeyler yapmalı ve insanlığa hizmet etmelidir. İntihara teşebbüs etmek insan için iyi değildir. Kanuna uygun hareket eden insan, hükümetine de yardımcı olmuş olur.
Yukarıdan beri verdiğimiz bütün bu bilgiler, Mecmua-ı Fünün'da ilim ve felsefeye gereken önemin yeteri derecede verildiğini göstermektedir. Münif Paşa başta olmak üzere cemiyet üyeleri tarafından, ilmi bilgiye sahip olma her şeyin üstünde tutulmuştur. Güçlü olmak için, bilgiyle donanmak onların ana prensibi olmuştur. İlmi bilgide her türlü peşin hüküm ve sübjektif değerlerden sıyrılma, bir ferdi sorumluluk ilkesi haline getirilmiştir. Ancak bu ilkeler doğrulutusunda hareket edilirse, doğru olma ihtimali yüksek olan bilgilere ulaşılması tabii bir netice olarak görülmüştür. Bilhassa Münif Paşa tarafından ilimlerin, akli ve nakli ilimler olmak üzere ikiye ayrılması her ilmin bir sının olduğunun belirtilmesi, bilmek anlamına gelen ilmin, bir kaide çerçevesinde tecrübe yoluyla elde edilen netice kabul edilmesi, o dönemin Türkiye'sinde pozitif ilim zihniyetinin bir işareti olarak görülebilir.
Münif Paşa, bu mecmuada, "Tarih-i Hükemay-ı Yunan" başlığı altında yazdığı makalesinde ilkçağın filozoflarını (Aristo'ya M.Ô. 384-322/kadar olanlarını) ele almış ve onlar hakkında bilgi vermiştir. Önce filozofların hayat hikayeleri, sonra felsefi görüşleri belirtmiştir. Onların felsefi görüşleri işlenirken, ontoloji, ilim ve ahlâk konularındaki fikirleri söz konusu edilmiştir. Özellikle ahlakla ilgili görüşler ağırlıktadır. Daha önce de belirttiğim gibi onun filozoflarla ilgili olarak verdiği bilgiler gözardı edilecek cinsten bilgiler değil. Bu bilgiler hangi kaynaklardan istifade ederek verdiğini bilemiyoruz. Çünkü o, bibliyografya sunmamıştır. Ancak onun iyi bir felsefe bilgisi bulunduğu konusunda şüphemiz yoktur.
Hayrullah Efendi ile Kadri Bey'in yazılarına gelince, birincisi tekamülcü, ikincisi de atomcu fikirlere yer vermişlerdir. Ancak her ikisi de açık bir şekilde sözkonusu fikirleri savunmuşladır diyemeyiz. Çünkü o dönemin Türkiye'sinde bu çeşit fikirlerin savunulması için muhit uygun değildir. Mehmed Said'in yazısı ilimle ve ilim anlayışıyla ilgili olurken, Edhem Pertev'in yazısı ahlakla ilgilidir.
Mecmua-ı Fünun-un I. sayısı 1277 (1860) senesinde çıkmıştır. Ancak yayınlanmaya 1279 (1862)'da başlamıştır. Dört seneyi aşkın bir süre yayın hayatına devam ettikten sonra, esas üyelerinin dağılması ve Münif Paşa'nın yoğun işleri dolayısıyla yayın faaliyeti durdurulmuştur. Aradan 21 yıl geçtikten sonra, onun durumu uygun olunca mecmuayı tekrar çıkarmaya başlar. Mecmuada soyut ilimler, edebiyat ve sanayi'den bahsedilecek, din ve siyasetten uzak kalınacaktır. Ancak bir sayı çıkabilen bu mecmua, bundan sonra kapanır. Rebiül evvel 1300 (1881) senesinde çıkan sayı son sayıdır. Buradaki yazılar Münif Paşa'ya aittir. 1860larda çıkan bu mecmuanın, felsefe başta olmak üzere, her türlü ilim sahasıyla ilgili yazıları ihtiva etmesi, onun, Türk fikir dünyasında ne kadar önemli bir yeri bulunduğunu yeteri derecede göstermektedir.
BİBLİYOGRAFYA
1- Akgün, Yrd. Doç. Dr. Mehmet: Materyalizmin Türkiye'ye Girişi ve İlk Etkileri. Başbakanlık Basrmevi, Ank. 1988
2-Akyüz, Hüseyin : "Müsbet İlim ve Eğitime Aşık Bir Osmanlı Devlet Adamı, Münif Paşa (1828-1910); Milli Eğitim ve Kültür, s. 29, Feryal Mat., Ank., 1984.
3-Burnet, John: Early Greek Philosophy. Published by Meridion Books, Newyork, 1957
4-Duran, Ass. Recep: "Mehmet Tahir Münif Paşa Hayatı, Felsefesi" „ Erdem, c.2., s.6., T.T.K. Basımevi, Ank., 1986.
5-Edhem Pertev: "Milvard Eduvard'ın Rousseau "ya Cevabnamesi" Mecmua-ı Fünun,
c.3., S.34., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat. İst., 1283.
6-Hayrullah: "İnsanın Salh-ı arza Suret-i Tekessürü ve İntişarı", Mecmua-ı Fünun, el. ,s.6., Matbaa-ı Tercüman-i Ahval, İst., 1279
7-Hayrullah: "Nev-i İnsanın Sath-ı Artza Suret-i Tekessürü ve İntişarı", Mecmua-ı Fünun, cl., S.12., Matbaa-ı Tercüman-ı Ahval, İst., 1289.
8-Kadri: "Alaim-i Semaviye", Mecmua-ı Fünun, c.2., s.24., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1280. '
9-Mehmed Said: "Nazari ile Ameli Biyninde Olan Cihet-i Vahdet", Mecmua-ı Fünun,c.l., S.9., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1279.
10-Münif: "Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Nizamnamesi"., Mecmua-ı Fünun, c.l., s.l, Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İsi., 1277.
11-Münif: "Mukayese-i İlm ve Cehl", Mecmua-« Fünun, c.l., s.l., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1277.
12-Münif: "Mukaddime-i İlm-i Jeoloji", Mecmua-ı Fünun, c.l., s.2., Matbaa-ı Tercüman-ı Ahval, İst., 1279.
13-Münif: "Mahiyet ve Aksam-ı Ulum", Mecmua Fünun, c.2, s.13., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İsi., 1280.
14-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.2., s.15., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1280.
15-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan" Mecmua-ı Fünun, c.2., s.18., Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 1280.
16-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.2., s.19., Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 1280.
17-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.2., s.22., Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 1280.
18-Münif : "Taiih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.2., s.23., Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 1280.
19-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.3., s29., Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 128Î.
20-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.3., s.3L, Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 1281.
21-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.3.,s.35., Cemiyet-i İlmiye-i
Osmaniye Mat., İst., 1283.
22-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.3., s.36., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1283.
23-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.4., s.37., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1283.
24-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.4., s.40., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst, 1283.
25-Münif: "Tarih-i Hükemay.-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.4., s.4L, Cemiyel-i îlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1280.
26-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.4., s.42., Cemiyet-i İlmîye-i Osmaniye Mat., İsi., 1283.
27-Münif: "Tarih-î Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.4., s.44., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1283.
28-Münif: "Tarih-i Hükemay-ı Yunan", Mecmua-ı Fünun, c.4., s.46., Cemiyet-i İlmiye-i Osmaniye Mat., İst., 1283.
29-Münif: "Tarih-i Hükemay-i Yunan", Mecmua-ı Fünun, I. sene, I. cüz, No: 13, Aramyan Mat., İst., 1300.
30-Münif Paşa: "İlm-i Ahlak", Mecmua-ı Fünun, I. sene, I. cüz, No: 13, Aramayan Mat., İst., 1300.
31-Tökin, F. Husrev: Osmanlı Türklerinde Fikir Hareketleri, Buket Basımevi, Ank. 1951.